BIST 100
11.184,34 0,01%
DOLAR
41,2882 0,11%
EURO
48,9445 -0,06%
GRAM ALTIN
4.869,92 -0,46%
FAİZ
39,58 -0,15%
GÜMÜŞ GRAM
55,25 -2,15%
BITCOIN
116.579,00 -0,27%
GBP/TRY
56,3750 0,14%
EUR/USD
1,1845 -0,19%
BRENT
68,03 -0,64%
ÇEYREK ALTIN
7.962,60 -0,46%
İstanbul Parçalı Bulutlu
İstanbul hava durumu
27 °

Ben gözlükçüyken…

“Gözlükçülüğün tekke yıllarından kurumsallaşmaya uzanan yolculuğu… Çıraklık hatıraları, tamir yöntemleri, sohbetli dükkân kültürü ve mesleğin nostaljik hikâyesi.”

gozlukcu

Gözlükçülüğün Kurumsallaşmaya Uzanan Yolculuğu

Metin Turanlı

Gözlükçülük, eskiden beri erkek egemen bir meslekti. Ne zamanki optisyenlik mesleği tanındı, kadınların da bu meslek içindeki görünürlüğü arttı; o sayede meslek biraz biraz kendine çeki düzen vermeye başladı.

Çıraklık dönemimden hatırlarım, dükkân hiyerarşisi oto tamircilerden pek de farklı değildi. (Şikayet olsun diye söylemiyorum. Bence daha eğlenceli ve daha homojendi.)

Şakalarımız daha kaba-saba, ilişkilerimiz daha candan ve gürültülüydü. Dükkân sahiplerimiz, genelde bizimle beraber büyüyen, hayatı bizimle öğrenen ağabeylerimizdi.

Cuma akşamından standart ve gözlük sanayinin güneş gözlüğüne uygun modelleri ile ona uygun güneş camları ayarlanır, dükkân kapandıktan sonra en yakın ocak başından söylenen kebaplar yendikten sonra arada 1-2 tek atan kalfalarımız da olurdu biri pens’te, diğeri cam kesme makinesinin başında, çırakların da bitmiş gözlükleri temizleyerek katkıda bulunduğu gözlük yapımına başlanırdı. Fonda üstten takılan kasetçalarlarda Ferdi, Orhan ya da Ümit Besen ağırlıklı müzikler çalınır, bol gırgır ve şamata ile gecenin ileri saatlerine dek süren çalışmada 100-150 arası güneş gözlüğü çıkarılırdı. Ertesi gün için ortalığın penslenmiş cam kırıklarıyla dolu olduğu atölyeyi temizlemek bazen yarım gün alırdı.

Sonra n’olduysa, bir el değdi. Bir şeyler değişti. Eski eğlenceli günler yerini, işini iyi yapmak adına alışmadığımız bir ciddiyete bıraktı.

Kapıdan başını uzatıp, “Siz SSK’lılara veriyor musunuz?” diye soranlara gülmemize kızıldı önce...

Sferik camda odakla karşılaşmamız da yaklaşık olarak bu döneme denk düşer. 58-60 milim camlar yerini daha yeni 65 milimlere bırakmıştı. Alınan her gözlükle beraber torbalarla yedek parçalar verilirdi. Vida’ya para ödemek şimdi zorumuza gidiyorsa sebebi budur.

“Asetonu gazoz kapağının içine boşalt. Ortadan kırılmış kemik çerçeveyi, iki yanından içinde erit. 10 dakika sonra iki ucunu birbirine yapıştır. Bekle...”

Artık çıraklık dışında bir şeyler öğrenmem gerektiğine karar verildiği bir dönemde tamirat yapmayı bu şekilde öğretiyorlardı. Zamanla malzemelerin hafifleşmesi ve kalitesizleşmesiyle, JAPON diye bir yapıştırıcının da ortaya çıkmasıyla birlikte gözlükçülük el sanatları sıfatını kaybetti de ben de bu beceriden yoksun kaldım.

Optisyenlik ve gözlükçülük arasındaki 7 farkı yazın deseler kim diyecek? niye kıyaslıyorlar? Ya da neden 17 değil de 7 fark diye sorgulamadan kafadan yazacağım ilk şey, optisyenliğe geçişle birlikte gözlük kaynaklarının azalması, tamirat diye bir şeyin ise kalmamasıdır.

Kurumsal mağazaların yaygınlaşmasıyla, tüketici ilişkilerindeki değişimleri de soran olursa kim soruyor bu soruları ya, demem onlara da kaybedilen tüketici hakları derim.

Gözlük almaya gelen müşterilerimiz, en azından gözlükleri yapılıncaya kadar kelimenin tam anlamıyla hasbıhal ederlerdi. Sohbetin daha samimi hali olan bu hasbıhalle, tüketiciler ellerindeki çayı yudumlarken hemen her konuda içini döker; bir şekilde rahatlamış ve terapi almış vaziyette, dükkânın da sadık müşterisi olarak dışarı çıkarlardı. Bu sitede yayınlanan birçok yazıda o günlerden kalan sohbetlerin, beraberinde aldatılmayan alışverişlerin izi vardır. Hadi şimdi, kurumsal bir mağazada alışverişinizi yapıp, ardından kahve içerek; futboldan, akil insanlardan, dünya siyasetinden falan konuşun bakayım...

Kısacası ben, her türlü mesleki gelişime destek vermekle beraber, teknolojinin ve eğitimin tüm olumluluklarına karşın nostaljik ve duygusal tarafım ağır basarak itiraf ediyorum ki: Hâlâ Anadolu’nun bazı yerlerinde süregelen optikçiliğin tekke’lik dönemini sevdim.

Mektepli dönemine yetiştim. Küreselleşmiş döneminde bittim.

Not: Aman yanlış anlaşılmasın. Bu bitiş’ten kast edilen, “mahvolduk, battık” anlamında maddi bir bitiş değil. Duygusal anlamda bir soğumadır.

Reklam

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

Levent Akagündüz 11.09.2025 19:29

Metin bey ; yazılarınızı severek takip ediyorum. Bu son yazinizdaki anlattiklarinizide birebir yaşadım. Meslekte 44 yılımı doldurdum. Saygılar. Siz yazmaya, ben okumaya devam.

Yanıtla
hamdi selvi 27.04.2013 11:11

O BİR GÜN BUGÜN OLDU
SAYGI VE DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM VE DOSTLARIM LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN
1965–1968 – YILARINDA USTA VE KALFALARIN YANINDA ÇIRAKLIKLA BAŞLAYAN VE HALA
MESLEKTE OLAN OLMAYAN AYNI ORTAMDA BULUNMUŞ VE ACI TATLI PEK ÇOK ANI
beraber yaşamış olduğumuz dostları bir araya getirmek oldukça çok beraberce hazırlık yapacağız
topladığımız doneleri bir araya getirmeyi ümit ediyorum gelenekleri yaşatmak anıları paylaşmak
bir grup gönüllünün girişimiyle o günleri anmak hafızalarda derin iz bırakan anıları olan
USTALARIMIZI ANMAK HER ANINI VE BU GÜNÜN DÖNEMİN GENÇLERİNE O GÜNÜN
koşullarını yaşanan trajik olayları ESPİRİLİ dille anlatmamız yakın tanıkların dan olanları bir araya
getirmek canlı tutmak yaşadığımız aslında ELİMİZDEN kayıp düşmeye ne kadar yatkın olduğunu
bir daha HİÇ UNUTMAYACAK UNUTTURMAYACAKLAR yaşayanlar içinde ŞAHİT olanlar içinde
bir aşikar olan bir de aşikar olmayıp DERİNLERDE akan bir hikayesi var
BÜGÜN YAŞANAN ACILAR ÇOK BÜYÜK …
Optisyenin Sesi ORHAN BEYE VE DERNEĞİMİZE umarım tüm SEMBOLLERLE bir araya getirilip
ESKİ USTALARIMIZ VE GÖZLÜKÇÜLERİN KALICI ANSİKLOPEDİ ATMOSFERİ YARATMAKTIR AMACIM..
Değerli Meslektaşlarım,
Hepinize saygılar sunarım

Hamdi SELVİ

Yanıtla
hamdi selvi 26.04.2013 15:48

SAYIN METİN TURANLI
sevgi ve saygıyla anılan bir çok usta sanatkar vardı sirkecide ekseriyetiyle
O GÜNLERDEN KALAN ANILARINIZI KONUŞMAK HER İNSANIN EN TEMEL İHTİYAÇLARINDAN
BİRİDİR ANLATAMADIĞIMIZ DAHA BİR ÇOK ANILARI İLETİŞİMLE ANLATA BİLİRİZ
BENİM SORMAK İSTEDİĞİM KONU ŞU ..SİZİN ÇALIŞTIĞINIZ YER NERESİ İDİ AÇIKLARSANIZ
SEVİNİRİM SİZİ KIRMAK DEĞİL AMACIM BU ANILARA KATKI OLACAK MAKSADIMIZ BUNLARI
GÖZLÜKÇÜLERİN ANILAR ANSİKLOPEDİSİNE KALICI ARMAĞANIMIZ OLACAKTIR saygılar

Yanıtla
    metin 26.04.2013 19:25

    Kadıköy,Bahariyelim Hamdi Bey.Karınca kararınca dağarcığımda bir şeyler kaldıysa bu siteyle paylaşıyorum.Size de tavsiye ederim.Saygılar bizden…

    Yanıtla
Optisyenin Sesi Reklam