
Çok zaman konu komşusu takılırdı “nereye koyacaksın bu kadar parayı” diye. ... Kriz dönemlerinde birçok farklı mesleğin mağazaları kapatılırken, devredilirken, o zaman ki gözlükçü dükkanları hep ayakta dururdu.
Yıllar içinde, mesleğimizin itibarı ile kazanç seviyesi arasındaki ilişki bozuldu, sektörümüzün toplum içindeki itibarı ile birlikte kazancı da düşüş gösterdi.
Sektörde muvazaaya resmi olarak izin verilmesiyle birlikte, sektörümüz, yabancılarında ilgisini çekti. Geleneksel müesseseleri tehdit etmeye başladı.
Ardından, sağlıksız bir şekilde peş peşe açılan optisyenlik meslek yüksek okullarının sayısı kırk beşe ulaştı. Yıllık mezun sayısı iki binleri bulan optisyenler, şimdi neredeyse asgari ücrete razı olacak duruma geldi. Türkiye genelinde yaklaşık 5200 civarındaki optisyenlik müesseselerinin 3750’ si mesul müdürlük ile çalıştırılmasına rağmen, optisyen mezun sayısı hızla artmaya devam ediyor.
Son çarelerini kamuda kadro açılmasına bağlayan, aslında bu kadar çok mezun verilen bir ortamda çokta bir çözüm olamayacağını kendilerinin de bildiği genç optisyenlerimizin son umudu da mayıs ayında açıklanan kamuda kadro listesinde optisyenlerin listelere girememesiyle hayal oldu.
Büyük umutlarla optisyenlik mesleğini seçen gençlerimiz, sayılarının artması ile birlikte yeni bir işsizler ordusu oluşturmaya başladı. Eğitimini aldıkları mesleklerini terk ederek farklı sektörlerde iş aramaya başladılar, kimisi tekstilci, kimisi bir büroda satış danışmanı olarak çalışmaya başladı. Şu an bir kısmı da ikinci bir üniversite ye girmeyi tercih ederek, optisyenlikten kurtulmanın yollarını arıyorlar, birçok optisyen de kamuda kadro açılacak umuduyla halen bekliyor.
Ekonominin durağan bir döneme girdiği bugünler, işsiz optisyen sayısı artışını, kapanan müessese sayısını hızlandırdı.
Amiyane bir tabirle gemimiz artık su almaya başladı, batıyoruz.
Yoğunlaşan rekabet baskılarıyla baş etmeye çalışan müesseseler birbirlerini bitiriyorlar.
Siftahsız kapatan müesseseler, yabancı sermayelere satılan tedarik firma sayılarının artması, %80'i banka kredileri ile ayakta durmaya çalışan optisyenlik müesseseleri yazdıklarımızı doğrulamıyor mu?
Bu yazı nereye gidecek diye bekleyen meslektaşlarımıza, bu yazı hiçbir yere gitmeyecek.
Bu sadece bir durum özeti…
Yanlışlıklar olduğunu düşünen ya da yazıya katkıda bulunmak isteyen, farklı düşünceleri olan meslektaşlarımız yorum kısmından düşüncelerini paylaşabilirler.
Her şeyin güzel olması dileklerimizle…
Sayın Erdoğan rumuzlu bey efendi;
Bu meslekte 34 yılım geçti,gitti.Yaşınız kaç? Mesleğimizin neresindesiniz bilmiyorum. Benim yazdıklarımı yanlış anlıyorsunuz veya işinize öğle geliyor. Ben eğitim olmasın demiyorum. Eğitim şart, bizler meslekten yetişen gözlükçüler,siz optisyenlerle bu mesleği yücelteceğiz. Fakat şunu hiç bir zaman unutma meslek üzerine oynanan oyunlar, açılan okullar, ihtiyaç fazlası sınıflar bu mesleği bitirir. Benim emekliğime sadece 6 ay kaldı. İstersem unumu eleyip eleğimi asarım. Bundan sonra meydan sizin Allah yardımcınız olsun. Bu kafada giderseniz düşeceğiniz duruma Allah bir katkıda bulunamayacak bundan emin ol. Başındaki yöneticiler ve sizin gibi lafı anlamak istediği gibi yönlendirtenler daha çok boşa kürek çekecek bu meydanlarda. Kalın sağlıcakla. Allah herkese hayırlı iş,bol bereket versin.Sizlere bin,bana bir versin. 🙂