
Bu vebalinin altından kimse kalkamaz.
08 2002'den bu yana devletin sağlık harcamalarının 4 kat artarak 46 milyara ulaştı(katrilyon). Gelecek 10 yıl içerisinde sağlık harcamalarımızın miktarı iki misline katlanacağı 100 katrilyonu aşacağı tahmin ediliyor.
Resmi açıklamalara göre SGK yılda 6.500.000 gözlük almaktadır. Yeşil kartlıların SGK na dahil olması ile birlikte, bu rakam 10 milyona ulaşmıştır. Ortalama 50 TL den 4500 Gözlükçüye toplam ödediği gözlük yardımı bedeli 350 trilyondur. Tüm sağlık harcamaları içerisinde gözlükçülere ödenen bedel binde yedidir.
Tüm gözlükçülere ödenen bir yıllık bedel (4) günlük ilaç ya da tedavi yardımı kadardır. Sadece ilaç harcamaları 16 katrilyondur.
DSÖ verilerine göre körlük oranı ülkemizde, AB ülkelerinden yüksek ve binde dört’ün üzerindedir. Göz ağrısız kör olur. Koruyucu sağlık hizmetleri sunulmazsa bu faciaya dönüşür. O zaman devlet sağladığı tasarrufundan, misli ile fazlasını harcama durumunda kalır.
Konuya ticari değil mesleki yaklaşarak analiz etmek gerekir. .Gözlük yardımı bir anlamda koruyucu sağlık hizmeti işlevi görmektedir. Körlüğe neden olan hastalıkların erken teşhisine imkan sağlamaktadır.
Batı ülkelerinde gözlük kullanma oranı %55–60 lar civarındadır. Maalesef Ülkemizde gözlük kullanma oranı %15 leri aşamamaktadır.
Tam tersine gözlük kullanmayı teşvik ederek Toplumun eğitim kültür seviyesini yükseltebiliriz. Trafik kazalarında can mal ve iş gücü kaybında ülke ekonomisine çok ciddi rakamlarda kazançlar sağladığımız gibi sunulan koruyucu sağlık hizmetleri sayesinde, hastalıklar hızlı ve zamanında hekime yönlendirileceği için tedavi hizmetlerinde de büyük tasarruflar sağlanacaktır.
Hastalığı tedavi etmeyi beklemekten çok, hastalığın ortaya çıkmasını önleme(Koruyucu göz ve görme sağlığı hizmetleri) çalışmaları yapmak gereklidir.
Koruyucu sağlık uygulamaları gündeme alınmadan, sadece tedavi ağırlıklı geçiştirici sağlık önlemleriyle gelinecek noktada; sağlık giderlerinin ve sosyal güvenliğin pahalı olduğu her zaman söylenecektir.
Hiçbir sorun onu meydana getiren nedenler ortadan kaldırılmadan çözümlenemez, ancak şekil değiştirir.
Mesleğimiz, sistemli, planlı, sürekli olarak perakende ve tedarikte tekel oluşturmak isteyen sermayenin karını artırmaya yönelik, sağlık hizmetinden çok rekabetçi biçimde dönüşüme uğratılmaya çalışılmaktadır.
Hiç kimse bu çalışmalarını AB müktesebatıdır teraneleri ile bizlere sunmasın çünkü Sağlık özel ve stratejik bir alandır. Her ülke imkan ve ihtiyaçlarına göre istediği düzenleme yapabilir. AB Adalet Divanı sağlık alanında AB mevzuatının ulusal yasaların önüne geçemeyeceğini kararına yazmış bulunuyor.
75 milyon genel sağlık sigortalısı gelecek yıl birçok tedavi için cebinden ödeme yapmak durumunda kalabilecek. 2014 yılı programında konuyla ilgili düzenleme yapılacağı net bir şekilde yer alırken, ilk etapta göz, ağız-diş ve bazı ilaçlar sigorta kapsamından çıkartılması planlanıyor.
Tasarruf gerekçesi ile bu yardımın azaltılması ya da kaldırılması yönündeki izlenecek politikalar bu mesleğe, göz ve görme özetle halk sağlığına yapılacak en büyük kötülüktür.ilk etapta binden fazla müessese kapanacaktır. Bunun vebalinin altından kimse kalkamaz.
Devletimizin anayasal görevidir. İsteğimiz, halkımız için kolay hızlı, ucuz bir şekilde ulaşabileceği bir sağlık hizmetidir.
Taylan Küçüker/ Eczacı Gözlükçü
GÖZLÜKÇÜLER VE OPTİSYENLER KONFEDERASYONU YÖNETİM KURULU ÜYESİ
Sevgili Metin Kardeşim
Sizi şahsen tanımıyorum, ama meseleleri sağlıklı bir şekilde izah eden yaklaşımlarınız inşallah geniş bir kesimde hakim düşünce olurda, problemin sadece gözlükçülerin problemi olmadığı geniş halk kitlelerinin meselesi olduğu anlaşılır. Katkınız için teşekkür ederim.