Bir önceki yazımda dükkanın önünde bank olmasından duyduğum sıkıntıyı paylaşmıştım sizlerle.
Bir cumartesi pazarını bahane ederek gittiğim dükkanda Şans Optik tabelasının yerine Şans Güneş Evi yazıyordu.
“İstanbul’un 10 Gözlükçüsü” şehrin optik tarihine ışık tutan özel bir seçki. Her biri kendi semtinin simgesi haline gelmiş bu gözlükçüler, el işçiliği, deneyim ve güveni bir arada sunarak İstanbul’un görme kültürünü geleceğe taşıyor.
70’li yılların ortaları. Gözlük ve gözlükle ilgili malzemelerin çok değerli ve az olduğu yıllar.
Bir gözlük ayarında para yerine bir demet menekşe ile başlayan dostluğumuz, şehre uzak bir koyda yaşaması sebebiyle aralıklı olarak bugüne dek sürdü.
Benim çift cepheli dükkanımın iki yanına bank konulunca keyfim kaçtı.
Sadullah bey! Dedi. Bu kasaba da işini ilimle fenle icra eden biri olarak, yine fenni sıfatını hak eden zatıalinizle çarpışmak ne saadet?
Kasabamızın lise öğrencileri çıkardıkları okul gazetesine reklam almak için esnafları dolaşırken uğradıklarında onları ağırlamış. Bir şiirimi yayınlarlarsa onlara 3 top A4 kağıdı alacağımı söz vermiştim.
Her daim kaybedenlerden olan Bongo’yu bu yazı konusu yapmam demin dediğim gibi duayen gözlükçülere haksızlıktır.
Şu son yılları yaşlı halime rağmen dolu dolu yaşadım. Eğer iyi bir elden geçirilirsem, bir 30-40 yıl daha yaşamak niyetindeyim. Belki o zaman Sunay Akın’ın oyuncak müzesinde sergilenen gözlüklerin arasında yer alabilirim.
Ekim 2025
Eylül 2025
Agustos 2025
Temmuz 2025
Haziran 2025
Mayıs 2025
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.