Gözlükçüler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Lünet Optik’in sahibi Sadık Arıkan, “Gözlükçülük sektörü her geçen gün can çekişiyor.
27 Mayıs 2015 - 15:07 'de eklendi.
VELİ SARITOPRAK – RÖPORTAJ- Bir yandan Çin’den gelen kalitesiz ve ucuz gözlükler diğer bir yandan da hükümetin gözlük cam ve çerçevelerine ödediği düşük fiyatlar, gözlükçüleri zor durumda bırakmaktadır” dedi.
Ankara’nın Patronları bu hafta gözlük sektörünü masaya yatırdı. Numaralı gözlük, güneş gözlüğü ve lensle ilgili merak edilen her şeyi TÜSİAV Mütevelli Heyet Üyesi, Ege Lobisi başkan yardımcısı ve Gözlükçüler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Sadık Arıkan’a sordu. Arıkan, gözlük sektöründe yaşanan sıkıntıları dile getirip hükümetten sorunların çözümü için destek beklediklerini söyledi.
Sizi ve LÜNET OPTİK’i tanıyabilir miyiz?
SADIK ARIKAN: Lünet Optik, 63 yıldan beri gözlükçülük sektöründe insanlarımıza hizmet vermektedir. Tuncer Arıkan tarafından kurulan Lünet Optik Türkiye’de Sağlık Bakanlığı sertifikalı ilk gözlükçüdür. Ben ticarete ilk olarak sokaklarda su satarak başladım. Arkasından işportada oyuncak, tabak, bardak sattım. Para kazanmanın zorluklarını küçük yaşlarda öğrendim. Daha sonra Lünet Optik mağazasında paspas yaparak işe başladım. İşi gözlük camı keserek ve satışı yaparak ilerlettim ve mesleğin inceliklerini burada öğrendim. Bununla yetinmeyip yurt dışında gözlükçülük ve kontaktlens üzerine eğitim aldım. Gazi üniversitesi İngilizce bölümünü bitirdikten sonra iki yıl boyunca öğretmenlik yaptım fakat baba mesleği olan gözlükçülük beni daha çok cezbetti. Eğer gözlükçü olacaksam en iyisi olmalıyım mantığı ile yola çıktım. Yurt dışında eğitim aldım. Çeşitli derneklerde bu konuda faaliyet gösterdim. Ankara Ticaret Odasında mesleğin temsilcisi oldum ve yöneticiliğe seçildim. Hükümetler ve ilgili bakanlarımıza, konu hakkında bilgi arz ederek sektörün sorunlarını anlattım.
Dünya’da ve Türkiye’deki gözlükçülük hakkında neler söylersiniz?
SADIK ARIKAN: Türkiye’de gözlükçülük, teknolojik anlamda dünyayı yakalamıştır. Bugün İngiltere’de, Fransa’da, Almanya’da meslektaşlarım hangi teknolojiyi, makineleri kullanıyor ise bizde de aynı makine ve teknoloji kullanılmaktadır. Eğitim sistemimiz Avrupa’dan biraz farklı, ancak zamanla A.B. standartlarını yakalayacaktır. Avrupa’da iki yıl eğitimden sonra OPTİSYEN, yani gözlükçü, dört yıl eğitimden sonra OPTOMETRİST, yani göz hem muayenesi yapıp hem de yetkili gözlükçü olabiliyorsunuz. Bugün için Türkiye’de 2 yıllık OPTİSYENLİK eğitimi veren okullar faaliyete geçirilmiş bulunmaktadır. OPTOMETRİST’ler ile halkın daha geniş bir kesimine göz muayene hizmetini sunmuş oluyorsunuz. Böylece OFTAMOLOGLAR yani göz doktorları daha çok göz hastalıkları ve cerrahiye yönelebiliyorlar. Kaldı ki OPTOMETRİST’lere yapılan yatırım göz doktorlarına yapılan yatırıma göre daha ucuza mal olmaktadır. Ülkemizde doktorların büyük bir kısmı Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde çalışmaktadırlar. Bu yetişecek OPTOMETRİST’lere ülkemizin her yerine daha kolay ulaşılacak daha çok insan göz muayenesinden geçirilmiş olacaktır. İnsan bütün organları çok önemlidir ancak insan hayatını, geleceğini, her şeyini gözüyle kazanmaktadır.
Bugün itibariyle gözlük sektörü ne durumda. Bu sektörün geleceğini nasıl buluyorsunuz?
SADIK ARIKAN: Bugün itibariyle gözlükçülük sektörü can çekişmektedir. Bir yandan Çin’den gelen kalitesiz ve ucuz gözlükler diğer bir yandan da hükümetin gözlük cam ve çerçevelerine ödediği düşük fiyatlar, gözlükçüleri zor durumda bırakmaktadır. Bununla da kalmayıp enflasyonun %10 civarında olduğu bir ortamda çerçeve fiyatları düşürülmekte ve çerçeve kullanım süreleri 2 yıldan 3 yıla çıkarılmaktadır.
Güneş gözlüğü alırken nelere dikkat edilmeli?
SADIK ARIKAN: Bu çok hassas bir konu gerçekten. Öncelikle şunu söylemeliyim güneş gözlüğünün işportadan alınmaması gerekiyor. İşporta da kalitesiz camlı Çin malları satılmaktadır. İnsanlar güneş gözlüğü seçerken hiçbir kritere dikkat etmiyorlar. Güneş gözlüğü alırken camın kalitesine dikkat edilmelidir. Kalitesiz güneş gözlükleri ilerleyen yaşlarda çeşitli göz hastalıklarına sebep olmaktadır. Ben modanın yanında estetik ve kaliteye de önem verilmesi taraftarıyım. İşportadan, sokaktan, kırtasiyeden, saatçiden güneş gözlügü alınmamalıdır. Gözlük sertifikalı gözlükçülerden alınmalıdır. Ben mağazama Çin malı gözlük sokmam çünkü kalitesiz ürünün vatandaşımız tarafından kullanılması ve hele bir de bunu benim vermem, şahsıma son derece rahatsızlık verir. Bu yüzden vatandaşlarımızın güneş gözlüğü alırken özellikle çok bilinçli davranmaları gerekir.
Kontaktlens alırken ve kullanırken nelere dikkat edilmeli?
SADIK ARIKAN: Burada ufak bir handikapımız var. Gözlükçü meslektaşlarım Kontaktlens konusunda eğitimli değiller. Eğitimli-eğitimsiz herkes kontaklens satıyor. Lensler her şeyden önce temiz, hijyenik bir ortamda takılmalıdır. Lensleri takarken ve çıkartırken eller mutlaka yıkanmalı, tırnaklar çok fazla uzun olmamalıdır, çünkü lens takıp çıkartırken gözler çizilebilir. Lens kullananlar gözlerinde batma ve kızarma varken lensi kullanmaya devam ederlerse, bu hastalığı davet etmek anlamına gelir. Sonuç olarak, kontaktlens mutlaka doktor kontrolünde takılmalıdır. Doktor kontrolünün dışında hiçbir yerde uygulama yapılmamalıdır.
Ürün yelpazeniz nedir?
SADIK ARIKAN: Sağlık açısından nüfusumuzun %60’nın göz problemi bulunmaktadır. Biz bunu da dikkate alarak göz sağlığı üzerine geniş bir ürün yelpazesi oluşturduk. Sattığımız ürünlerin %80’i bayanlara hitap etmektedir. Erkekler genelde klasik modelleri tercih ederken, kadınlar modayı yakından takip etmekte ve modaya önem vermektedirler. Kontaktlens bayanlar tarafından daha ağırlıklı kullanılmaktadır. Renkli lenslerde de alıcıların %90’ı bayanlardır.
Çocukların güneş gözlüğü kullanmaları sakıncalı mı?
SADIK ARIKAN: Normal güneş gözlükleri değil ama işportadan alınan güneş gözlükleri çocukların gözlerine büyük zararlar vermektedir. Anne ve babalar görüntüye kanıp bu gözlükleri almaktadırlar. Bu gözlüklerin sakıncası şudur; Göz bebekleri karanlığa girince büyür. Dolayısıyla güneş gözlüğü takıldığında da göz karanlık arkasında kalacağından göz bebekleri büyüyecektir. Göz önündeki cam eğer kaliteli ve ultraviyole korumalı değilse güneş ışınları da büyüyen göz bebeklerinden içeriye girerek gözün arkasında büyük tahribatlara yol açabilecektir.
Doğaldır ki ABD’ de meydana gelen ekonomik kriz başta Amerika olmak üzere diğer birçok ülkeleri de etkilemiş bulunmaktadır. Ülkemizde bunun olumsuz etkileri henüz görülmemiş olmakla beraber, bu tarz haberlerin toplum psikolojisi üzerinde yapmış olduğu etkilerden dolayı insanlarımız harcamalarını daha tedbirli yapmaya ve yatırımlarında daha dikkatli olmaya bir eğilim göstermelerinden dolayı bizde de olumsuz yönde etkilerin olduğu gözlenmektedir.
Rodenstock önümüzdeki aylarda Regen tesisini saf bir mühendi...
Orta Vadeli Program (OVP), kredi kartı ve kredi kullanımına ...
Mahkeme kararı doğrultusunda optik gözlük camlarının hastala...
AB'nin MDR düzenlemesinin Türkiye'de de yürürlüğe girmesi so...
“Silhouette Evi kişisel deneyime odaklanıyor. Schmied, Buras...
Merhumeye Allah’tan Rahmet, Kederli Ailesine, Sevenlerine, C...
Küresel gözlük pazarı büyüklüğünün 2022'de 170,53 Milyar ABD...
Türkiye’de her üç çocuktan birinin göz bozukluğu yaşadığı ve...
Kollarınızı iyice uzatmadan yakını okuyamayacak duruma geldi...
Satışa sunulan mal ve hizmetlere ilişkin satış fiyatı, birim...
Sayın Sadık Bey; Yazınızı dikkatlice okudum. Lafı nereye getirmeye çelıştığınızı çok iyi anladım. Sizde bizim içimizde sakladığımız gizli optometristlerdensiniz. Belkide bu işi yani optometristlik işini farkında olmadan dükkan-doktor işbirliği ile zamanında yaptınız. Bir çoğumuzda bu işlerin sonunda nerelere varacağını bilmeden bahsettiğim şekilde optometristlik yaptı aslında. Ben optometri konusunda sizinle aynı görüşe sahip değilim. Bu konu sizin anlattığınız gibi sabit değil. Yani seneler önce Sayın Abdullah Aydın’ın anlattığı gibi kendi reçeteni kendin üret gibi bir sistem değil. Tamamen butik mağazaların zararına olacak bir sistemdir. Bu konuyu dillendirmek bile meslek hainliğidir. Benim bu konu ile ilgili görüşüm böyle, bilin istedim. Herkese hayırlı… Read more »