Günümüzde neredeyse satmış olduğu ürünü aldığı fiyata hatta aldığı fiyatın altında günü kurtarmaya çalışan satıcı esnaf zümresi oluşmuştur.
28 Ağustos 2019 - 21:59 'de eklendi.
Zurnanın zırt dediği yerdeyiz, Batan geminin malları bunlar;
Sevgili meslektaşlarım,
Piyasaların yandım, bittim dediği şu günlerde artık bizim meslektaşlarımızdan da buna benzer sesler yükselmeye başladı.
İthalatçının, toptancının ve yerli üreticinin gününü kurtarmak adına satmış olduğu ve uzak doğudan gelen ne i düğü belli olmayan önceleri biz perakendecilerinde hoşuna giden, sonrasında ciddi rekabeti doğuran ürünler sayesinde biten RX düzeni iyice piyasaları dibe indirdi.
Dükkanlarında sadece bankosu, sandalyesi, vitrini kısacası demirbaşı (bunun içine makinaları katmıyorum zira artık onlarda bizim değil ) kendine ait olan işletmeler (bir bölümünü tenzih ediyorum) toptancı esnafın yaptığı gibi gününü kurtarma yoluna girmiştir.
Günümüzde neredeyse satmış olduğu ürünü aldığı fiyata hatta aldığı fiyatın altında satan esnaf zümresi oluşmuş durumda (puanla alıyor ya bedava sanıyor.)
Örneği çok fazla fakat konuyu kısaca bir yaşanmışlıkla izah edeyim (birinci ağızdan kendim yaşadım, duyduğumu anlatmıyorum)
Bu yazıyı yazma isteğim uzun zamandır vardı. Fakat bir türlü zaman bulup yazamamıştım. Birkaç gün önce fiyat verdiğim ve düşüneceğini söyleyen müşterimin yeni gözlüğü ile beni selamlaması birden yazı yazma iştahımı kabartı. Biraz meraktan, biraz nankörlüğe verilmesi gereken dersin zamanı geldiğini düşünerek ,’’abi bakar mısın ?’’ ile başlayan bir davetle sohbete başladık.
-Nasılsınız?
-İyiyim. Siz nasılsınız?
-Teşekkür ederim bizde iyiyiz, sizlerde bizleri tercih ederseniz daha iyi olacağız. Dememle;
Vatandaşın;
-Kardeşim sizden aldığım …………. Fiyatta ürünün daha iyisini, markalısını (Fransızların dünyaya hakim markası var ya o, bu arada bizde onlarla çalışıyoruz.) sizin verdiğiniz fiyatın yarısına (yine o firmanın ödüllü camı ve ödüllü kaplaması dahil) hem de klipsli çerçeve ile birlikte aldım dedi ve cebinde çıkarttığı kullanıcı kartı ile bunu ispatlayarak yanımdan uzaklaştı.
Sonuç;
Bu saatten sonra;
1. Müşteriyi kazıklayan esnaf durumuna düştüğüne mi yanarsın
2. Adam camı ve çerçeveyi nerede ise benim aldığım fiyata satmış, kafamda oluşan toptancı esnaf mı beni kazıklıyor düşünceme mi yanarsın.
3. Her gelen müşterinin kilo ile alıp tane ile satıyorsunuz ifadesini vermesine, mesleğini aşağılamasına mı yanarsın.
4. Her dükkandan çıkan farklı fiyatlara mı yanarsın.
Kısacası o kadar çok yanacak şey var ki ekle ekleyebildiğin kadar çoğalt gitsin.
Sevgili Meslektaşlarım ‘’ Zurnanın zırt dediği, sözün bittiği noktaya ulaştık. Bundan gayrısı ölüm, ölümden öte köy yok.’’
Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum fakat benim naçizane fikrim bu piyasayı önüne gelene mal vererek ve hala vermeye devam ederek rekabeti yaratan, malım satılsın da nasılsa parası alınır diyen toptancı ve plasiyerler düzeltecek.
Tüm meslektaşlarıma bol bereketli günler dilerim.
Levent Akagündüz/ Gözlükçü
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Ufukla yükseklik arasındaki farkı göremeyenler, kibirle bilg...
Venedik'teki tarihi Palazzo Flangini'de "The Lens of Time – ...
Göz hastalıkları alanında uzmanlığıyla tanınan değerli mesle...
Fransa’da göz sağlığı alanındaki yetki sınırlarına dair tart...
Şanlıurfa İl Jandarma Komutanlığı tarafından “Suç İşlemek Am...
Anneler günü geleneği, Antik Yunanlıların Yunan mitolojisind...
Merhuma Allah’tan Rahmet, kederli ailesine, sevenlerine, sab...
Miyopiye Karşı Güçlü Bir Silah: 2025 Çin Optometri ve Oftalm...
İtalya’nın savaş sonrası en parlak sektör başarılarından bir...