Geçen gün de ben bizim bölük astsubayının gözlüğünün camlarını değiştirmek için çarşıya çıktığımda ilaç dolabını patlatmışlar. ‘’Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız, Tra rampa pam pam Tufanları gösteren tarihlerin yadıyız. Param pam pam ” Müzik devam ediyor,ama ben bu kadarını söyleyebiliyorum. Marşın sözlerini tam bilemediğim için ram pam pam diye eşlik ediyorum. Bu disko ‘da […]
15 Eylül 2013 - 20:33 'de eklendi.
Geçen gün de ben bizim bölük astsubayının gözlüğünün camlarını değiştirmek için çarşıya çıktığımda ilaç dolabını patlatmışlar.
‘’Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız, Tra rampa pam pam
Tufanları gösteren tarihlerin yadıyız. Param pam pam ”
Müzik devam ediyor,ama ben bu kadarını söyleyebiliyorum. Marşın sözlerini tam bilemediğim için ram pam pam diye eşlik ediyorum.
Bu disko ‘da ki 3. günüm olduğu için böyle. Zaman geçtikçe duymak bile istemeyeceğim. Saat 8’de başlıyorlar, akşam içtimasına dek bando-mızıka. Onların sayesinde burası gerçek bir disko’ yu andırıyor. Boşuna dememişler ’’davulun sesi ,uzaktan hoş gelir ‘’diye. Bando bölüğünün altında ki, Disko’ da, yani Disiplin Koğuşun da benim dışımda bir de Tokat’ lı bir sıhhiyeci var. Harbiden zone. Lakabı buymuş. Dün akşam getirdiklerinde yüzü-gözü şişmişti. Kadrolar ve çavuşlar bir güzel benzetmişler.
Çocuğun hikayesini merak ettiğimden direkt kendimi anlatmaya başladım. Çünkü, biliyorum ki; sen kendini anlatmazsan, karşında ki de çözülmez.
‘’Ya tertip, çekemeyenlerim çok. Komutan postasıyız ya; hani böyle jilet gibi giyiniyoruz,her daim dışarı falan çıkabiliyoruz.. Millet kıl oldu tabii. Eğitim yok, içtima yok. Astsubay’ a eyvallahımız yok. Alay komutanının tayini çıkınca da, beni harcadılar . Emre itaatsizlikten burdayım. Ama çıkınca soracağım hesabını.
Her neyse, sana niye –Harbiden Zone – diyorlar? ‘’
Önce 1-2 öksürdü.Sonra başladı.
‘’’Ben sıhhiyeciyim. Ama, harbi sıhhiyeciyim. Çakma değil. 3,5 yıl bir eczane-optik’ te çalıştım. Aslında Gözlükçüyüm ama, ayıptır söylemesi eczanenin de her bi şeyinden anlarım. Haliyle sıhhiyeci yaptılar bizi. Samsun’ dan buraya dağıtım olduk. Benden önce ki revir sıhhiyecisinin adı çıkmış. –Torbacı- diye. Alayın ne kadar hapçısı varsa peşimde.1-2 defa sıkıştırdılar, hap-map vermedim.
Geçen gün de ben bizim bölük astsubayının gözlüğünün camlarını değiştirmek için çarşıya çıktığımda ilaç dolabını patlatmışlar. Bir sürü hap çalmışlar. Ben de şüphelendiğim adamların isimlerini verdim. Bize aslında dış nöbet falan yok. Bana gıcık bir yazıcı var..o günden sonra nöbete de çıkmaya başladım.Yeniyiz ya,ses çıkarmıyorum.
O gün de Arka nizamiye de,yol çizgisi üzerinde kuzey yol devriyesiyim. Tel örgülerinin hemen yanında bir ileri, bir geri dolanıyorum. Bir ara, bi baktım uzun boylu, saçları kuyruklu bi tip yol kenarından, benim olduğum bölgeye bakıyor. Böyle gazeteci gibi bir şey. Orada tabela da var. Girmek yasaktır-Forbıdden Zone-yazıyor. Sonra yanına bir kadın geldi. Aaa! Fotograf çekmeye başladılar.Telaşlandım. -Yassak hemşerim-diyorum, adam gavurca bir şeyler söylüyor. Bir ara duvarın dibine geldi, ayağını kaldırdı, tel den atlayacak gibi. Anasını satıyım. Yalnızım. Normalde ateş etmem lazım. Ama, ben bağırmaya başladım. –Zone,zone-diyorum. – Forbıdden zone !—Kadın da habire benim olduğum yerde ki çalıların, ağaçların resimlerin çekiyor. Kızmaya başladım.
–Forbiddden Zone! Zone, Harbiden zone. Yaklaşmayın. -diyorum. Adam, duvarın üstüne çıktı. Artık,nasıl paniklediysem
-Zone ulan,zone! senin ben zone.. – deyip adama dipçikle giriştim. Sonra akıl ettim, düdük falan çaldım. Bizimkiler geldi. Sonrasın da da:
Bölük astsubayı, ‘’niye vurmadın lan adamı, zone-zone diye bağıracağına ? ‘’diyerek 2 tokat geçirdi.
Nöbetçi çavuş, ‘’Neden bizi haberdar etmedin lan? O düdüğü emzik olsun diye mi sana verdik, zone efendi? ‘’ diyerek bir tekme salladı.
Benden gıcık kapan bölük yazıcısı ile bir-iki hapçı da başta olmak üzere bazı kadro ve çavuşlar –Zone, zone! Harbiden zone diyerek üzerime çullandılar. Şimdi de, askeri mahkemeye verilmeyi bekliyorum.’’
Acıdım çocuğa. ‘’Yine iyi kurtulmuşsun ‘’ dedim. O kadınla-adamı sordum.
‘’Onlar biyoloğ muymuş,ne?’’ diyor. ‘’Benim nöbet tuttuğum yerde az rastlanır endemik bitkiler varmış. Onların resimlerini çekiyorlarmış. Tugay’dan izin istemişler. Tugay da, Genelkurmay’dan haber bekliyormuş. Onların duvarı tırmanmalarına sebepte, ben o bitkileri eziyormuşum. Beni uyarmak istemişler. Kabak benim başıma patladı. ‘’
‘’Usta, harbiden berbat bi durum. Hakkaten Zone, Toprağım ‘’ diyorum.
Metin Turanlı
2023 yılının Ordu’da vergi rekortmenleri açıklandı. Ancak li...
Milleri liderliğindeki İtalyan-Fransız devi, Meta'nın başken...
Resmi Gazete 'de yayımlanan düzenlemeye göre tıbbi cihaz ona...
Türkiye’de giderek artan sarı nokta hastalığı havuzuna her s...
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından kart ödemel...
İnsanları görme, körlük ve görme bozukluğu konularında bilgi...
Gözlük kullanıcılarının reçeteli gözlük ve güneş gözlüklerin...
Türkiye’de Optik Sektörü AB ülkelerine göre çok daha farklı ...
Gözlük ve lenslerin tarihini ve nasıl çalıştıklarını biliyor...
Ağustos ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalışt...