a balloon
Optisyenin Sesi
Optisyenin Sesi
Optisyenin Sesi Reklam
Optisyenin Sesi Reklam
Reklamı kapat
Optisyenin Sesi Reklam
Optisyenin Sesi Reklam
Reklamı kapat

Keyifli bir gezi ve keyifsiz bir hırsızlık olayı

Bir çay istedim garsondan sıcak ve demli bir çay. İçimi hüzün kapladı.

18 Kasım 2014 - 0:11 'de eklendi ve 3824 kez görüntülendi. A+A-

Keyifli bir gezi ve keyifsiz bir hırsızlık olayı

Geçmişini ve şaşalı günlerini düşündüm Edirne’nin. Osmanlının başkenti olduğu günlerini hayal ettim. Şehzadelerin şehirde cirit attığı, İstanbul’u nasıl alırızın planlarının yapıldığı şehirdi Edirne.

Uzun yıllar Osmanlı’ya başkentlik yapmıştı. Çok hareketli ve kalabalık bir şehir olduğunu tarih kitaplarından okuyoruz. Şuan ise sessiz sedasız kendi halinde, buram buram tarih kokan bir şehir Edirne. hele şu seher vakti yok mu sadece kuşların cıvıltısı var. Belki de onlarda sabah namazına, Selimiye’ye gelmek istemişlerdir.

O kadar güzel yapmış ki Mimar Sinan Selimiye Cami’ni. İnsanın çıkası gelmiyor içinden. Gözlerinizi alamıyorsunuz Selimiye’den. Aslı var mı bilmem ama Selimiye’nin arsasında daha önce bir lale bahçesi olduğu anlatılıyor. Ve ters bir sahibi varmış. Lale motifi yapmak şartıyla cami yapılmasına müsaade etmiş. Sinan ise 101 adet tablo gibi döşediği laleleri sahibinin tersliğine istinaden ters lale şeklinde yapmış. İznik’ten gelen o güzelim çiniler ayrı bir güzellik ve zarafet katmış camiye.

İçerisi o kadar aydınlık ki pencereleri saymayı düşündüm bi ara, ama hemen vazgeçtim. Ne kadar çok pencere var, ne kadar aydınlık bir yer burası. Kubbesi Ayasofya’yı andırıyor büyüklük olarak. Çok ferah bir camii olmuş Selimiye. Boşuna ustalık eserim dememiş Mimar Sinan buraya.

O kadar ferah bir yer ki burası insanın çıkası gelmiyor içerden. Sadece namaz vakti değil sıkıldıkça gelmek lazım buraya. Ne gam bırakıyor insanda ne keder. Avluya çıktığınızda bile özenle yapılmış çok keyifli bir yapı olduğunu görüyor ve sanki caminin içerisinde gibi hissediyorsunuz kendinizi.

Garson çayı sehpaya bıraktığında kendime gelebildim. Bedenim çıkmıştı dışarıya ama beynim ve ruhum hala Selimiye’de kalmıştı. Aşk sarhoşluğu bu olsa gerek dedim içimden. Selimiye’nin karşısında çayımı yudumlarken gözlerimi alamadım seyretmekten. Her biri birbirinden güzel 4 minaresi var içerisinden aynı anda 3 kişi çıksa birbirini görmeden yukarı çıkabiliyormuş.

3 şerefeli diyorlar bu yüzden. ama birde 3 şerefli diyen de var Selimiye’ye . Halkın anlattığına göre Selimiye’nin açılışına 3 büyük melek olan Cebrail (A.S) Mikail (AS) ve İsrafil (AS) teşrif etmişler. Ve onların durduğu yere ayak basılmasın diye de padişah 3 direk diktirmiş sonradan. İster 3 şerefli, isterse 3 şerefeli deyin hiç önemi yok. Gitmediyseniz hiç vakit kaybetmeden bir geziye katılın ve görün Selimiye camiini.

Caminin içerisinde sol köşede sultan mahfili bulunmakta ve kubbenin tam altında ise müezzin mahfili var. Tek tek incelemelisiniz buraları. Dile kolay müezzin mahfilinde 500 yıl restore edilmeden günümüze gelen nakış işlemeleri var. Sultan mahfilinde ise Osmanlı dönemindeki iznik çinilerinin en nadide örnekleri.

Çayımı içince kendime geldim ve bir işim olduğunu hatırlayarak optikçi dostlarımı ziyaret ettim. İnsanları’ da çok candan Edirne’nin. Alışverişimizin olmadığı optikçi var ama dostça sohbet etmediğimiz hiçbir optikçi yok Edirne’de.

Edirne’den çıkıp uzun köprü şehir merkezine girdiğimde ise gözlerime inanamadım. 1426-1443 tarihinde 2.murat tarafından 174 kemerli olarak yapılmış ergene üzerindeki dünyanın en uzun taş köprüsünü gördüm. Aracımdan inerek şöyle bi seyrettim taş köprüyü. Hayal kurmamak geçmişe gitmemek imkansız. O dönemde hangi teknoloji ile yapılmış bu köprü? diye sormadan edemedim.

Sorunun cevabını uzun uzun anlatmak isterdim sizlere ama keyfimi kaçıran bir olaydan bahsetmem lazım siz değerli dostlarıma.

Yakın çalıştığım optikçi dostlarım biliyor ağustos ayında güpe gündüz kameraların önünde Kasımpaşa ana cadde üzerinde aracımın camını kırarak iki çanta halinde çerçevelerimi çalan hırsız ya da hırsızların yakalandığını öğrendim.

Her ne kadar ilahi adalete kendimi teslim etsem de polis, karakol, savcılık süreçlerinde de kendime düşenleri yerine getirmiştim. Sonrasında ise zamana bıraktım kendimi.

Geçenlerde bir akşamüstü polis karakolundan aradılar. Ve karakola gittiğimde ise, çerçevelerimin bir kısmının bulunduğunu söylediler ve savcılıktaki karekodlarla karşılaştırma yapıp teslim ettiler. İşin ilginç tarafı sözüm ona meslektaşımızın dükkanı’na polis baskın yapmış hem çerçevelerimi hem de bu işe bulaşanları toplayıp karakola getirmişler. Bu olay beni hem çok üzdü hem de çok sevindirdi.

Sevindim çünkü ilk karekod uygulaması gündeme geldiğinde ne kadar acımasızca eleştirdiğimiz bu sistem sayesinde hırsızlara ulaşmış savcılık. Hem de çalınan ürünlerimin bir kısmı bile olsa geri gelmişti diğer kısmını ise Rabbim bilir kaç kuruştan sattı millete el altından.

Üzülmemin sebebi ise kendine optikçiyim diyen bu zavallı meslektaşımız çalıntı malı getiren kişiye, kimsin ? Necisin? nerden aldın bu çerçeveleri ? hani faturası demek yerine 3 kuruş fiyat biçerek satın almış ve gizliden gizli den satmaya başlamış. İlahi adalet işte bu olsa gerek ki bilerek ya da bilmeyerek üstüne üstlük birde tutmuş karekodla 2 adet çerçeveyi sisteme giriş yapmış.

Sonrası malum. İlahi adalet izin verdiği için Adalet mülkün temelidir diyen adalet sistemimizdeki Savcı ve Hakimler de arama kararı çıkararak mesleğimizin yüzkarası olan bu meslektaşımıza baskın düzenlemiş ve kim var kim yok toplayıp emniyete almış.

Hani bi söz vardır helal kazanılan 3 kuruş haram kazanılan 10 kuruştan daha bereketlidir diye. Bunu bile düşünmemiş optikçimiz. Şimdi sgk ceza kesecek, mesul müdürü ceza yiyecek, belki meslekten men edilecek, belki de çok ciddi tazminatlar ödeyecek.

Şuan yargı süreci devam ettiği için ismini vermediğim bu meslektaşımızı çok yakında olayın detayları ile sizlere anlatacağım. Bu hadise hepimize ders olmalı. İçimizdeki camiamıza zarar veren bu tür olaylara fırsat vermemeliyiz.

Ülkemizin herhangi bir ilinde, herhangi bir ilçesinde, çalıntı mal geldiğinde lütfen gerçek sahiplerine haber verme yükümlülüğümüzü hatırlayalım. Hem hırsızlara fırsat vermemiş oluruz hem de evimize götürdüğümüz 3 5 kuruşa haram katmamış oluruz. Zaten ahlaklı ve erdemli her optikçinin böyle davranacağından hiç şüphem yok.

 

Tüm optikçi dostlarıma saygılar sunar, bol kazançlar dilerim.

 

Siracuddin Çağlar

Etiketler :
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
Türkiye Göz Sağlığı Araştırması Türkiye Göz Sağlığı Araştırması

Türkiye’de Optik Sektörü AB ülkelerine göre çok daha farklı bir konumdadır. Gözlük kullanma oranı gelişmiş ülkelerde % 55 civarında olu...

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayra...

“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır...

Tek gözü görmeyenler ehliyet alabiliyor Tek gözü görmeyenler ehliyet alabiliyor...

Renk körleri herhangi bir şart aranmadan, tek gözüyle görenler de belirli koşulları taşımaları halinde sürücü belgesi sahibi olabilir.....

Vefat ve başsağlığı Vefat ve başsağlığı

Merhumeye Allah’tan Rahmet, Kederli Ailesine, Sevenlerine, Camiamıza Sabır ve Başsağlığı Dileriz....

HABER HAKKINDA GÖRÜŞLERİNİZİ BELİRTMEK İSTERMİSİNİZ?(Yorum Yok)
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Hocaoğlu Optik
SON EKLENEN HABERLER
Türkiye Göz Sağlığı Araştırması Türkiye Göz Sağlığı Araşt...

Türkiye’de Optik Sektörü AB ülkelerine göre çok daha farklı ...

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan Ulusal Egemenlik...

“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin ...

Tek gözü görmeyenler ehliyet alabiliyor Tek gözü görmeyenler ehli...

Renk körleri herhangi bir şart aranmadan, tek gözüyle görenl...

Vefat ve başsağlığı Vefat ve başsağlığı

Merhumeye Allah’tan Rahmet, Kederli Ailesine, Sevenlerine, C...

Yakın gözlüğüne alternatif damla eczane raflarında yerini aldı Yakın gözlüğüne alternati...

Damlanın 40 yaş üstü bireylerde daha etkili olduğu ve 6 ile ...

Dikkat, konjonktivit mevsimi başladı! Dikkat, konjonktivit mevs...

İçimizi ısıtan bahar aylarına geçiş döneminde uyanan doğa, m...

2024 yılı stajyer maaşı ne kadar? 2024 yılı stajyer maaşı n...

İş dünyasına adım atmak, öğrenmek ve deneyim kazanmak isteye...

Mesul Müdürlerin İzin Hakkı Mesul Müdürlerin İzin Hak...

Ve yaz geldi. Optisyenler izini hakketti. Şimdi izinler nası...

Sivas’ ta Bayramlaşma Sivas’ ta Bayramlaş...

Valimiz Sn. Yılmaz Şimşek'in ev sahipliğinde, düzenlenen bay...

‘Gözlük’lere dikkat! ‘Gözlük’lere dikkat!...

Ülkemizde gözlük sektörü milyonlarca dolarlık önemli bir sek...

Magazin HABERLERİ
Web TV