Gözlük, hızla artan görme kusurları nedeniyle insanların vazgeçilmez listesine girmeye başlamıştır.
16 Mart 2018 - 8:18 'de eklendi ve 8339 kez görüntülendi. A+A-
Bilgisayarların başına geçtiğimizde, elimize telefonu aldığımızda hatta araç kullanırken bile elimizi uzatıp almayı umduğumuz ihtiyaçlarımızın başındadır.
Buna karşın ülkemizde hala bu sorunu aşamayan milyonlarca insan bulunmakta, gözlük gibi bir nimetin varlığından bi haber yaşamaktalar. Ülkemizde gelişmiş ülkelere nazaran gözlüğün halen ihtiyaç olarak görülmemesi; köy, ilçe, kasaba gibi küçük yerleşim bölgelerinde gözlük takmanın utanılacak bir durummuş gibi algılanması ve gözlük kullanan kişilerin diğer insanlara göre noksan olduğunun düşülmesi gözlük kullanım oranını ciddi anlamda düşürüp milyonlarca insanı güzel görüşten mahrum kılmaktadır.
Ülkemizde refraksiyon kusurlarının çok, gözlük kullanım oranının az olması bunu doğrulayan tezatlardandır. Son günlerde yayılan ve gözlük kullanım oranını artmış gibi gösteren moda akımı, var olan gözlük kullanım sorununa bir çözüm değildir. Bu noktada önemli olan gözlüğün moda etkisiyle değil, göz kusurlarının giderilmesi için kullanılmasıdır.
Toplum olarak bu sorunu en aza indirmek biz gözlükçülere/optisyenlere düşen büyük bir görevdir. Bunu başarabilmek için de öncelikle mesleki ve ahlaki bilince sahip olmamız gerekir. “Mesleğimi tanıyor muyum, müşterilerimin hayatında bir şeyler değiştirebiliyor muyum, gerekli güven duygusunu aşılayabiliyor muyum, şu an mesleki yeterlilik olarak neredeyim ve nereye gelmem gerekir ?” gibi sorulara cevap verebiliyor muyuz ? Şayet verebiliyorsak, gözlük kullanımı hakkında bilinç düzeyimizi geliştirmeye devam edip , toplumdaki diğer bireyleri de bu konuda aydınlatmamız gerekir.
Bilinçsiz alıcılar değil , bilinçli alıcılar ancak bir toplumu belli seviyeye taşıyıp ülkenin gelişimine katkıda bulunabilir. Bilinçli bir satıcı gözlük alıcılarının sorularını cevaplayıp, onların ihtiyacına en uygun ve en doğru tercihi yapmalarına katkıda bulunur. Gözlük kullanamamak gibi bir sorunu olan müşterileri lens hakkında bilgilendirilip, göz sağlığını kötü yönde etkileyecek bir durum yoksa; lens kullanımına teşvik etmelidir. Halk arasında lens ile alakalı tabuların yıkılması için de müşteriler gerekli bilgilerle donatılmalıdır. Lens ile ilgili bilinen yanlışları düzeltip, lens kullanımına ilişkin bakış açılarını doğru yöne çekmeliyiz. Bilinçli satıcı ve alıcı olmalıyız. Şayet bilinç düzeyi gelişmemize olanak sunan en büyük etkendir.
Bilinçli bir satıcı olarak müşterileri av olarak görmemeli, bu müşteriden ne kadar para kazanarım düşüncesi değil de, ben bu insana ne kazandırabilirim düşüncesiyle hareket edip müşterilerin merak ettiği ve cevap bulamadığı sorularını cevaplamalıyız. Müşterileri cam ve çerçevelerle ilgili bilgilendirip yüz şekline en uygun ve rahat çerçeveyi seçmesine yardımcı olmalıyız. Ayrıca cam seçimini çalıştığı alan ve mesleğine uygunluk açısından en doğru tercihi sunarak kararı kendilerine bırakmalıyız. Müşterilerimizin sorunlarına çözüm, sorularına cevap olmalıyız. Müşteri, gözlük ile alakalı yeterli bilgileri aldıktan sonra gözlük kullanımına ilişkin bakış açısı değişecektir.
Ayrıca yüz hatlarına ve mesleğine en uygun cam ve çerçeve tercihiyle gözlük takmaktan zevk alacaktır. Gözlük takmak kusur değildir! Mutlu gülüşler, mutlu müşteriler, güzel görüşler kazandıracağınız müşterileriniz daim göz kusurlarınız az olsun.
Müslime Yavuz / Piro Optik
Türkiye’de Optik Sektörü AB ülkelerine göre çok daha farklı ...
“Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin ...
Renk körleri herhangi bir şart aranmadan, tek gözüyle görenl...
Merhumeye Allah’tan Rahmet, Kederli Ailesine, Sevenlerine, C...
Damlanın 40 yaş üstü bireylerde daha etkili olduğu ve 6 ile ...
İçimizi ısıtan bahar aylarına geçiş döneminde uyanan doğa, m...
İş dünyasına adım atmak, öğrenmek ve deneyim kazanmak isteye...
Ve yaz geldi. Optisyenler izini hakketti. Şimdi izinler nası...
Valimiz Sn. Yılmaz Şimşek'in ev sahipliğinde, düzenlenen bay...
Ülkemizde gözlük sektörü milyonlarca dolarlık önemli bir sek...