“O zaman bütün gözlükçüler adına dernek toplansın; 68 değil kardeşim 48 TL diye bir reklam yapsın, versin televizyona…” Değerli meslektaşlarım, son zamanlarda bir tekzip ve dava açma geleneği başladı. Tabi ki kişilik, hak ve onuruna yapılan saldırı mahiyetindeki söylemlere ve yazılara cevap verilmeli, gerekiyorsa davalar da açılmalıdır. Fakat insan bunu neden hak ettiğini ve […]
18 Ekim 2012 - 19:03 'de eklendi.
“O zaman bütün gözlükçüler adına dernek toplansın; 68 değil kardeşim 48 TL diye bir reklam yapsın, versin televizyona…”
Değerli meslektaşlarım, son zamanlarda bir tekzip ve dava açma geleneği başladı.
Tabi ki kişilik, hak ve onuruna yapılan saldırı mahiyetindeki söylemlere ve yazılara cevap verilmeli, gerekiyorsa davalar da açılmalıdır.
Fakat insan bunu neden hak ettiğini ve toplumun kendisine neden saldırdığını sorgulamalı. Bu sorgulama sonucunda özeleştirisini yapmalıdır.
Toplum benim için neden böyle düşünüyor diye sorduğunuz zaman, hiç değilse bundan sonraki tavır ve davranışlarınıza dikkat edersiniz ve belki de toplum önündeki imajınızı düzeltmeye çalışmanız gerektiğini görürsünüz.
Yıllarca, meslek icracısı bir toplumu her platformda kaçakçı, sahte fatura toplayan, kalitesiz ürün satan, haksız kazanç elde eden, kurumları dolandıran ve bu gibi eylemlerle çalışan bir topluluk olarak jurnallemeyi alışkanlık haline getirip, sonra da kabaran öfkesini kustuğu için, mahkemeye koşup kişilik haklarıma saldırı var diyerek o topluluğu dava etmek… Bu ne kadar doğrudur kararı size bırakıyorum.
Kendi açımdan söylemek isterim ki bu güne kadar hiç kimseyi dava etmedim. Hakkımda yapılan ağır eleştirileri dikkate aldım, kendimi yargıladım, sonra da eleştiriyi yapan arkadaşı arayıp doğruları anlattım.
Sonuçta o eleştirinin sahibinin yanında aklanmış olmayı mahkeme salonlarında aklanmaya tercih ettim. Mahkemeler sizi kanunen aklar ama kamu vicdanında ancak yaptığınız icraatlar sizi aklar.
Bir diğer konu da reklamlar ve bu reklamların sahibi firmalarla ilgili. Bugün için kimse size “Neden reklam yapıyorsunuz? Bu yasak.” demiyor.
En azından STK bu konuda oldukça duyarlı. Bu nedenle mahkemelerden almış olduğunuz reklam yapabilir kararlarını biz sadece gülerek karşılıyoruz ve Yüce Türk Mahkemelerinin zamanlarını boşa harcadığınız için üzülüyoruz.
Tabii ki sizler 5193 SOHK ve bu Kanunun Yönetmeliği gereği reklam yapabilirsiniz. Bu hak sadece size verilmiş bir hak değil tüm meslektaşlarımızın böyle bir hakkı var.
Bizim karşı çıktığımız yapmış olduğunuz reklamların içeriği ve bu içeriğin yönetmeliğe aykırı olması. Daha önce yapmış olduğunuz reklamlar hakkında yürütmeyi durdurma kararları var; ayrıca ihtar aldığınız uygulamalar var ve hatta ceza aldığınıza dair tutanaklar da var.
Bundan sonra sırada bekleyen şikayetler için ne kararlar geleceğini ne siz ne de biz bilmiyoruz.
Bu nedenle reklam yapmak yasal hakkımızdır diye kurumları meşgul etmek yerine:
· Odak noktasının ne anlama geldiğini reklamcınıza anlatın.
· Her müessesede bir uzmanın bulunmasının zorunlu olduğunu öğrenin.
· Hazır numaralı gözlük satmanın yasak olduğu bilinci ile hareket edin.
· 5193 SOHK Yönetmeliğinde tabela ile ilgili mevzuatı öğrenin.
· Hassas ölçüm işlemin gerekliliğinin reklam konusu değil kanun gereği olduğu konusunda bilgi sahibi olun.
En önemlisi bütün bu sıkıntıların bitmesi için karşılıklı konuşabilmek gerekliliği. Sizler kendi çıkarlarınız için yalnızlığı seçtiğiniz ve çıkarlarınıza hizmet eden grupların dışında kural tanımaz şekilde davrandığınız sürece sektörün diğer aktörleri ile çatışmalarınız sürer gider.
Bir diğer önerim de yukarıdaki yorumu yapan arkadaşlarıma olacak. Fiyatta rekabet ve reklam sadece batışınızı hızlandırır. Hadi herkes reklam yapmakta özgür olsun ve gözlüğün fiyatı 48 değil 18 e kadar düşsün.
Dayanma gücü olanlar, siz yok olduktan sonra aynı gözlüğü rakip kalmadığı için beş yüze satarlar ve bu süredeki zararlarını siz başka işlerle hayatınızı devam ettirmeye çalışırken fazlası ile çıkarırlar.
Lütfen yorumlarda derdinizi anlatın. Kişi hak ve özgürlüklerine saldırdığınız anda haklıyken haksız duruma düşersiniz.
Turgut ÇAKAR
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...
ETRAFIMIZI SARAN YALAN PERDELERİNİ NASIL YIRTIP GERÇEKLERİ NASIL GÖREBİLİRİZ
GÖZLÜKÇÜLERİN KARANLIK ÇAĞLARA DOĞRU GİDİŞİYLE MÜCADELE EDENLER HER
ZAMAN OLACAKTIR KOLTUĞUNUZ DA RAHATÇA OTURUP KEYFİNİZİN BOZULMAMASINI SAKIN BEKLEMEYİN ÇÜNKÜ HEPİMİZİN GELECEĞİ TEHLİKEDEDİR
NE YAPACAĞIZ DURUP DİNLENMEDEN ALDATILMIŞLARI AYDINLATACAK GAFİLLER UYKUSUNDAKİLERİ UYANDIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ BU DAVA UĞRUNA HER KES
BİRLEŞECEK BİRİNCİSİ BU VATANDA MESLEĞİMİZE SIMSIKI SARILACAĞIZ GENÇ
İNSANLARIN KAFASINI OPTİMETRİ PROPAGANDASIYLA KÜFLENDİREN GÖZLERİNE
KÜL ÜFÜRÜP GÖRMEZ KULAKLARIN BETON DÖKÜP DUYMAZ EDEN HANGİ GÜÇTÜR
KÜRESEL EMPERYALİZİM BUDUR İŞTE
SEVGİLİ MUSTAFA YAZICI,
TESBİTİNİZE AYNEN KATILIYORUM. KÜRESEL EMPERYALİZM BÜTÜN DÜNYA’ DA HER ALANDA OLDUĞU GİBİ OPTİK SEKTÖRÜNDE DE İNSAFSIZ VE AZGIN YÜRÜYÜŞÜNE DEVAM ETMEKTEDİR.
TÜRKİYE ONLAR İÇİN 75 MİLYON NÜFUSUYLA AZ BULUNUR BİR SÖMÜRGE COĞRAFYASIDIR.
BÜTÜN MESLEKTAŞLARIMI KÜÇÜK VE KISIR TARTIŞMALARLA ZAMAN KAYBETMEK YERİNE ASIL TEHLİKENİN KİMLER VE NELERİN OLDUĞU KONUSUNDA DÜŞÜNMEYE DAVET EDİYORUM.
BİZLER TEHLİKENİN FARKINDA OLMAZSAK VE BU GERÇEĞİ DEVLETi YÖNETENLERİN DİKKATİNE SUNMAZ İSEK ZAMANI ISKALAMIŞ OLURUZ..
İŞTE VATANSEVERLERİ KAHRAMAN YAPAN TOPLUMUN BÖYLE ZOR DÖNEMLERİDİR.
Turgut Çakar yıne doğru yazmış
Ya bunları dikkate almayalım. Mesul müdürlere sesleniyorum,bunları terk edin ortada bırakın, aklınızı başınıza alın yeter artık.