İyi İyi geceler diliyorum. Nasıl iyi eğlenebiliyor musunuz? –Evet, evet dostum! Çok iyi eğlendiriyorsunuz. –Ya ben bir şey isteyebilir miyim? –Buyrun hanımefendi! –Şey diyecektim. Bir seğah girseniz… Mi’ den olursa size eşlik edebilirim. –Memnuniyetle hanımefendi. Hangi parça için ? –Ya, bilmem ki ! Siz girin, ben eşlik ederim. –Hay hay efendim! Aradan sonra sizi […]
03 Mayıs 2014 - 10:40 'de eklendi.
İyi İyi geceler diliyorum. Nasıl iyi eğlenebiliyor musunuz?
–Evet, evet dostum! Çok iyi eğlendiriyorsunuz.
–Ya ben bir şey isteyebilir miyim?
–Buyrun hanımefendi!
–Şey diyecektim. Bir seğah girseniz… Mi’ den olursa size eşlik edebilirim.
–Memnuniyetle hanımefendi. Hangi parça için ?
–Ya, bilmem ki ! Siz girin, ben eşlik ederim.
–Hay hay efendim! Aradan sonra sizi bekliyeceğim.
Biraz daha kalsam var ya, bu konuşma uzar giderdi. Bu işler için yaşlı mı sayılırız ne ? Kaldıramıyorum istek parçaları. Aslında benim masaları dolaşma huyum da yoktur. İşte, mekan sahibi ısrar edince mecburen dolaşıyoruz. Bundan da anlaşılıyor ki, bu gece hayatında Ümit Besen ve benim gibilerin yeri yok.
Yıllar yılı oturduğumuz yerden söyleyip durduk . O zamanlar gece hayatı böylesi bin bir naz gerektirmezdi. Biz de hata etmişiz tabii. Keşke biraz daha müşterilerle aramı iyi tutabilseydim. Şimdi böylesine masa beklemezdik.
Senelerce hep AKM gibi yerlerde konserler vermeyi düşledim. Kaliteli bir izleyici grubuna kanunumla güzel bir resital vermekti hevesim. Kul kurar, kader gülermiş derler ya, nerdeee? Şimdi bu 2.sınıf restorant’ ta Salı ve Çarşamba geceleri ki en ölü gecelerdir boşluk dolduruyorum.
Bu sahne işi çıktım okudum, eğlendirdim den öteye bir şey oldu. Müşteri ile gerekli kontaktı kuramadın mı; Hafız Burhan olsan hikaye, yaya kalırsın.
Allah‘ tan sahne dışında bir de gözlükçülük mesleğim var. Gündüzleri gözlük, hafta da 2 gece de sahne hayatım… Arada ekstra işlerde çıkarsa gidiyorum, ama eskisi kadar değil. Gerçek işim hangisi ben de bilmiyorum. Müzik uğraşım aileden. Yani daha eski. Ama gözlükçülükte daha bir fazla vakit geçirdim. Hatta, bir ara 1990’ larda bir küskünlük neticesinde sahnelerden soğumuşken, optisyenlik sayesinde tekrar sahnelere döndüm.
Arada her nasılsa, cam traşlarken şarkı söyleye söyleye tekrar ısını verdim bu mesleğe. Gündüzleri sorduklarında mesleğimi sanatçı, geceleri sorulduğunda da Optisyen diyorum.
Her ikisinin de kendine göre zorlukları var. Hani hep optikte ki rekabetten ve mesleki zorluklar dile getiriliyor ya, emin olun bütün meslekler aynı zorluğu yaşıyor. Bir de siz bu mesleği görün. Al işte! Zeynep hanım ve avenesi geldiler. Pek bir uzun süredir ortalıkta yoklardı, Hayret !
Efendim, bu Zeynep hanım, 56 yaşında sanat müziği aşığı bir zengin hanım. Kocası dışında devamlı onlara eşlik eden 2-3 kişi bulunur. Masasının renkli ve kalabalık oluşundan dolayı hemen her sanatçının görmek isteyeceği biridir. O yüzden gece hayatında, özellikle fasıl yapılan her ortamda tanınırlar.
Yan tarafta saatlerdir 2 salata parçasıyla rakı içen adamı görünce bu masayı şarkılara daha bir ortak etmem, daha bir eğlendirmem gerektiğini anlamışsınızdır. Bu adam buranın müdavimlerinden. Daha sıcak bir yemek yediğine rastlamadım. Bir peynir,bir kavunla geceyi bitiriyor. O salatayı öyle küçük dilimlere bölüyor ki, bitecek te, masası boş kalacak diye, ya da garsonlardan biri yanlışlıkla salata tabağını alacak diye devamlı tetik de durmak adama farklı bir ustalık kazandırmış.
Cep telefonuyla tesbihini aynı anda kullanıp, rakısını da içebiliyor . Arada alkışladığı da oluyor,hakkını yemeyeyim. Aslında eğlenceli bir gece geçiriyoruz da ben tadını çıkaramıyorum. Her müşterimi iyice incelemek ben de hal bırakmadı. Tüm masalardaki gözlüklüleri daha bir ayrı inceliyorum.
Gecenin bir vakti, saçlarında güneş gözlüğüyle oyuna kalkanlar, Hesap pusulasını yakın gözlüğünü takarak kontrol edenler, fazla zıpladığı için lensin tekini düşürüp pistte arayanlar, Cep telefonundan arayanları göremediği için telefonu uzak tutanlar.. Aslında proğramı iyi ayarlanırsa her 2 meslekte birbirinin rehabilitesi oluyor. Dükkandayken yorulduğumu hissettiğimde, şarkı söylemek iyi geliyor. Ama artık karar verdim, solo çalışmayacağım. Birinin arkasında çalmak daha iyi. Aksi halde çabuk yorulan ve çabuk sinirlenen birine dönüyorum. Optikte Rekabet ve pazarlık beni yıpratıyor. Bilmiyorum. ..
Belki de mevcut mesleklerimin hakkını veremiyorum. Ya da.. Ya da söylemesi zor ama, belki de her iki mesleğimde de beklentilerimi elde edemediğim için tatminsiz ve sıkıcı bir tip oldum çıktım. Amannn, sizde buraya iki kadeh yorgunluk atmaya gelmişisiniz, kafanızı daha fazla şişirmeyelim. Meslekdaşız diye .
Hadi bakalım bir şarkı da benden size, ama sizlerde katılın ha…
Metin Turanlı
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...