Gözlükçülük, eskiden beri, erkek egemen bir meslekti. Ne zamanki optisyenlik mesleği tanındı, kadınlarında bu meslek içinde görünürlüğü arttı; O sayede meslek biraz biraz kendine çeki düzen vermeğe başladı. Çıraklık dönemimden hatırlarım, dükkan hiyerarşisi oto tamircilerden pekte farklı değildi. ( şikayet olsun diye söylemiyorum. Bence daha eğlenceli ve daha homojendi.) Şakalarımız daha kaba-saba, ilişkilerimiz daha […]
25 Nisan 2013 - 19:05 'de eklendi.
Gözlükçülük, eskiden beri, erkek egemen bir meslekti.
Ne zamanki optisyenlik mesleği tanındı, kadınlarında bu meslek içinde görünürlüğü arttı; O sayede meslek biraz biraz kendine çeki düzen vermeğe başladı.
Çıraklık dönemimden hatırlarım, dükkan hiyerarşisi oto tamircilerden pekte farklı değildi. ( şikayet olsun diye söylemiyorum. Bence daha eğlenceli ve daha homojendi.)
Şakalarımız daha kaba-saba, ilişkilerimiz daha candan ve gürültülüydü. Dükkan sahiplerimiz, Genelde bizimle beraber büyüyen, hayatı bizimle öğrenen ağabeylerimizdi.
Cuma akşamından standart ve gözlük sanayi’nin güneş gözlüğüne uygun modelleri ile ona uygun güneş camları ayarlanır, dükkan kapandıktan sonra en yakın ocak başından söylenen kebaplar yendikten sonra-arada 1-2 tek atan kalfalarımızda olurdu- biri pens’te diğeri cam kesme makinesinin başında, çırakların da bitmiş gözlükleri temizleyerek katkıda bulunduğu gözlük yapımına başlanırdı. Fonda,üstten takılan kaset-çalarlarda ferdi-Orhan ya da Ümit Besen ağırlıklı müziklerin okunduğu, bol gırgır ve şamata ile gecenin ileri saatlerine dek süren çalışma da 100-150 arası güneş gözlüğü çıkarılırdı. Ertesi gün için ortalığın penslenmiş cam kırıklarıyla dolu olduğu atölyeyi temizlemek bazen yarım gün alırdı.
Sonra n’olduysa, bir el değdi. Bir şeyler değişti. Eski eğlenceli günler yerini, işini iyi yapmak adına alışmadığımız bir ciddiyete bıraktı.
Kapıdan başını uzatıp, siz sesekalılara veriyor musunuz ? diye soranlara gülmemize kızıldı önce..
Sferik camda odakla karşılaşmamız da- yaklaşık olarak-bu döneme denk düşer. 58-60 milim camlar yerini daha yeni 65 milimlere bırakmıştı.
Alınan her gözlükle beraber ,torbalarla yedek parçalar verilirdi.Vida ya para ödemek şimdi zorumuza gidiyorsa sebebi budur.
‘’Asetonu ,gazoz kapağının içine boşalt. Ortadan kırılmış kemik çerçeveyi, 2 yanından içinde erit.10 dakika sonra, 2 ucunu birbirine yapıştır. Bekle..’’
Artık çıraklık dışında bir şeyler öğrenmem gerektiğine karar verildiği bir dönemde ,tamirat yapmayı bu şekilde öğretiyorlardı.Zamanla malzemelerin hafifleşmesi ve kalitesizleşmesiyle, JAPON diye bir yapıştırıcının da ortaya çıkmasıyla birlikte gözlükçülük el sanatları sıfatını kaybetti de ben de bu beceriden yoksun kaldım.
Optisyenlik ve gözlükçülük arasında ki 7 farkı yazın deseler—kim diyecek? Niye kıyaslıyorlar? Ya da neden 17 değil de 7 fark diye sorgulamadan- kafadan yazacağım ilk şey optisyenliğe geçişle birlikte gözlük kaynaklarının azalması, tamirat diye bir şeyin ise kalmamasıdır.
Kurumsal mağazaların yaygınlaşmasıyla, tüketici ilişkilerinde ki değişimleri de soran olursa -kim soruyor bu soruları ya? Demem.- onlara da kaybedilen tüketici hakları derim.
Gözlük almaya gelen müşterilerimiz, en azından gözlükleri yapılıncaya kadar kelimenin tam anlamıyla hasbıhal ederlerdi. Sohbetin daha samimi hali olan bu hasbıhalle, tüketiciler ellerinde ki çayı yudumlarken hemen her konuda içini döker; bir şekilde rahatlamış ve terapi almış vaziyette, dükkanın da sadık müşterisi olarak dışarı çıkarlardı.Bu sitede yayınlanan bir çok yazıda o günlerden kalan sohbetlerin, beraberinde aldatılmayan alış-verişlerin izi vardır. Hadi şimdi, kurumsal bir mağaza da alış-verişinizi yapıp, ardından kahve içerek; Futboldan, akil insanlardan, dünya siyasetinden falan konuşun bakayım.
Kısacası ben, her türlü mesleki gelişime destek vermekle beraber, teknolojinin ve eğitimin tüm olumluluklarına karşın nostaljik ve duygusal tarafım ağır basarak itiraf ediyorum ki: hala Anadolu’nun bazı yerlerinde süregelen Optikçiliğin tekke’ lik dönemini sevdim.
Mektepli dönemine yetiştim.
Küreselleşmiş döneminde bittim.
Metin TURANLI
Not : Aman yanlış anlaşılmasın.Bu bitiş’ten kastedilen, -mahvolduk,battık-anlamında maddi bir bitiş değil.Duygusal anlamda bir soğumadır.
Küresel Kalkınma İçin Gözlük Kullanımı’ raporunu hazırlayan ...
Rodenstock önümüzdeki aylarda Regen tesisini saf bir mühendi...
Orta Vadeli Program (OVP), kredi kartı ve kredi kullanımına ...
Mahkeme kararı doğrultusunda optik gözlük camlarının hastala...
AB'nin MDR düzenlemesinin Türkiye'de de yürürlüğe girmesi so...
“Silhouette Evi kişisel deneyime odaklanıyor. Schmied, Buras...
Merhumeye Allah’tan Rahmet, Kederli Ailesine, Sevenlerine, C...
Küresel gözlük pazarı büyüklüğünün 2022'de 170,53 Milyar ABD...
Türkiye’de her üç çocuktan birinin göz bozukluğu yaşadığı ve...
Kollarınızı iyice uzatmadan yakını okuyamayacak duruma geldi...
O BİR GÜN BUGÜN OLDU SAYGI VE DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM VE DOSTLARIM LÜTFEN SONUNA KADAR OKUYUN 1965–1968 – YILARINDA USTA VE KALFALARIN YANINDA ÇIRAKLIKLA BAŞLAYAN VE HALA MESLEKTE OLAN OLMAYAN AYNI ORTAMDA BULUNMUŞ VE ACI TATLI PEK ÇOK ANI beraber yaşamış olduğumuz dostları bir araya getirmek oldukça çok beraberce hazırlık yapacağız topladığımız doneleri bir araya getirmeyi ümit ediyorum gelenekleri yaşatmak anıları paylaşmak bir grup gönüllünün girişimiyle o günleri anmak hafızalarda derin iz bırakan anıları olan USTALARIMIZI ANMAK HER ANINI VE BU GÜNÜN DÖNEMİN GENÇLERİNE O GÜNÜN koşullarını yaşanan trajik olayları ESPİRİLİ dille anlatmamız yakın tanıkların dan olanları bir araya getirmek canlı… Read more »
SAYIN METİN TURANLI
sevgi ve saygıyla anılan bir çok usta sanatkar vardı sirkecide ekseriyetiyle
O GÜNLERDEN KALAN ANILARINIZI KONUŞMAK HER İNSANIN EN TEMEL İHTİYAÇLARINDAN
BİRİDİR ANLATAMADIĞIMIZ DAHA BİR ÇOK ANILARI İLETİŞİMLE ANLATA BİLİRİZ
BENİM SORMAK İSTEDİĞİM KONU ŞU ..SİZİN ÇALIŞTIĞINIZ YER NERESİ İDİ AÇIKLARSANIZ
SEVİNİRİM SİZİ KIRMAK DEĞİL AMACIM BU ANILARA KATKI OLACAK MAKSADIMIZ BUNLARI
GÖZLÜKÇÜLERİN ANILAR ANSİKLOPEDİSİNE KALICI ARMAĞANIMIZ OLACAKTIR saygılar
Sayın Hamdi Selvi,
Bu sektörde sizin eski bir meslek erbabı olarak bir çok yaşanmışlarınızın olduğunu ve iyi bir gözlemci, iyi bir anlatıcı olduğunuzu yakınen bilmekteyim. Buradan size tüm sektörümüzün önünde rica ediyorum. Bizlerle eski dönemlerdeki yaşadıklarınızı sitemizde paylaşırmısınız?
Saygılarımla
Kadıköy,Bahariyelim Hamdi Bey.Karınca kararınca dağarcığımda bir şeyler kaldıysa bu siteyle paylaşıyorum.Size de tavsiye ederim.Saygılar bizden…