Moderatör yazıların tıklanma ve okunma verilerini yayınlamadığı için kitlesel yoğunluğu ölçümleyemesek de, portaldaki hakim görüş ve düşünceye farklı perspektiften katkı koyanların yazılarıyla, ortamın hareketlendiği görmek keyif verici bir gelişme olsa gerek.
06 Şubat 2013 - 12:22 'de eklendi.
“Masalcıların” aksine, olumlu yada olumsuz görüşlerini paylaşanların fikri zenginlik kattığı portalda, laf olsun torba dolsun mahiyette verilen cevaplar, sektör mensuplarının entelektüel birikimlerinin ölçümlenmesi açısından da referans oluşturmakta.
Daha önce de değindiğim gibi, ilk mektep mezunundan tutun, orta, lise, MYO ve Yüksek lisans mezununa varıncaya dek çeşitliliğin birlikteliğini barındıran sektörde, herhangi bir konuda uzlaşı sağlanması, menfaat çatışmaları nedeniyle doğal olarak son derece zor.
Kanun gücü ile para kazanma ve kısa yoldan hedefe ulaşma kolaycılığı ülkemizde hâkim bir durum. Geçmişte gözlükçü ruhsatı ediniminde yaşanan çarpıklıklar sayesinde mesleğe atılmış alaylılar ve çarpık eğitim sisteminin fırsatlarını değerlendirerek yatay geçişle meslek adamı olmuş okumuşların, optometri konusunda buluştukları ortak paydaya baktığımızda ; Optometriyi İstemezük! Ama uygulanacaksa da müktesep hak isteriz!. pişkinlikleri hemen sırıtıveriyor!.
“Optisyenlik” mesleğinin hakkını vermekten uzak sektör mensuplarının, emeksiz, uğraşısız optometri yeterliliği edinme cüretini dile getirme şımarıklığı, aslında gerçeklerden daha doğrusu konudan ne kadar uzakta olduklarının göstergesi.
Optisyenlik Meslek Yüksek Okullarının ÖSYM tarafından yapılan düzenleme ile bundan sonra “sınavla” öğrenci alacak olması, kaliteli meslek adamı yetişmesini olumlu etkileyecek bir gelişme.
Optometri eğitimi ise, çok farklı bir meslek adamı yetişmesine, beraberinde de meslek kültürü ve dilinin oluşmasına imkan sağlayacaktır.
Tabii ki yeni kuşak optisyenlere de, dikey geçiş sınavı benzeri hendikapları geçerek, optometri lisansını tamamlama fırsatı verilmesi de gerekecektir.
Mesleğin gelecek vizyonunu ortaya koymaktan aciz sektör yöneticilerinin, optometri üzerine iftaharla imzaladıkları ortak deklarasyon, kimileri için gurur, kimileri için utanç belgesi olarak tarihe nakşolmuştur!.
Ne hazindir ki Optometri bilimini yazılı/imzalı reddedenler Dernek sitesinin ana sayfasında hala “ecoo” logolarını kendilerine “kapak” etmeyi sürdürmektedir.
Zincir mağazaları kendilerine tehdit görenlere karşı savunduğum “butik gözlükçülük” daha karlıdır tezimi anlamakta zorlananlara, Serdar Turgut’un aşağıda linkini verdiğim nefis yazısı biraz ağır kaçsa da, kendilerini biraz zorlayarak iyi okuyup – iyi anlayıp, yeni iş modellerinde yaratıcılığın boyutları konusunda geleneksel düşünce yapısından sıyrılıp, kendileri için faydalı bir çıkarımda bulunacaklarını ümit etmekteyim.
Son olarak ; Sosyal Güvenlik bütçesinden Eczacıların aldığı payın 90 milyon, gözlükçülerin ise 1 milyon TL olduğu gerçeği “yaygaracılara” kapak olsun!.
Serdar Turgut / Pahalı restoranların sırrı ; http://www.haberturk.com/yazarlar/serdar-turgut-2025/816905-pahali-restoranlarin-sirri
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Göray bey takılmayın adam adını koymuş zaten sabit salman diyor,uğraşma diyor.geç gitsin boş ver. 🙂 bu arada optisyeninsesini kutluyorum. Tarafsız yayın yaptığı için feyk adamları bile yayınlamaktan çekinmiyor.:
Levent
Kimliğinizi merak ediyorun da acaba gözlükçü isenin bu diplomaya nasıl sahip oldunuz dahada merak etmekteyim.Bizim meslek gurubumuzdansınız ki bu kadar yazı yazabiliyor yorum yapabiliyorsunuz.Buda sizinde ALAYLI oldugunuzu gösterirYazılarınız vasıtasıyle kendinizle çeliştiğinizi görebilmekteyim..siz burada meslektaşlarımızda değil kendinizede hakaret etmişsiniz.
Saygılarımla…
Popilist meslek adamları,kendi kendinizi kandırmayın, haaa birde çaldıran savaşı buldunuzmu salman beyi? Çiğdem hanım.:)
sayın sabit salman sizden rica ediyorum özelikle BU DURUMUNUZU serdar turgut beye
bir zahmet TEST ettirsen de bu durumu BİZDE RAHAT ETSEK
çevrim dışı konuşmaya dahil olanlar
Sabit beye kesinlikle katılıyorum. Optisyenlik bölümü öğrencisi olmama rağmen bölüme “öğrenciler tarafından” yeteri ilgi veya herhangi bir çaba yok. Mezun olalım, diplomamızı kiralayalım, para kazanalım; tek düşünce bu. Her optisyen yaptığı işin kalitesini ve saygınlığını benimseyebilse meslek gereken önemi kazanacak. Bundan sonra sınav puanıyla alınması sektörü olumlu yönde etkileyeceği düşüncesindeyim. Ayrıca dediğiniz mesleğe atılmış “alaylı” kısmın amacı belli -kasada 2-3 elma çürük diye tüm kasaya aynı muameleyi yapmak istemem tabii-
Başka bir kimlikle portalda yazı yazma cesareti gösterdiğinizden dolayı sizi kutluyorum. Yazınızdan sadece bir cümleyi (tamamını bile değil) aynen aktarıyorum. ” Geçmişte gözlükçü ediniminde yaşanan çarpıklıklar sayesinde mesleğe atılmış ALAYLILAR ve çarpık eğitim fırsatlarını değerlendirerek yatay geçişle meslek adamı olmuş okumuşların… Pişkinlikleri hemen sırıtıveriyor.”
Sayın Hoca, bu ifadelerinizden dolayı sizi artık ben bile kurtaramam. Hem ALAYLILARA hem de OKUMUŞLARA (OPTİSYENLERE) karşısınız. Bunu anladık ama sahi siz kimi savunuyordunuz?
Bütüne odaklanamayıp, “bacak arası bakış açısı” düşünce yapısı tuzağına düşenler, genelde cımbızladıkları satırlara takılıp, amaca hâsıl olamazlar!
“Kurtarıcı” misyonunuzun kapsama alanı dışında kalmış olmak, kişisel kazanımımdır!
“Çeşitliliğin birlikteliğini” vurgularken; “algı seviyesindeki” farklılıkların zorlayıcı etkisini aşmak için “iyi okuyup – iyi anlayınız” dipnotunun dahi “algı eşiğine” takılmış olmasının hüznünü yaşıyorum.
Kaleme aldığınız yazınızın tümü birbiri ile çelişen ifadelerle dolu. Hiç biri de doğru değil. Bunlara değinmeyeceğim. Yazınızın en önemli özelliği entel dantel görüntüsü altında insanlara hakaret etmeniz. Nasıl mı? Bakın neler söylüyorsunuz. 1. Pişkinlikleri hemen sırıtıveriyor. (Kimlerin? Alaylı ve Okumuşların.) 2. Bu da benden kapak olsun. ( Bu sözü misliyle size iade ediyorum.) 3. Bacak arası bakış açısı. ( Ben böyle bir bakış açısı olduğunu ilk defa sizden duyuyorum.) Demek ki sizin eğitim gördüğünüz yerlerde size böyle etik ilkeler öğretilerek düşünce kodlarınız değiştirilip devşiriliyorsunuz.. Burada bir yanlış anlamayı da düzeltmek istiyorum. “Sizi artık ben bile kurtaramam” derken ben doktor değilim,… Read more »