Gözlük mü?

Anadolu da bir bozkır kasabasında yaşasaydım, böyle başlardım yazıya.

Ama hayır. Yazın nüfusu 3 misli artan bir tatil kasabasında yaz geceleri hiç te öyle melankolik duygulara izin vermez.

Hele tatili yanınızda geçirmek için gelen zevzek bir arkadaşınız varsa… Ve bu arkadaşınız bütün kış yaşamadığı eğlenceyi yaşamak için sizi peşinden sürüklüyorsa, işte böyle sabahın 5’in de çorbacı da ayılmak için kaşık sallarsınız.

Hafta sonu olmadığı için, gece 12 de ki kalabalık hayli azalmış barlar sokağında. 1- 2 kedi.tek tük bardan çıkıp yürüyenler… Arada kuytu yer bulup açık havanın enerjisi ile sevgilisine sarılanlar…

Gündüzleri denize sıfır restaurantların önünde ki şezlonglara bakıp, gece çalıştıkları restaurantların bahçesinde uyuyan doğulu gençler…

Bütün gece zaten içip, konuşmadığımız bir şey kalmadığı için Bongo ile etrafı kesiyoruz.

Arka masalarda gürültülü şekilde oturmakta olan 3 kız ve 2 erkek turist var. Kızlardan biri, karşısında ki boyalı saçlı, vücudunda gram yağ olmayan atletik vücutlu bir gençle yüksek sesle konuşuyor.

… Vats kukts dü lan?
Genç, sırnaşık şekilde yanında oturan tombul ve grubun en yaşlı kadınına sarılarak
…May frondin. Diyor.
Yabancı dil bilmemek ne kötü. Kimbilir ne konuşuyorlar? Bongo, kızlara “benim niye böyle manitalar yok? “kıskançlığıyla, ben se bir şey anlamadan bakıyorum.

Bongo “” Aziz Allah, şefaat ya Resulallah “” Diyerek duyduğu ezan sesi ile toparlanırken, baktığımız masada
… wo ist myne birille? Diye bir bağırma oldu.

Ne olduğunu anlamadığımız bir hareketlenme başladı. Herkes sağına soluna bakıyor. Masa altlarına egiliyorlar. Tam benim arkamda oturan, demin gencin sarıldığı kadın ses tonunu yükseltti.

…ver hat zi genommin? İş rufe di polizay

Galiba polis molis gibi bir şeyler söylüyor. Aldığı alkolün de etkisi var galiba. Olay çıkartmaya meyilli biri. Masanın etrafında dört dönüyor. Zaten herkes ayakta? Konu neyse belli,  keyifleri kaçmış hepsinin.Gençlerden biri sırtını masaya dönüp kendi kendine söyleniyor.
….Hay ……yım ya.. Nerden getirdik bu kadını?

Sonra dönüp sakinleştirici bir sesle
…Blaybe ruhik
diyor. Bunların işleri uzayacak herhalde. Bongo hesap ödemesini sevmediği için ben hesabı ödedim. Aldıgım bozuklukları cebime koyarken bir kaç lira yere düştü. Éee daha ayılmak tabii. Yere eğildim. Paraları toplarken benim masanın biraz uzağında bir güneş gözlüğü gördüm. Elime aldım. İnceliyordum ki, karşı masanın dikkatleri üzerime çevrildi. Deminden beri ortalığı ayağa kaldıran kadın,

…oh,myne birille. Dedi. Bir kaplan gibi elimde duran Alain Mikli güneş gözlüğünü aldı.

…tenks… tenks… danke şön diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu. Gözlükle beraber masaya neşe geldi. Biz ayrıldık.

Kahkahaları uzun bir sure bizi takip etti. Bongo elleri cebinde, yolda ki bir konserve kutusunu tekmeleyerek, sözde kıskançlık pozlarında konuştu.

..Şanslı adamsın lan. Gecenin sonunda payına öpücük düştü, ben de o bile yok.

Metin Turanlı