Sorunların farkındayız; Tüm sektör çalışanları olarak mesleki sorunların farkındayız. Gelecek kaygısı taşıyoruz. Perakendeciler ve toptancılar olarak sıkıntı içindeyiz, çoğunluğumuz günümüzü kurtarma çabasındayız. Ürünlerimizi değerinin çok altında satıyoruz. Ticaretimizin yaparken uzun senelerdir, müşteri tavizli satışlarımıza devam ediyoruz. Hiç birimiz bir sağlık mesleği olan eczacılar gibi birlik, beraberlik içinde olamadık. Hiç bir […]
13 Nisan 2015 - 23:44 'de eklendi ve 1668 kez görüntülendi. A+A-
Sorunların farkındayız;
Tüm sektör çalışanları olarak mesleki sorunların farkındayız.
Gelecek kaygısı taşıyoruz.
Perakendeciler ve toptancılar olarak sıkıntı içindeyiz, çoğunluğumuz günümüzü kurtarma çabasındayız.
Ürünlerimizi değerinin çok altında satıyoruz. Ticaretimizin yaparken uzun senelerdir, müşteri tavizli satışlarımıza devam ediyoruz. Hiç birimiz bir sağlık mesleği olan eczacılar gibi birlik, beraberlik içinde olamadık.
Hiç bir zaman sektöre çalışmadık, hep kendi çıkarlarımız doğrultusunda mesleğimize zarar vererek çalıştık. Satış yapmayı ucuz satmak olarak algıladık. Aslında sorunumuzun ucuz almak değil, pahalı satmak, daha doğrusu değerine satmak ve güncel ürünleri satmak olduğunu bilemedik.
Müşterilerimize ürün tanıtımı yapmadan kestirmeden, emek etmeden satmayı tercih ettik. Bir takım firmaların bilgilendirme toplantılarına katılmayı zahmet olarak gördük, bu anlamda kendimizi geliştirmeyi tercih etmedik. Çok saygın bir meslek olan mesleğimizin elbirliği ile ayaklar altına alınmasına sebep olduk.
Toplumda kilo ile alan, tane ile satan esnaflar olarak algılanmamızın destekçisi olduk. Derneklerimizi terk ettik, desteklemedik, desteklenecek bir başkanda bulamadık.
Terk etmelerin sebeplerini sorgulamadık. Onları dertlerimizi taşıyan aktarma istasyonları gibi gördük. Soru sormasın, sorgulamasın defolup gitsin diye düşündük. Mesleğimizi dışarıda ballandıra ballandıra anlattık. Çok liboş yaşadık, farklı mesleklerden ortaklar bulup onların mesleğimize kaynak yapmalarına sebep ve yardımcı olduk.
Derneklerin bürokratik konulmuş kurallar var, bunlara uymalı söylemleri ile hakkımızı arayamadık. Meslektaşlarımızı eğitemedik ve yenilenmelerini sağlayamadık. Meslektaşımızı kötüledik, aşağıladık, rakiplerimizle dost olamadık. Bir birimizin ekmeğinde gözümüz oldu, nerede bir hareket görsek leş kargaları gibi üşüştük, piyasaları bozduk.
Hem kendimize, hemde meslektaşlarımıza zarar verdik. Yöneticilerimizi, meslektaş taraftarı olanlardan seçmesini bilemedik satıldık. Toptancı ile el verip cephe oluşturamadık.
Şimdi soruyorum;
Bu yapılan hatalar nasıl düzelir? Tekrar geçmişe dönebilirmiyiz?Zararın neresinden dönersek karmıdır.?
• Sorunların farkında olmak
• STK ve Kooperatiflere destek
• Dernek tüzüğünü incelemek ve birlik içinde hareket
• Etik kuralların bekçisi olmak
• Fikir birliği
• Tabela birliği
• Eğitim seferberliği
• Kendimizi yenileme
• Sektörel vatanseverlik
Saygılarımla,
Levent Akagündüz
Şubat ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığ...
Dijital çağa ayak uyduramayan “analog” kalmış yöneticiler gö...
Hastalara, gözlükçüler tarafından on beş yıl önce gözlük kul...
Türkiye’de giderek artan sarı nokta hastalığı havuzuna her s...
Yeni dönem SGK sözleşmesi masaya yatırıldı. Yıl içinde Optis...
Binoküler çift görme, etkilenen kişileri günlük yaşamda cidd...
Kering'in gözlük bölümü 12 aylık dönemde pozitif gelir artış...
Anılan hükümsüzlük kararının kesinleşmesini takiben ceza dos...
Dünya çapında gözlük pazarı pazarı 2020’de 105,56 milyar ABD...
Dünya Optometri Konseyi (WCO) farkındalık haftası 17-23 Mart...