Başkana Cevap – Turgut Çakar

 Kesinlikle toplumu yanlış yönlendirmeye, haklı mücadeleyi kelime oyunları ile çıkar çatışması gibi göstermeye yönelik bu yazı için cevap verme hakkım doğmuştur.   

TÜRKİYE OPTİK VE OPTOMETRİK MESLEKLER DERNEĞİ YÖNETİM KURULUNA ,
    Derneğiniz yayın organı olan OvO dergisi 2011 yılı 2. Sayısında başkanca bölümünde bulunan yazı, derneğinizin bulunduğu statüye yakışmayacak kelimelerle, eleştiriden çok hakaret ve aşağılama içermektedir. Kötü söz sahibini bağlar söylemine dayanarak başkanınızın o tür kelimelerine cevap vermeyeceğim.
  Diğer yandan bir çaresizlik içinde yazılmış olan ve kesinlikle toplumu yanlış yönlendirmeye, haklı mücadeleyi kelime oyunları ile çıkar çatışması gibi göstermeye yönelik bu yazı için cevap verme hakkım doğmuştur.
   Siz ve daha önceki yönetim kurulunun bilgisinde olan ve yazılarımda da sıkça kullandığım gibi; Türk gözlükçülerinin kafasındaki dernek ve konfederasyon arasındaki çatışmanın kaynağının ne olduğunun birinci ağızdan duyulması istemi ile, yönetiminizi birçok kez gözlükçülerin hazır olduğu bir panele davet etmiş olmama rağmen bu çağrı tarafınızdan kabul görmemiştir.
  Böylesi bir toplantıya derneğinizin neden katılamadığı başkanınızın bu yazısında açıkça görülmektedir. Savunacağı hiçbir çalışma yoktur. Bu nedenledir ki böylesi bir toplantıda karşılıklı konuşmak yerine yazılar yayınlayarak ve bizlerin olmadığı ortamlarda konuşarak tabanını etkileme çabası içine girmiştir.( Gelenekselleştirdiği hakaret çalışmaları ilk değildir. Daha önceden de derneğin resmi sitesinde açılış introları, ve dergide yazılan hatta mahkemelere taşınmış bir çok yazı arşivimizde yer almaktadır.)
   Öncelikle yönetiminizin önemli bir sorununa çözüm bulayım. Geçmişte olduğu gibi bu gün de devam ettiğini düşündüğüm bir sorununuz var. Yönetim kurulu olarak yapmış olduğunuz tüm çalışmalardan haberdarız ve bu bilgiler direkt olarak başkanınızdan geliyor. Daha önce Sayın Kemal Berk ve Sayın Tahir Acar bilgi aktarıyorlar diye sıkıntı yaşamışlardı ve ben bu arkadaşlarla yönetimden ayrılıncaya kadar görüşmeme kararı almış ve bunu yayınlamıştım. Şu anda hala bize bilgi geliyor, çünkü yönetimde bilgi akışı Sayın Başkanınızın tüm görüşmelerinde gizli saklı demeden her konuyu görüştükleri ile paylaşmasıdır. Kendi arkadaşlarını suçlayan zihniyet bize az bile yapıyor.
 

Sayın yönetici meslektaşlarım. Bildiğiniz gibi son seçimli genel kurulda üyelikten ihraç kararı ile genel kurul gündemine alınmıştık. O genel kurulda savunma hakkı bulmuş olsaydık bugün Sayın başkanınızın yazmış olduğu birçok konu ve dahası açıklanmış olurdu. Olası savunmanın yaratacağı sorunlardan dolayı savunma hakkımız gasp edilmiş ve sizlerin oyları ile üyelikten ihraç edilmiştik.
  Tüm bu gelişmelerden sonra Sayın Abdullah Aydın’a son yazısı ile bizlere savunma hakkı tanıdığı için teşekkür ediyorum.
  Şimdi asıl konumuza dönelim: 

 ·         Sayın Başkan, Derneğin Türkiye ismini almasıyla ilgili olarak bunu hazmedemediğimizi yazmış. Sadece tabanını etkilemek için söylenmiş büyük bir yanıltmadır. Değerli arkadaşlarım bizler Türkiye ismi için hiçbir çalışmada bulunmadık. Eğer paran varsa bu ismi alabilirsin. Bizlerin karşı çıktığı derneğin TÜM OPTİK VE OPTOMETRİK MESLEKLER BİRLİĞİ DERNEĞİ ismiydi. Şimdi derneğinizin başkan yardımcısı olan Sayın Cemal Balıktutan liderliğinde çalışmalar yaptığımız dönemde bizzat Sayın Cemal Balıktutan tarafından kaleme alınan bir bildiri ile Türkiye de gözlükçülerin bir birliğinin olmadığı ve bu nedenle de genel başkan titrinin kullanılmayacağını ilgili kurumlara bildirmiş ve sonuç olarak derneğinizin ismi içinden BİRLİK kelimesi çıkarılmıştır. Bu haklı bir çalışmaydı ve başarıldı. ( 01/10/2006 tarih ve 174 sayılı Sayın cemal Balıktutan imzalı yazı ve 17/05/2006 tarih 196 sayılı Sayın Taylan Küçüker imzalı yazı bu gerçeğin belgesidir.) 

 ·         ECOO üyeliği ile ilgili olarak derneğinizin yapmış olduğu en iyi çalışmalardan birdir. Bu açıklama her defasında ben ve arkadaşlarımız tarafından dile getirilmiştir. ECOO üyeliğiniz konusunda hiçbir sıkıntı yoktur, doğru çalışmadır. Burada konunun önemini dile getirdikten sonra bir o kadar önemli olan açıklamaları da yapmalıyım. Derneğiniz ECOO’ ya doğru bilgi vermiyor ve ECOO’ dan gelen bilgileri de bizlerden gizliyor.   ECOO’ nun Sayın Başkanı Richard Carswell 20/04/2006 tarihinde Sayın Serdar Çaldıran’a mail atarak Sayın Taylan Küçüker tarafından gönderilen 5193 Sayılı Optisyenlik Hakkındaki Kanun hakkında bilgi soruyor. Yani üyesi olduğumuz ECOO Türkiye de çıkan mesleki kanundan iki yıldır haberdar değilmiş. ECOO’nun resmi internet sitesinde Türkiye de Süleyman Demirel Üniversitesinde Optometri bölümü açılacağı ve okutman arandığı bilgisi TOOMD tarafından ilan olarak verilmiştir, oysa böyle bir bölüm kurulmamıştı. Duyurulan, yanlış bir bilgidir. TOOMD www.bsp-healthcare.com sitesindeki 7 TEMMUZ 2008 tarihli tanıtım yazısında Derneklerinin Türk Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak 1951 senesinde kurulmuş bir dernek olarak sunmaktadırlar. 21/07/2009 tarihinde görüş sorduğumuz Sağlık Bakanlığı Türkiye’de kendilerine bağlı bir dernek olmadığını ve tüm derneklerin 5253 Sayılı Dernekler Kanunu ile İç İşleri bakanlığına bağlı olduğu bilgisi bize verilmiştir. Bu bilgi de yanlıştır. TOOMD’ 14/09/2009 tarihli ve 485/34 sayılı yazısı ve diğerlerinde de olduğu gibi ECOO çalışmaları hakkında istediğimiz bilgi ve dokümanlar için çalışmalar derneğimizin kaynak ve mesai harcamaları sonucu elde edilmiş belgelerdir bunları konfederasyonunuza veremeyiz diyor. Toplantılara katılmak adına benim yazdığım dilekçeye de bu özel bir toplantıdır katılamazsın denildi. Son olarak, ECOO bülteninde yer alan, trafikte şoförlerin göz muayenesi hakkındaki yanlış bilgi de ortadadır. ECOO’YA üye olmak doğru bir çalışmadır,  fakat ECOO’dan gelen bilgileri gizlemek ve oraya eksik ya da yanlış bilgi göndermek yanlıştır. Bunu her zaman her  yerde savunduk savunacağız. Belgeler yalan söylemez. 

 ·         Bizler dergi konusunda hala aynı fikirdeyiz. Hiçbir sivil toplum kuruluşunun bu formatta bir dergisi yoktur. 2005 yılında tedarikçiler ile yaşanan sıkıntılar için derneğinize gelen reklamlar konusundaki dilekçeye, “Biz reklamları kaldıramayız bu firmalarla sözleşmemiz var” cevabınız unutulmuş değildir. Sektörün kaynakları gezi haberleri ve kamuyu yanıltmaya yönelik çalışmaların sunumu için heba ediliyor. Doğru habere hepimizin ihtiyacı var. Derginiz, doğru habercilik yerine dezenformasyon amacı ve meslektaşlarımızı karalama amacı için kullanılıyor. 07/02/2009 tarihinde Ankara’da yapmış olduğumuz Üniversite optisyenlik programı hocaları ile bir araya gelinen akademik kurul toplantısı OvO dergisi Ocak 2009 sayısında yardım toplantısı olarak sunulmuştur. Daha sonra bizim temellerini atığımız bu çalışma diğer sayılarda akademik kurul olarak gösterilmiş emeğimiz ve ilk çalışmamız çalınmıştır. 

·         Meslek içi sürekli eğitim derneğinizin ECOO üyeliğinden sonra yaptığı en iyi çalışmadır.  Sayın Başkan OvO dergisinde kaleme aldığım görüşleri unutmuş bulunuyor. Bizler bu eğitimin doğru bir çalışma olduğunu her zaman savunduk. Aykırı düşündüğümüz birkaç konu vardı 1) Bu eğitimin ruhsat propagandası ile sunulması. 2) Bizim mesleğimiz sağlık mesleğidir yoldan geçenlere öğretilmemelidir. Biz yanlış ya da doğru böyle düşünüyorduk.  Eğer Sayın Başkanınızın elinde Sağlık Bakanlığı ve ECOO’nun bizden farklı düşündüğüne dair belgesi varsa bunları göstersin bizler de özür dileyelim. Yoksa sağlık bakanlığı temsilcilerinin dersi neden yarım bırakıp gittiğini, Sağlık Bakanlığının 01/05/2007 tarih ve B.10.0.TSH.0.15.00.06/134-99 numaralı yazılı açıklamasında bu eğitimin sadece optisyenlik mesleğini icra edenlere verilecek kısmına destek verdik yazısı ve ECOO’nun bu eğitimi onaylamadığını bizlere açıklaması gerekiyor.  

·         Sayın Başkanın bizleri ciddiye almadığı gibi ilgili Bakanlıkları da ciddiye almadığı yönetiminiz tarafından biliniyor mu? Derneğinizin yanlış olan iki çalışması için Sağlık Bakanlığı: 1)  08/09/2008 tarih B10.0.THG 0. 79.00.02/24329 sayılı yazısında, “Kapı veya vitrinlere asılan çıkartmaların ve  afişlerin dağıtımının durdurulması, dağıtılmışların toplatılması ve kullanan müesseselerin cezai durumla karşılaşmaması için uyarılmaları” derneğinize bildirildiği halde hiçbir çalışma yapılmamıştır. 2) 30/03/2009 tarih ve B.10.0.THG.0.79.00.02./12768 sayılı yazı ile “Hazır okuma gözlükleri için hazırlanan broşürler için dağıtımı durdurma ve dağıtılmışları toplatma kararı”nı yasal dayanakları ile derneğe bildirdiği halde dernek bu açıklamaları yapmamış toplama yapmadığı gibi dağıtımı da durdurmamıştır. Yasa tanımaz tavrı suçlama ile kamufle etmeye çalışmak doğru değildir. Üyeleriniz yönetim hatalarından dolayı suç işlemeye devam etmektedir.  

·         Mesleğin gelişimi için harcanması gereken para, zaman ve enerji kaynaklarının yanlış kullanıldığı ve kayıplara neden olduğunuza dair düşüncelerimiz var. Eleştiri hakkımız, hakarete ulaşmadığı sürece sizin için de sorun olmamalı.  1) ECOO’nun toplantılarına dernek sekreteri ve tercümanı ile katılan kaç temsilci var. Katıldığınız toplantı 4/5/2006 tarihli haber ve OvO Haziran 2006 tarihli sayıda resim olarak var. 2) OvO dergisi Nisan 2007 sayısı yazı sizin dergide başkanınıza yazılan mektupta, WCO temsilcisi Sayın Abdullah Aydın’ı önemli bir toplantıya davet ettiğinde sosyal etkinlikler için 200 dolar katılım ücretini “bütçelerinin uygun olmadığı için”  katılımcının ödemesini talep etmişti. Bizler bu konuklardan sosyal etkinlikler için para talep ettik mi? Kaynak kullanımında hata var ve bu eleştiriye açıktır.  

·          Mesleki Yeterlilik Kurulu ile ilgili çalışmanızı hala bile anlamış değiliz. Türkiye de kanunların sağlık alanında standart hazırlama hakkını Sağlık Bakanlığına vermiş olmasına, bizlerin bir sağlık mesleği mensubu olmamıza, İki yıllık eğitim ve mesleğin icrası için kanuna uyma zorunluluğu olmasına rağmen bu iş için ısrar etmeniz konusunda hiç kimse anlam yükleyemedi. Bu işi bakanlık engellediği halde hala konuşmanız da bizi sadece güldürüyor. Ayrıca,    Mesleki Yeterlilik Kurulu ile ilgili yaptığımız tüm muhalefet yasal dayanaklar ve mesleki statümüz ölçü olarak yapılmıştır. Size gelecek veya bu işten kazanacağınız para konusu hiçbir zaman gündeme gelmemiştir. Zaten böyle bir paradan siz internet sitesi ve dergide yazıncaya kadar haberimiz de yoktu. Geçmiş olsun yazısı gelen paradan derneğinizin payına düşecek olan kısmın kayıp olduğunu söylediğiniz ve sağlık olsun dediğiniz için yazılmıştı.
  

·         Sahte ruhsatlarla ilgili olarak kamuyu yanıltıyorsunuz. Göreve geldiğiniz dönemde Zaman gazetesine vermiş olduğunuz Türkiye’de her iki gözlükçüden biri sahte diploma ile çalışıyor demeciniz için verdiğimiz mücadeleydi. (Ne acıdır ki bu konudaki savunmanızı da yaparken kursun açılması için mücadele eden ve kurs için gerekçe gösteren bir şahsın ismini telaffuz etmek zorunda kalmış bir başkan bunları söylüyor). Bunu dün kabul etmedik bu gün de kabul etmeyiz. Şimdi 5193 SOHK geçici maddesinden yararlanan kursiyerlerin arasına sıkışmış sahte ruhsatlarla ilgili (ve sizin çalışmanız değil tescilden ortaya çıkan bir çalışmadır ki biz bunu destekliyoruz) denetimlerin hızlanması için bizimde çalışmalarımız var. ( Zaman gazetesinde çıkan iki yazınız için İstanbullu gözlükçüler olarak kaleme aldığımız bir tekzip yazısı zaman gazetesi tarafından haklı bulunmuş ve aynı bölümde Sayın Taylan Küçüker’in bir yazısı tekzip olarak yayınlanmıştı.)  

·         Organik tasdikini kaldırmak konusunda mücadele etiğinizi yazmışsınız. Doğru olanı yazsaydınız belki tartışabilirdik ama bu konuda tartışacak bir şey yok. Siz organik tasdikini bahane ederek 23/12/2003 tarihinde ve 907-14 sayılı yazı ile kurumlara gözlükçülere fazla para verdiklerini ve bu nedenle gözlükçülerin doktorlarla anlaştıklarını, simsar tuttuklarını ve araçlarla taşımacılık yaptıklarını söyleyerek kurumu yanlış yönlendirmiş daha sonra da fiyatları ben düşürdüm diye yazmış durumdasınız. Yaptığınız çalışma organik tasdikini kaldırmak değil, gözlükçüyü sıkıntıya sokmaktı.
Sayın Abdullah Aydın başkanı olduğunuz dernek sizin yönetiminiz süresince ECOO ve Eğitim dışında hiçbir başarıya imza atmadığı gibi süreci mesleğimiz açısından da sıkıntıya sokmuştur.  

1)      Lazer ameliyatlarının etik dışı pazarlaması ile mücadele etmek için kampanya başlatınız ve hiç kimsenin onaylamadığı “gaza gelmeyin göze gelmeyin” adlı projeye bir arkadaşınızın şirketi diye ısrar etiniz ve kabul görmediği için başarısızlıkla sonuçlandı.
2)      Mayıs 2008 OvO dergisinde okul ve enstitü açmak üzere kampanya başlattığınızı ilk parayı yatırma sözü verdiğinizi söylediniz, başarılı olamadınız.
3)      MYK standart çalışması kanunlara ve kurumlara takıldı. Başarı yok.
4)      Oda birlik komisyonundaydınız başarı yok.
5)      Eğitim dediniz başarmak için ruhsat sözü ile propaganda yapıldı, şimdi başarısızlık sürecine girdi; son dönem protestoları bunun göstergesidir.
6)      Kurumlara gözlükçü adına doğruları anlatıp mücadele etmek yerine teslimiyetçi davranmış üyelerinin aşağılanmasına ve maddi kayıplar yaşamasına neden olmuşsunuz ( 17 nisan pazartesi günü AKM toplantıda SSK sözcüsünün biz bu sözleşmeyi sizin ahlakınızı düzeltmek için ağırlaştırdık sözünü kullanması, 2005 yılında SSK sözleşmelerinin 250 TL karşılığında sözleşmeye aykırı olarak noter onayı ile imzalanması, 2010 yılı son aylarında vergi borcu olamadığına dair istenen belge ve internette yayınlanan yazılarınızdan dolayı üyelerinizin yaşadığı sıkıntılar.)
7)        Konfederasyonu sıkıntıya sokmak adına konfederasyona bağlı güçlü derneklerin bulunduğu illerde kurumlarla sıkıntı yaşamış kişileri bulup şube açarak o illerde iki başlılığa neden oldunuz.
8)      Konfederasyonun gücünü zayıflatmak adına Trabzon, Diyarbakır, Adana ve Antalya da başarısız manevralar yaptınız. ( Adana şubesi kapandı, Diyarbakır dernekle bütünleşmedi sadece küçük bir şube kuruldu, Trabzon konfederasyonun en etkili derneklerinden biri olarak ayakta ve Antalya bu sektöre doğru tarafta hizmet etmeye kurucu başkanın önderliğinde devam ediyor.)
9)      TV 8’de lazer ameliyatlarının etik dışı pazarlaması için sektör kaynaklarını kullanarak yapılan programlarda 1) Göz hekimi bir doktorla konuyu tartışacağınızı resmi sitenizde yayınlamış olmanıza rağmen bu göz hekimin programa çıkmak istemeyişini neden sadece bölge temsilcilerine cep telefonu mesajı ile geçtiniz.( bu programa kimin ve niye çıkmak istemediğini bizlere açıklarsanız seviniriz.). Yine aynı programda spiker size Avrupa’da yayın organında içinde Türkiye’nin de olduğu Balkan ülkelerinde bu ameliyatların sağlıklı yapılmadığına dair haber çıktığını ve bunu nasıl yorumladığınızı sorduğunda siz hastane temsilcisi gibi Türkiye ekonomisi gelişen bir ülkedir bu nedenle haberi incelemeden bir şey diyemem cevabını verdiniz. Oysa aynı dönemde bu haber derneğinize ait yayın organı olan OvO dergisinde yayınlanmıştı. Bu cevabın Türk toplumunun göz sağlığına ne kadar faydası olmuştur? TV 8 program kayıtları arşivimizde bulunmaktadır istediğiniz zaman paylaşmaya hazırız.
10)   İstabul Ticaret Odası gazetesi İTO ORG ta Türkiye’de lazer ameliyatlarının bu kadar yaygınlaşmasının nedeni olarak gözlükçülerin gözlük kullanıcısını memnun edemediği  doğrultusunda gözlükçüyü suçlayan bir ifade var. Sayın başkan (ANKA) ajansa yaptığı açıklamada Türkiye’de eğitimdeki başarısızlık ve trafik kazalarının da sorumlusu olarak yetersiz eğitilmiş optisyenleri dolayısı ile bizleri suçluyor.
11)   Dört dolar koruma önlemi için sayın başkan sonsuz destek verdi. Bizler de bunun çözüm olmayacağını bazı çıkar gruplarına stoklarını eritme uğruna kaynak sağlayacağını ve daha sonra kayıt dışına yönlendireceğini yeni sorunlara neden olacağını açıkladık ve vatan haini olduk. Şimdi onlar yaptıklarının yanlış olduğunu savunur duruma geldiler.
 
Sayın Başkan, kendim ve konfederasyonum adına size tekrar soruyorum. İstediğiniz yerde istediğiniz zamanda toplumun önünde bu konuları tartışalım. Göreve geldiğiniz günden bu güne olan süreci tartışalım ve dediğiniz gibi sadece sizi kıskandığımız içinse yaptıklarımız, özür dileyip biat edelim; yok değilse siz ne yaparsınız bilmem.
Değerli meslektaşlarım iktidar olmak ve muhalefet yapmak çok zordur. Akılı, onurlu, bilgili, özverili, dürüst, çalışkan, misyonu, vizyonu ve sevgi dolu olmanız gerekiyor. Toplumun çıkarlarını kendi çıkarlarınızdan üstün tutmanız gerekiyor. Size emanet edilen yetki ve kaynakları doğru kullanmanız gerekiyor. Başarı tüm bu bileşenlerden sonra geliyor. Anadolu’daki küçük bir dernek ile metropoldeki en büyük derneğin birlikteliği ve yetki paylaşımı ile biz bu güne geldik.
 
Sayın Başkan bizim çalışmalarımız hakkında olumsuz görüş belirtmediğini söylüyor. Haklıdır eğer olumsuz bir çalışmamız olsaydı inanın bunu ilgili makamlara mutlaka bildirirdi.
Bizler bir çalışma yapmadan önce onlarca kişi ile istişare ediyoruz ve doğruyu bulana kadar uğraşıyoruz sonuç olarak karşı konulmaz çalışmalar ortaya koyuyoruz.
Çünkü biz yönetim kurullarıyız yönetilen kurullar değil.
Çünkü biz hesap vermek zorundayız. Başkanlarımızı üyelerine ve diğer gruplara karşı mahcup etmemeliyiz.  
 
Turgut Çakar
 
Sıfır bütçeyle altı yüz üyeye ulaşmış bir derneğin,
170.000 lira bütçesi ile, 1.800.000 lira bütçeli derneğin yaşattığı sorunları çözen bir derneğin,
Üyelerinin yanında, kurumların karşısında, bağlı olduğu federasyon ve konfederasyonlarda saygı duyulan bir derneğin.
Büyük görünmeye çalışmayan Sivas, Batman, Diyarbakır, Trabzon ve adını anmadığım kardeş derneklerden aldığı güçle büyük olan bir derneğin
Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Yardımcısı.