04 Şubat 2013 - 18:06 'de eklendi.
Bir yanda özel göz hastaneleri bile caddelerdeki ışıklı billboardlarda, televizyon kanallarında, yazılı ve görsel medyada etek dolusu para harcayarak laser, excimer ameliyatlarının reklamını yaparken gözlükçülerin elleri, kolları bağlı, hiçbir atılım yapmadan oturmasını istemek, bir atılım yapmaya niyetlenenleri sağa sola şikayet ederek , tutup paçasından aşağı çekmek sektörün ve mesleğin yararına değildir.
Reklamların her sektörde ne kadar işlevsel olduğunu her aklı başında insan bilmekte ve kabul etmektedir.
.
Eczanede satılan ilaçlar bir istisna gibi görünse de o ilaçları reçeteye yazacak uzman doktorlara , hastanelere ve satacak eczanelere çok ciddi miktarlarda ( o ilaçtan elde edilecek cironun % 25 ine kadar) reklam yapılır ve tanıtım, promosyon malzemesi, hediye, bedava ilaç verilir.
.
Zaten en doğru hedef kitle de doktor ve eczacılardır. Analjezikleri billboardlarda veya televizyonlarda tanıtmanın fazlaca bir yararı olmadığı gibi, üreticilerin ve aracıların da böyle bir ısrarı yoktur.
.
Gözlük çerçevesini, kontak lensi tıbbi ilaçlarla aynı kategoride düşünmek doğru değildir.
.
Maalesef bu yanılsama gözlükçülüğü bir yasaklar cenderesine hapsetmekte ve giderek boğulmasına neden olmaktadır.
İşler kötüye gittikçe de daha çok yasaklardan, daha ağır cezalardan ( 6000 tl para +3 ay meslekten men cezası gibi) medet umulmaktadır.
Bunları yaparken de kamu zararını önlemek gibi bir bahanenin arkasına gizlenmek kimseye inandırıcı gelmemektedir.
.
Besbelli ki fırsat bulduğu her durumda, her meselede yasakçı , çağdışı zihniyet hortlamakta elindeki imkanı sonuna kadar kullanmak istemektedir.
TRT de bir dönem yasaklanan şarkılar için şimdi özel program yapılıyor ve neden yasaklandığının gerekçeleri her şarkı için ayrı ayrı belirtiliyor.
.
İnsan o gerekçeleri öğrendikçe yasakçı zihniyetin ve öküz altında buzağı aramanın tuhaf komedyasını o şarkılarda görüyor.
Rahmetli Barış Manço’nun yasaklanan ‘Arkadaşım Eşek’ Şarkısında ‘bir insanın Eşek Arkadaşı olamaz’ gerekçesiyle yasaklandığını öğrenince buruk bir gülümseme ile bu hoyrat zihniyeti kınıyorsunuz.
.
Reklam , tanıtım günümüzün inkar edilemez bir gerçeğidir.
Bu büyük rekabet ortamında üreticinin, satıcının ben de varım, buradayım, beni de görün demesinin tek yoludur.
Reklam, acıktıkça ağlayarak varlığını duyuran çocuk misalidir.
Bilirsiniz, ağlamayan çocuğa mama vermezlermiş.
.
Bizim sektörümüzde ağlayan çocuğun ağzına sürekli biber sürülüyor.
Çocuk gıdasızlıktan bir gün ölecek. Az kaldı!
Reklam bir hatırlatmadır.
Reklam,tüketicinin ihtiyaçlar sıralamasında pazarlanan ürünü üst sıralara taşıma gayretidir.
Bunu yapmaz, yapamaz, ihmal ederseniz unutulursunuz, hatırlanmazsınız, önemsenmezsiniz.
.
Tüketici de ihtiyacını işportadan aldıklarıyla geçiştirir, o paraya gider, bir yıl önce aldığı cep telefonunun yeni modelini alır . Çok ihtiyacı olmasa da.
Maalesef son yıllarda bu meslekte öyle bir kıskançlık ve hasetlik başladı ki herkes işlerinin kötüye gitmesini bir başka meslektaşından biliyor ve birilerini bir yerlere ispiyonlayarak içini serinletiyor.
Aslında şikayetlere muhatap olan yetkili kurumların bu şikayetlerin özünü iyi anlaması, bunların çoğunun bazı gözlükçülerin yasaları umursadığından değil, kıskançlıktan, ‘ben yapamıyorum başkası da yapmasın’ düşüncesinden kaynaklandığını bilmesi gerekir.
.
Bütün bu anlamsız gayretkeşlikler mesleğin gelişmesine, geleceğine zarar vermektedir.
Gözlükçünün elini , kolunu bağlayan, onu itelenip, kakalanan, şamar oğlanına dönüştüren bu yasaklar uzun vadede kimseye yarar sağlamaz. Sadece mesleğin geleceğini karartır.
Bizim de en az diğer sektörler gibi yaşamın içinde, rekabetçi, üretken, yenilikçi, değişen koşullara uyum sağlayan bir sektör olmamız gerekir.
Çünkü zaman durmuyor. Her ay ödenecek kiralarımız, faturalarımız, sigorta ve vergilerimiz var.
.
Bu masrafları bir çaba göstermeden, oturduğumuz yerden , elimiz kolumuz bağlı iken çıkaramayız. Mutlaka bazı atılımlar yapmamız lazım.
Aksi takdirde eski semt terzileri gibi hanların üçüncü, beşinci katlarında müşteri bekleyecek duruma geliriz.
.
.
RIFAT KAYIN
Sayın üstat;Sizin senelerdir bu meslek için neler yaptığınızı,bir çok yayın verdiğinizi en iyi bilenlerden ve takip edenlerdenim.Zira 32 yıldır bende bu meslekteyim.Ama ne olursa olsun gerçekleri ve doğru olanıda söylemek lazım diye düşünüyorum. Okuduklarımı benmi yanlış anladım?Yoksa anladıklarım doğrumu.sanırım reklam serbest olsun diyorsunuz. nasıl olacak bu,benim gibi onlarca butik gözlükçü,maddi imkanı olmadığı için reklam yapamayacak yabancı sermaye ise tabiri caizse meydanda at oynatacak.Yıllık gider hesapları yaparken yasak reklam cezaları için bile sermaye ayıran bir zihniyet var karşınızda sayın üstadım.Bir defa bu öncelikle haksız rekabete girer ve kanun bunu kesin olarak yasaklamıştır.Sayın kayı, böyle fiatla reklam olmaz halk bilinçlendirilerek hepimize faydalı… Read more »
Sayın Rıfat Kayın
Önce hoş geldiniz diyorum. Güçlü kaleminizle bu siteye zenginlik katacağınızı biliyorum. Çok sevindim. Hürmetlerimi sunuyorum.
Göray Uğurlu