Yapısı gereği progresiv camların muhtelif bölümlerinde istenilmeyen prizmatik etkiler oluşmaktadır. Bu oluşumu önlemek veya bakış açısını değiştirerek herhangi bir olumsuzluğu telafi etmek birçok kez imkansızdır.
Gözlükçülerle olan diyaloglardan ve onlardan gelen sorulardan, bazı optikçilerimizin bazı konularda yanlış veya noksan bilgi sahibi olduğunu görmekteyim.
Bir ay kadar önce, Lentiküler camlar hakkında bilgi talebinde bulunan ve alacağı cevapları sosyal medyada yayınlayacağını belirten bir gözlükçüye bu camlar hakkında bilgilendirmede bulundum. Bu ay ki yazımda bu konuya yeniden değinmeye, konuyu daha kapsamlı olarak ele almaya ve daha çok optikçiye ulaştırmaya karar verdim.
Görüntü kalitesi ve kullanım konforu ile ilgili sorunları minimuma indirgemek istiyorsak, her iki camın aynı indeksteki materyelden yapılması gerekmektedir.
Bir gözlük camının periferik alanları dahil tüm yüzeyinden kaliteli görüntü elde edebilmek için önemli şartlardan birisi de tek odaklı camın optik aksının, gözün rotasyon merkezinden geçmesini sağlamaktır.
Birçok güneş gözlüğü firması, maliyetleri azaltmak dahil, bazı nedenlerden ötürü, gözlüklerinde, daha ucuz olan “film” polarize camlar kullanmaktadır.
Kolormatik camların koyulaşması her zaman ortamdaki ışık miktarı ile orantılı olarak artar mı?
Konumuza başlarken bir hususa netlik kazandırmamız gerekiyor. Bu yazımızda “Güneş gözlüğü” derken, UV koruması minimum 400 nm olan renkli camlar ihtiva eden gözlükleri kastediyoruz.
Tek odaklı camlarda olduğu gibi, bifokal ve progresiv camlarda da “Slab –off” üretim tekniği ile diferansiyel dikey prizmatik etki sorununa kısmen çözüm getirilebilir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.