11:56 - 7.500 Çocuk üzerinde yapılan çalışma!
11:09 - Optik sektörü denetimlerden payını alıyor
09:25 - Robotun Gözlüklüsü
17:50 - Fielmann, 2030’a Kadar 4 Milyar Euro Ciro Hedefliyor
15:35 - Elektronik Evrak Dönemi Başladı! (Tarama yok)
11:18 - Mezunlar Çok, Kadrolar Yok!
14:57 - Birlik ve Dayanışma İçin Halı Saha Turnuvası
11:32 - META, EssilorLuxottica’ ya 3.5 milyar dolarlık yatırım yaptı...
13:30 - TOBB’den KOBİ’lere Can Suyu!
Eskiden, yaklaşık bir 15 yıl kadar önce, Şile ve çevresinden bayağı bir müşterimiz vardı. Sonraları Ümraniye geliştikçe, Şile de Optik mağazası açıldıkça, haliyle müşterilerin ayağı kesildi. O dönemde hatırlarım Üsküdar kadar olamazsa da Kadıköy’ e de gözlük almaya gelen köylüler olurdu, Alemdağdan, Şileden, Ömerli den… Bu adamcağızı da, böyle topraktan, ekimden, üründen bahsedince Şile’nin […]
14 Nisan 2013 - 1:02 'de eklendi.
Eskiden, yaklaşık bir 15 yıl kadar önce, Şile ve çevresinden bayağı bir müşterimiz vardı.
Sonraları Ümraniye geliştikçe, Şile de Optik mağazası açıldıkça, haliyle müşterilerin ayağı kesildi. O dönemde hatırlarım Üsküdar kadar olamazsa da Kadıköy’ e de gözlük almaya gelen köylüler olurdu, Alemdağdan, Şileden, Ömerli den…
Bu adamcağızı da, böyle topraktan, ekimden, üründen bahsedince Şile’nin köylerinden falan sandım. Anlatıyor :
” İstanbul’un toprağı bereketlidir. Sopayı diksen, filiz verir. Toprak vardır, ağaç seçer, çiçek seçer.. İstanbul, öyle mi? Uygun sıcağı ver, ister sera yap, ister bostan ek. Her bir ürün yetişir. Zorlasan çeltik bile açabilirsin….”
İşte böyle, zamanında müşterinin gözlüğünü yetiştiremezsen, beklerken sıkılmasın diye sohbetle oyalarsın. İlgiyle de dinlemelisin ki, sıkılmasın, geciktiğin aklına gelmesin.
Ben yaşlardaki bu toprak adamı, Kastamonu, Cide’ liymiş. 22 Yıldır İstanbul’ da bostan ekiyormuş. Çocukları, falan hep okutmuş. Arada köye de gittiği oluyormuş. O anlattıkça ben başımı sallayarak dinliyorum. Düşünüyorum. İstanbul’da ekilip, biçilecek yer mi kaldı ? Kimbilir nerede çalışıyor da , adına İstanbul diyor ? Ömerli mi ? Şile, Ağva köyleri mi?, Aydost etekleri mi ?..
Soruyorum. ”Bostanın nerde? ”. ”Göztepe de ” diyor.” Ama benim değil, ben orada çalışıyorum. ‘
”Bildiğimiz Göztepe mi ? ” diyorum. ” Başkası var mı ? ” diye beni sınıyor.”İşte Fikirtepeden sonra .. ”
Doğruluyorum yerimden, ” iyi de abim ” diyorum. ” Göztepe de öyle ekilip, biçilecek arazi mi kaldı? Sen öyle bostan, mostan deyince bende adam akıllı bir şey sandım. 100-200 metrekare birşey mi bu ? ” Adamcağız, anlattıklarının bende karşılığını göremediğinden sitemkâr ve şaşkın. ” 100 metre kare bostan mı olur beyim? Bahçe mi bu ? Az önce söyledim ya , Kadıköy’den Bostancı’ya kadar tüm arabacıların yeşilliği bizdendir diye..Hale, male mal vermeyiz. Marul, Kıvırcık, soğan, maydanoz, roka, lahana… 12 dönüm arazi..”
” Ya Hasan dayı ! ” diyorum. -İsmini de öğrendim.–.” Şu yeri bir tarif etsene.” Aaa! Çok ta tanıdık bir yeri tarif ediyor. Hani Göztepe E-5 ‘ten Pendik istikametine, sol taraf. Medicalpark’ın karşısındaki yer.. Ulan sabah, akşam önünden geçtiğim, sahibini tanımadan saygı duyduğum modern zamanların Donkişot’u , şövalye ruhlu diye tanımladığım, dört bir tarafı binalarla kaplı yerde yaz, kış tarla süren, çalışan insanlar….
Hasan dayı, anlatıyor. Birer çay daha söyledik, bankoya eğilip, ilgiyle dinliyorum:
” Senin Şövalye, Dumankaya’ya yenildi. Sattık koca araziyi. Bu sene sonuna kadar daha çalışacağız.”
” Üzüldüm ya ! ” diyorum. ” Ama belliydi. Çok değerli bir arsaydı. Optimum’un hemen yanı .Ne biçim bir AVM daha yaparlar kimbilir? Tabii canım belliydi. Göztepe de bostan! Ne alaka di mi ? Bağdat caddesinde de köy işleri müdürlüğü var ya, onun gibi ‘ diye yorumlardayım.
‘ Hasan abi — samimi olduk ya ! bazen abi, bazen dayı diyorum.–, bostan’ın arkasında , Örnek mahallesinde oturuyormuş. ” Köyde ekersin artık ” diyorum. ” Yok.
Bizim köy ormanlık. Ekecek arazi yok ” diyor. ” Hem artık çoluk, çocuk ta burada. Arada bir gideriz ama, devamlı kalamayız herhal. Biz artık İstanbul’luyuz. Cide bize gurbet şimdi ” diyor.
Gözlüğünü aldı. Tokalaştık. Çıktı, sonra aklına bir şey gelmiş gibi geri döndü ve,..
” Aslında sana bir şey söyliyeyim mi ? ” dedi. ” E-5 gibi işlek yol kenarı yerlerde ekim yapmamak gerekir. Ağaç ekilir, süs bitkisi ekilir, ama domates-biber gibi şeyleri ekmemek lazım. Ben bunca yıldır çocuklarıma bizim bostandan bir maydanoz bile yedirmedim. Neden dersen? O arabaların bütün zehirleri o sebzelerin üstünde. Ayrıca ilaçlamana gerek yok.
Bunları da bu satışa üzülme diye anlatıyom ” dedi.
Metin Turanlı
Mekânın cennet olsun sebebi hayatım Gözlükçübaşı Sedat Hoca – Baba Sedat....
Kadir Gecesi, İslam inancına göre Kur'an'ın, Allah tarafından Cebrail aracılığıyla Peygamberimiz Hz.Muhammed'e (S.A.V) vahyedilmeye baş...
Buralara gelip bizi ziyaret eden torunlarımıza teşekkür ederiz. Ama şunu unutmasınlar bu savaşı etiyle-kanıyla normal sıradan insanlar ...
Optisyeninsesi portalında 20.03.2015 tarihinde yayınlanan “Çanakkale zaferi mi?” başlıklı yazımı küçük eklemelerle tekrar hatırlatmak i...
Fransa’da binlerce çocuk üzerinde yürütülen kapsamlı bir ara...
Bakanlık kaynakları, kayıt dışı ekonomiye karşı sıkı denetim...
Mesleğimizde her müşteri bir hikâye getirir. O gün kapıdan g...
Fielmann, orta vadede hedeflerini de yükseltti. Şirket, yıll...
SGK, MEDULA Optik’te evrakların yalnızca elektronik ortamda ...
Türkiye’de her yıl binlerce optisyen mezun olurken, kamu kur...
Gaziantep Optikçiler Derneği, sektördeki dayanışmayı pekişti...
Meta kesenin ağzını bir açtı, kapatmak nedir bilmiyor. Mühen...
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), küçük ve orta ölç...
ABD’nin 2 Nisan’da açıkladığı “karşılıklı gümrük tarifeleri”...
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.