Mahalle Gözlükçüsü Yok mu Oluyor?

Küçük şehir ve mahalle gözlükçüleri, AVM zincirlerinin yayılmasıyla rekabette zorlanıyor. İnsan hikâyeleri, sektördeki dönüşümü gözler önüne seriyor.

İstanbul’un kalabalık caddelerinde AVM zincirleri her gün binlerce müşteriye hizmet veriyor. Ancak Anadolu’nun küçük şehirlerinde hâlâ mahalle gözlükçüsüne giden müşteriler, “bize hizmet eden, bizi tanıyan optisyenler” ile bağlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.

Türkiye genelinde 8.445 optisyenlik müessesesi bulunuyor. Bu sayının büyük kısmı bağımsız işletmelerden oluşuyor. Ancak AVM’lerdeki zincir mağazaların yayılmasıyla bazı mahalle gözlükçüleri kapanmak zorunda kalıyor.

Müşteri Bağlılığı Tehlikede

Bağımsız gözlükçüler, birebir hizmet ve kişisel danışmanlık sağlıyor. Ancak zincirler, kampanyaları ve geniş ürün yelpazesi ile müşteri çekiyor. Özellikle küçük şehirlerde bu değişim, Semt gözlükçüsünün ayakta kalmasını zorlaştırıyor.

“Biz burada 25 yıldır hizmet veriyoruz. Müşterilerimizi tanırız, onların göz hikâyelerini biliriz. Ama artık gençler AVM’lere gidiyor, biz zor ayakta kalıyoruz.”
– Mehmet Usta, Kadıköy’de semt gözlükçüsü

İnsan Hikâyesi

Konya’da uzun yıllardır gözlükçülük yapan Ayşe Hanım, durumu şöyle anlatıyor:

“Müşterilerle kurduğumuz ilişkiyi hiçbir zincir mağaza sağlayamaz. Mahalle gözlükçüsü yok olursa, sadece bir ürün değil, insan ilişkisi de kaybolur.”

Sektörel Etkiler

Uzmanlara göre, zincir mağazaların yayılmasıyla bazı şehirlerde bağımsız müesseseler son 3 yılda iş hacimlerinin %40’ını kaybetti.

Destek ve dijital adaptasyon şart. Küçük işletmelerin varlığını sürdürebilmesi için devlet desteği kritik önemde.