Bir mobbing hikayesi

Sayın Meslektaşlarım;

Ben Ayşe Özdemir, yaklaşık 20 senedir optik sektöründe kendimi geliştirebilmek için işin mutfağından geliyorum. Doktor asistanlığıyla başladım. Kurumsal firmalar, şahıs mağazaları olmak üzere birçok farklı yerde görev aldım. Uzunca tecrübelerim sonucunda 2020 sonu itibariyle kendi iş yerimi açmaya karar verdim.

Bu karar ile uzunca bir süre yer aramaya başladım. Sonunda aradığım iş yerini İstanbul Anadolu yakasında buldum ve bölgedeki ikinci gözlükçü olarak ilk adımımı attım. Ancak bu adım ile, sektörün içerisindeki kişilerin makamlarını kullanarak etik olmayan davranışları ile nasıl engelleme çabasına girdiklerini sizlerle paylaşmak istedim.

Öncelikli olarak ortak firma ve kişilerden duyduğum hakkımdaki olumsuz cümleleri kulağıma geldi.

”Onu burada barındırmayacağım”
”Ürün almasını engelleyeceğim”
”Gerekirse bedavaya ürün vereceğim”

Ben bunlara kulak asmayarak bildiğim doğrularla yoluma devam etmek istedim, ancak ben ilerlemek istedikçe işin şekli daha da çirkinleşti. Öyle ki sektörde herkesin bildiği gözlük toptancısından yaklaşık 500 ürün sipariş ettim. İstedikleri ödemeyi yaptım. Ürünleri seçerken bölge sorumlusu arkadaşa kendilerine nerede kimin yanında açtığımı benim için söylenenleri paylaştım. Bunun üzerine bölge sorumlusu sorun olmayacağını söyledi.

Yapacağım başka bir seçenek olmadığı için ürünleri beklemeye başladım. Ancak bu konuşma geçmemiş gibi 2 hafta sonra ürünü iptal ettiklerini sebep olarak da ”Yakındaki mağazayla anlaşmalı olduklarını, yönetimin sözleşme gereği bunu yaptığını” söyledi. Yapılan mobbing ile bütün emekler boşa gitmiş oldu.

Yılmadım ve tedarik için başka alternatifler aramaya yöneldim. Mağazam açıldıktan sonra cam anlaşması yapmak istedim. Bu kez Dünya çapında 100 ülkede faaliyet gösteren firma bana mal verebileceğini fakat hiç indirim yapamayacağını sebep olarak yakınımdaki firmanın onlar için pilot bölge olduğunu ancak benimle çalışması için diğer mağaza gibi taahhüt verirsem orayla anlaşmayı bitirip, benimle devam edeceklerini aksi takdirde ne yaparsam yapayım hiç iskonto alamayacağımı söyledi.

Aramalarıma devam ederken, bir diğer Japon cam üreticisi olan marka ise; sizlere %15 den fazla iskonto yapamayacağını ve sebep olarak ise yanımdaki diğer mağazayla anlaşma sağlanırken, koşul olarak bunu eklettiğini ilettiler.

Bunların anlatmamın sebebi ve yaşadıklarımı sağlayan, bizim haklarımızı koruyacak diye oy verdiğimiz, hatta verdiğiniz bu sektördeki bir kurumun Genel sekreteridir.

Yapılan bu mobbing rağmen, yaptığım işten asla vazgeçmeyeceğim. Makamlarını ve güçlerini kullanarak caydırabildikleri kişilerden olmadım olmayacağım. Haklarımı her zaman sonuna kadar savunacağım.

Benim bu dik duruşum sırasın da benim gibi dik duran Optik Koop. Yönetim Kurulu Başkanı İlker Ayaz Bey ile yolumuz kesişmesi en büyük şansımdır. Karşılaştığım zorlukların üzerinden gelebilmem de yardımlarını hem kendi hem de çalışma arkadaşları eksik etmedi. Artık seçtiğim ürünleri iptal eden gözlük firması da az iskonto yapan cam firması da benimle daha fazla iskontoyla çalışacaklar.

Bu da demek oluyor ki birlikten kuvvet doğar ve Gücü kendisi için kullanmak ile değil paylaştıkça, eşit şartlarda fayda gördükçe güzel oluyor. OptikKoop bünyesinde 130’u aşkın şubenin yeni bireyi olarak aralarına katılmaktan mutluyum. Optik Koop Ailesine ve İlker beye teşekkürler.

Ayşe Özdemir