Gözlüğü sevmiyoruz ama camını sevmeliyiz!

Türk insanı gözlük kullanmayı sevmiyor. Bu göz kontrollerini ihmal etmenin yanı sıra gözlüklü görünmek istememesiyle de ilgili.

Teknolojide gelinen en ileri teknoloji ‘iglass’ yani Google Gözlüğü… Gözlüğü taktığımızda, telefon, navigasyon olarak kullanabileceğiz. Duyduklarını tercüme edecek ve gördükleri hakkında bilgi verecek…

Peki, biz bu gözlüğü üretebilir miyiz?

Aslında önce gözlük camı üretimi konusunda nerede olduğumuza bakmamız gerekiyor.

Şunu kabul edelim: Türk insanı gözlük kullanmayı sevmiyor. Bu göz kontrollerini ihmal etmenin yanı sıra gözlüklü görünmek istememesiyle de ilgili.

Sebebi ise hasta ve yaşlı görünmemek… Bundan dolayı kontak lens ve lazer operasyonlar artıyor…

Türkiye’de numaralı gözlük kullanma oranı yüzde 18 iken Avrupa’da bu yüzde 50’yi geçiyor. Yani yüzde 50’nin görüşünün düzelmesi gerekiyor. Bunu siyasi söylem olarak kullanmak isteyen çıkacaktır ama işin doğrusu bu…

Düzeltilen göz veya numaralı gözlük kullanımı batıdan doğuya, kuzeyden güneye azalma gösteriyor. Amerika’da yüzde 58 iken, Batı Avrupa’da yüzde 54 rakamınlarında dolaşıyor.

Japonlarda numaralı gözlük kullanımı yüzde 52 iken, Avustralya’da bu oran yüzde 49 ortalamada… Asya ortalaması yüzde 18, Ortadoğu ortalaması ise yüzde 15 civarında…

Türkiye’de sayılı gözlük camı üreten şirketlerden biri olan Altra Optik Genel Müdürü Emir Somer’le yaptığımız görüşmede ilginç detaylar daha çıktı.

Öncelikle gözlük camı üretiminin yüksek teknoloji olduğunu söylemek gerekiyor. Küresel rekabet alanına giren bir alan ve ihracatı da o derece önemli.

Teknoloji sadece gözlük camlarını geliştirmedi. Aslında okuma mesafesi olarak kabul edilen 40 cm mesafeyi de değiştirdi. Bilgisayar kullanımı sebebiyle artık okuma mesafemiz 70-80 cm’ye çıktı.

Malum cep telefonlarımıza bakarken artık biraz uzaklaştırıyoruz. Bunun anlamı eski okuma gözlüklerinin teknoloji kullananlar için yeniden hesaplanması ve değiştirilmesi gerekiyor.

Türkiye’de yılda 17 ila 18 milyon gözlük camı satılıyor. Gözlük pazarının büyüklüğü ise 1 milyar euro… Pazarın yüzde 49’u güneş gözlüğü, yüzde 34’ü çerçeve, yüzde 12’si gözlük camı ile yüzde 4’ü kontak lens olarak biliniyor.

Pazarın büyümesi için yapılması gereken en önemli nokta; göz kontrollerinin yapılması ve gözlük kullanımında mutlaka göz hekiminin reçetesinin zorunlu kılınmasıdır.

Pek çok ülkede ilkokula başlayacak çocuklardan mutlaka göz kontrol belgesi isteniyor. Sağlıklı göremeyen bir çocuğun derslere intibakı da geç oluyor.

Diğer taraftan eğer 7 yaşına kadar göz kontrolü yapılmazsa, çocuklarda görüş bozukluklarının düzeltilmesi mümkün olmamaktadır. İdeal göz kontrol yaşı 1,5 olduğunu da hatırlatalım…

Türkiye’deki göz doktoru sayısı 3 bin 250 iken 6 bin civarında optik mağazası bulunuyor. Yukarıdaki rakamlara kaçakları da eklediğimizde 25 milyon gözlük camı, 12 milyon gözlük çerçevesi ve 5 milyon gözlük satışına ulaşıyor rakamlar…

Dünyada 4,2 milyar insanın görüşünün düzeltilmesi gerekiyor. Halen bu rakam 1,7 milyar insan olarak tahmin ediliyor. Gözlük pazarının büyüklüğü 28 milyar dolar civarında. Dünya pazarına Türkiye’nin yapabildiği ihracat ise yüzde 1’i bile bulmuyor…

Teknoloji görmeyenler için de çalışmalar yapıyor ama biz Google Gözlüğü’nü konuşuyoruz. Bugünün cep telefonlarının yerini bu alacak. Bu gözlük camından öte bir yazılım teknolojisidir.

Önce gözlük camında uluslararası rekabete ulaşmalıyız ki ardından diğerini üretebilelim…

Fikri Türkel / Yeni Şafak