
Seçim döneminde göndermiş olduğum yorumlarım yayınlanmadığı için yandaş medya diye tabir ettiğim kuruluşu takip etmeme ve kısayolunu masa üzerinden kaldırma kararı almıştım.
Fakat daha sonra yönetimin değiştiğini öğrenince kendisine de yazdığım gibi onu takdir ettiğimi ve beğendiğim başarılı bir meslek erbabı olduğunu düşündüğümü yazdım.
İzlenimlerim sonucunda sitede yorum kısıtlaması yapılmadığını, her yazılanı yayınladıklarını da farkettim ve bir şeylerin değiştiğini sandım.
Bu sebeple tekrar yorum yazmaya başladım.
Çok üzgünüm ama hiçbir şeyin değişmediğini geç de olsa öğrendim.
Maalesef herşey aynıydı sadece yazılanı yayınlıyorlar ama senin yazmaman için konuyu farklı yerlere çekiyorlardı.
Bahsi geçen medyadan da takip edebileceğiniz gibi beni neredeyse vatan haini ilan etmeye kalktılar, yapılmış bir imla hatasını şehitlere kadar taşıdılar.
Anladım ki bu da bir taktikti. Oysaki benim gibi alelacele yazan, imla kurallarına dikkat etmeyen onlarca yorumcu vardı.
Bunların hiçbiri önemli değildi. Sonuçta yorum yaparken edebi bir eser yazılmıyor. Önemli olan gördüğünü ,bildiğini anlatmaktı. Bu meramını anlatan insanların önünü kesmek açıklarını kapatmaktı. Her yazılan doğal,içten,olduğu gibiydi.
Arkadaşlar,daha sonra yazdığım yorumları çarpıtmaya başladılar. İmla hatasını şehitlere hakaret saydılar; belden aşağıya vurma, belden aşağıya konuşmaya kadar vardırdılar. Oysa ki hiçbir yorumumda böyle bir şey yok.
Yüksel Hocaya da dinazorum diyerek, yazmış olduğum yazıda da anlattığım gibi bu mesleğin en eskisi, en sayılası insanı, örnek alınası meslek erbabı olduğunu vurgulamak istedim.
Bu tarz değerlerden elimizde çok az kaldığını ve bizlerin onların yerini doldurmamız gerektiğini vurguladım.
Maalesef bu konuda da hayal kırıklığına uğradığımı anlatmaya çalıştım.Bu seviyede bulunan bir insanı mesleği bu derece bertaraf eden insanlarla bir arada olması beni çok üzdü.
Yüksel Hoca'nın ne kadar efendi olduğunu bana onu vurgulayandan önce bilirim.O benim örnek aldığım dinozorumdu. Numan Hocaoğlu hatırlayacaktır; kırk derece ateşle bu meslekten insanlar ticaret odasında bulunsun, bizleri temsil etsin, oturdukları koltukları yitirmesinler diye Yüksel Toksoy ve ekibini desteklemeye ve oy vermeye gidenlerdenim.
Şimdi bahsi geçen arkadaşlar bana yorumlarıyla yazma, sus, konuşma diyorlar. Neden susayım? Meydan boş kalsın diye mi susayım.?
Neden susayım?
İstenildiği gibi at oynatılsın diye mi susayım?
Susmuyorum arkadaşlar,susmayacağım da...
Arkadaşlar; şunu bir daha anlamış oldum. Maalesef bazı meslektaşlarım gözlerinin önünde olan biteni görmüyor veya işlerine öyle geldiği için takım tutar gibi tuttukları ipi bırakmıyorlar. Mesleklerine yapılan hainliği görmezden geliyorlar. İşin içinden çıkamayınca da buldukları yere saldırıyorlar.
Allah yollarını açık etsin.Herkese hayırlı işler bol kazançlı,imla hatası yapmadıkları günler dilerim.
Levent AKAGÜNDÜZ
Sayın Levent bey, Bu meslekte dinozorlaşmışdan öte fosilleşmiş insanların ilişkisini kesmek gerekir artık…