Bir anlık kalabalıkta sadece bu müşteriye odaklandığı için diğerlerini kaçırdı. Kadının ısrarla kendisiyle ilgilenmesini istediği için. Bir saatlik zaman diliminde 1-1500 liralık gözlüklerden 170 liraya dek denenmeyen gözlük kalmadı.
11 Kasım 2013 - 15:20 'de eklendi.
Bir saatlik zaman diliminde 1000-1500 liralık gözlüklerden 170 liraya dek denenmeyen gözlük kalmadı.
Boncuk boncuk terlemiş.
Post makinasının içine girecek sanki.
Bir taraftan sıcak, klimanın bozulması, öte yandan müşterinin huysuzluğu ve çekilemeyen kredi kartı.
Müşteri aslında rahat.
Şifresini girdikten sonra, gözü yine almadığı, denemediği gözlüklerde. Habire gözlükleri deneyip duruyor. Stresli olan ise kendisi. Post makinesinden gözlerini ayırmıyor. Post cihazı kıymetinin farkında. Tezgahtarı otomatiğe bağlamış. Ne yapması gerektiğini tek tek söylüyor.Bağlanıyor..Numarayı arıyor..Bekleyiniz…O da bekliyor zaten. Başka yapacağı bir şey yok. Al işte kağıt çıktı.
YETERSİZ BAKİYE…
Beşkez dir aynı kartı deniyor. Müşterinin şifresine bakmamak için gösterdiği gayret boynunu ağrıtmış. Şimdiyse, değil şifreye bakmamak, yanlış girmesin diye daha bir dikkat kesilmiş. Aslında üzerinde durmayıp, hesabınız müsait değil diyecek ama, yapamıyor işte. Kredi kartı tek çekim diye başladığı alışverişe 5 taksit yaptı hala yetersiz bakiye. İnadı tuttuğunda kaybedenin kendisi olduğunu biliyor,ama yine de elinde değil.
Bir anlık kalabalıkta sadece bu müşteriye odaklandığı için diğerlerini kaçırdı. Kadının ısrarla kendisiyle ilgilenmesini istediği için. Bir saatlik zaman diliminde 1-1500 liralık gözlüklerden 170 liraya dek denenmeyen gözlük kalmadı. Onu da peşin 120 liraya anlaştılar. Kredi kartı tek çekime de razı oldu. Ama hesap müsait değil. Bankanın verdiği artıları da kullanarak 12 taksite kadar çıktı. yok. yok. Yanında biri de yok ki ” abi,uğraşma boş ver ”desin.
Böyle telaşlı ve sinirli haldeyken, bağırsaklarda daha bir çalışmaya başlar nedense. Şimdi de sıkıştı. Ayaklarını kasarak, 2 büklüm vaziyette yalvarırcasına ” defalarca denedim. hesabınız yetersiz. İsterseniz bir miktar kapora verin, gözlüğü ayırayım ” diyor.
Başından beri alışverişin böyle sonuçlanacağını bilen müşteri ”aaa, gerek yok. Ben Kağıthane de oturuyorum. her ay Kadıköy’ e gelirim. Ben daha sonra uğrarım” diyerek poşetlerini topluyor.
Surat asık, keyfi kaçmış. Bu çocuklarda niye öğlen yemeğine çıkarlar ki? Burada oturup zıkkımlansalar olmuyor mu? ” diye içinden geçiriyor. Eli sigara paketinde. Cep telefonunu da yanına alıyor. Dükkana ilk giren elemanla beraber dışarı çıkıyor. Hiç aklında yokken öğle yemeğini evde yemek, bir de duş almak gibi bir düşünceye kapılıyor. Bu düşünceyi beğenmiş olmalı ki birden metro’ya doğru yöneliyor.
N’ olacak ki, ev dediğin metro ile 2 durak. Hem parası cebinde kalır, hem belki dükkanın şansı değişir de … Yemekten döndüğünde iyi bir öğleden sonra geçirir. Haa, bir de bankaya uğramak lazım. Ekstre’ nin son günü bugün. Bankalar da ne kalabalıktır şimdi. ATM’den yatırmalı. bu düşüncelere eşlik eden İdrar sıkıştırması ile koşar adımlarla metro’ ya girdi. Cebinden İstanbul kartını çıkardı. Turnikeye bastırdı.
Tüm gücüyle turnikeye geçmek için abandıysa da metalik bir ses o nefret ettiği şeyi haykırdı:
YETERSİZ BAKİYE !
Metin Turanlı
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...