Çıraklığım dönemimden hatırlarım, usta ve kalfaların sabahları gazete çekişmeleri olurdu. Çıraklar dükkanda temizlik yaparken, büyüklerin çay ve pogaça eşliğinde gazete okuyup, geyik yapmaları nasıl kızdırırdı bizi. Şimdi de bilgisayar çekişmesi var. Halbuki herkesin cep telefonunda internet var. Buna rağmen bizim kızların internetten saç modelleri beğenmeleri, çıktılarını alıp birbirlerine saç modeli seçmeleri dayanılacak gibi değil. […]
21 Nisan 2013 - 19:28 'de eklendi.
Çıraklığım dönemimden hatırlarım, usta ve kalfaların sabahları gazete çekişmeleri olurdu.
Çıraklar dükkanda temizlik yaparken, büyüklerin çay ve pogaça eşliğinde gazete okuyup, geyik yapmaları nasıl kızdırırdı bizi.
Şimdi de bilgisayar çekişmesi var. Halbuki herkesin cep telefonunda internet var. Buna rağmen bizim kızların internetten saç modelleri beğenmeleri, çıktılarını alıp birbirlerine saç modeli seçmeleri dayanılacak gibi değil.
Zaten bunlarda ki saç merakını anlamak mümkün değil.Müşterilerden birinin saç modelini beğenmeye görsünler, satışı falan unuturlar. Bir muhabbete başlarlar ki, sormayın gitsin.
Tam onları ekran başından uzaklaştırmayı düşünürken içeriye 70 yaşlarında,orta boylu, iyi giyimli bir hanım girdi. Elinde ki poşeti yere, çantasını banko’ ya koydu. Kağıt mendillere sardığı sarı metal çerçeveli bir gözlüğü elime tutuşturdu.
”Bu gözlüğün fiyatını öğrenebilir miyim ? ” dedi. ”Bilmem ki.. Yani fiyat vermek zor..” diyorum. ”Neden ? ” diye soruyor. ”Sizde böyle bir gözlük kaç paradır? ”
”Fiyat verilemez ”diyorum. ”Bu gözlüklerden artık yok. ”
Fiyat verilemez demem, hoşuna gidiyor. Paha biçilmez bir şeymiş gibi algılıyor.
”Annemin gözlüğüydü. Altın kaplamalı. Zamanında ne paralar ödemiştik.. Şimdi uygun bir fiyata verebilirim.”
Çaresizim. En fazla nasihatım var. ” Siz kullansanız. Ya da aile çevresinde değerlendirseniz.. ” Sözüm ağzımda kalıyor. ”Benim gözlüğüm var. Acaba kuyumcuya falan mı göstersem ? ”
Benden onay bekliyor. Bense umut vermek istemediğimden sessiz kalıyorum. Dükkandan çıkıp çıkmamak konusunda tereddütlü Gözlük elinde etrafa bakıyor.
”Bu gözlüğü alacak bir yer yok mudur? Bir gözlükçü Eminönü’ne gidin demişti ama.. ” Cevaplıyorum:
”İsterseniz gidin, ama faydası olmaz. ”
Biraz hayal kırıklığı içinde. İstemeye istemeye kapıya doğru yöneliyor.Her an kendisini çağıracağım, ” dur ! tamam, gel ! anlaşalım ” diyeceğimi umut ederek.
Son zamanlarda özellikle yaşlı kesimlerde eski eşyaları değerlendirmek gibi bir durum görüyorum. Bu yaş grubuna artık MAL’ ın bir değeri olmadığını anlatmak çok zor. Günümüzde mal kolay ulaşılabilen bir şey. Eskiden yeni bir ayakkabının bize yaşattığı duyguları şimdi yeni bir araba bile yaşatamıyor. Günümüzde en tutumlularımızın bile 5-6 çift ayakkabısı olabiliyor.
Tutumluluktan ya da işlevi sona erdiği için bir malı satmak farklı bir şey..
Hazmedemediğim, beni yaralayan şey ise, ihtiyaçtan bir mal’ın elden çıkarılmak istenmesi..”Bir zengin türlü sebeplerle yoksullaşır, 40 yıl üstünden zenginliğinin kokusu çıkmaz ” derler. Şaşaa’ lı dönemlerde alınan bir Cartier gözlüğün ihtiyaç halinde 5 para etmediğini söylemek acımasızlık gibi geliyor.
Hizmet, emek bir maldan daha kıymetli olmadıkça, yaşanmışlıklar, anılar unutuldukça bu amatör esnafları hep göreceğiz.
Kızların bilgisayar keyfini bozmaya niyetlenirken, benim keyfim kaçtı. Canım çok fena yakası açılmadık küfürler etmek istiyor. Ustalarım gibi bilgisayardan uzak durup, Akıllı, Mert, Korkusuz bir spor gazetesine yumuluyorum.
Metin Turanlı
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...