Ham maddeyi ithal ettiğimiz ve 10 milyonun üzerinde gözlük ithal ettiğimiz optik sektöründe ülkemiz ithalat olarak açık vermektedir.
15 Aralık 2018 - 11:11 'de eklendi ve 2384 kez görüntülendi. A+A-
Hepimiz ilkokul sıralarında sosyal bilgiler dersinde şunu öğrenirdik: ‘Türkiye kendi kendine yeten bir ülkedir.’ Hepimizin hafızalarına kazınan bu cümle içimizi ısıtırdı ve bununla gurur duyardık.
Peki böylesine gurur duyduğumuz bu konuya optik sektörü açısından bakarsak Türkiye kendi kendine yetebiliyor mu? Ya yetemiyorsa bunu nasıl çözmeliyiz?
Bu soruya hepimizin farklı cevapları olacaktır, ancak hepimizin ortak olduğu nokta yerli üretimin ülkemiz için ne kadar önemli olduğudur. Konuya, sektördeki firmaların verilerine göre bakarsak, metal ve plastik malzemeden üretim yapan firma sayısı 30 civarında iken, ithalat yapan firma sayısı yüzlercedir.
Yerli üretim satışlarını arttırmak için devletin +5.-TL desteği olan 2018 yılı verilerine göre 3 milyon 500 bin optik gözlük çerçevesi ve 6 milyon 800 bin güneş gözlüğü ithalatı olmuştur. Ayrıca yerli üretim için Türkiye’den sağlanamayan ham madde ithalatı da 40 tona ulaşmıştır.
Ham maddeyi ithal ettiğimiz ve 10 milyonun üzerinde gözlük ithal ettiğimiz optik sektöründe ülkemiz ithalat olarak açık vermektedir. Basitçe anlatırsak ürettiğimizden fazlasını yurt dışından almaktayız. Bu sebeple pastanın büyük kısmını, hem ciro olarak hem de kar payı olarak yabancı gözlük markaları almaktadır. Dillere pelesenk olmuş dünya markalarını satmayan optik mağazaları da kendilerini rekabette geride görmektedir.
Yabancı markaların tekelleşmeye çalıştığı ülkemizde, bu markalara karşı mücadeleye giren yerli üreticiler de bizleri hem dünya fuarlarında temsil etmekte, hem de dünyaya yaptıkları ihracatlarla gururlandırmaktadır. Ancak bu mücadele hala istenilen düzeylerde değildir. Optik sektörü olarak özeleştiri yapmamız gerekirse kendi tasarımlarını üretebilen yerli üreticiler çok azdır ve devletimizin teşviklerine rağmen yerli üreticilerin sunduğu ürünlere alternatif Çin malları rağbet görmektedir.
Hal böyleyken, ülkemizin üretmekten başka çaresi yoktur. Üreterek büyümeli, tasarımlar geliştirmeli, istihdam yaratmalı ve ülkemizi dünya optik arenasında yerel markalarımızla gururla temsil etmeye devam etmeliyiz.
Bunları başarabilmek için birlik olmalı ve yerli üretim markalarına destek olmalıyız. Eğer üretmezsek , yabancı markaların tekelleşmesine boyun eğmeye devam edersek ülkece sürekli kayıplar yaşayacağız ve hatta ileride sosyal bilgiler dersinde çocuklara öğretecek ve gururlanarak söyleyecek cümlelerimiz kalmayabilir.
Kenan Dibi/ Optisyen
Artan POS cihazı komisyonları nedeniyle müşterilerden ödemey...
Mart ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığı...
DIŞ TİCARETTE RİSK ESASLI KONTROL SİSTEMİ (TAREKS) ÜZERİNDEN...
Hazine ve Maliye Bakanlığı KDV istismarını önlemek için hazı...
Başkan Küçüker, “Güneş gözlüğü bir aksesuar değil, göz sağlı...
Türkiye’de Optik Sektörü AB ülkelerine göre çok daha farklı ...
“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin ...
Renk körleri herhangi bir şart aranmadan, tek gözüyle görenl...
Merhumeye Allah’tan Rahmet, Kederli Ailesine, Sevenlerine, C...
Damlanın 40 yaş üstü bireylerde daha etkili olduğu ve 6 ile ...