Üzerimizdeki Kambur..

Geçen hafta yolum Ankara’ya düştü, eee oraya gidince Hacı Bayrama Veli Hazretlerini ziyaret etmeden olmaz dedim.

Ziyaretimizi yaptık yanımdaki arkadaşla, dönerken bir vatandaşımız işportada göz muayenesi oluyordu. İşportacı eski bir gazeteyi göstererek şu yazıyı okuyabiliyor musun diye sormaktaydı.

Yanımdaki arkadaşa bakarak görüyor musun hizmeti, eğitime gerek yok hem doktor hemde optisyen ve gözlükçü ,sende çocuğunu okutmak için paralar döküyorsun bir meslek sahibi olsun diye. Bu kişiye ne ceza var ne bir yaptırım. Benim, senin gördüğünü Ankara da tüm bürokratlarda görüyor. Sanki milletin kastı garezi bize…..

Sana sadece üzerimizdeki kamburdan bir örnek vereyim. Bu adam gözlüğü sattı bir belge verdi mi yok, giyim mağazalarında gözlük satıyorlar orada veriyorlar mı yok, ama ben garanti belgesi diye bir belge vermek zorundayım, hele bir verme anandan emdiğim sütü burnundan getirirler.

Anlatmaya devam ettim;

Garanti Belgesi Uygulama Yönetmeliğinin 2003 yılında yürürlüğe girmesiyle sektörümüz üzerine bir yük getirdi. 2011 yılında bazı maddelerinde revizyon yapılan bu yönetmeliğin 4077 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanun gereğince zorunlu olarak garanti belgeli satılması gerektiği ifade edilmekte.

Sayın meslektaşlarımız ve sektör temsilcileri ilgili yönetmelikteki ekli listeyi incelerlerse listede yer alan tüm ürünler servis hizmeti verilmesi gereken ürünler olduğunu görecekler.

Sosyal Güvenlik Kurumu optik sözleşmelerinde bile yer aldıran, sektörümüze bir yıl öncesine kadar cezaların kesilmesine neden olan bu belgenin sektörel bir faydası olmadığı artık herkes tarafından bilinmekte.

Neden diyeceksin şimdi; birçok ithalat veya yerli firma kapandı veya el değiştirdi. Kapanan veya el değiştiren firmaların ürünleri piyasada dolaşımı mevcut, bizler kiminle muhatap olacağımız bilmemekteyiz.

Sayın sektör temsilcileri şöyle diyeyim bu uygulama için çaba harcayan kişilere seslenmek istiyorum. Hangi düşünceyle bu uygulama için enerjilerini sarf ettiler bilmiyorum, ama bizi müşteri ile karşı karşıya getiren bürokrasiyle uğraşmaktan bid’at düşüren garanti belgelerin uygulama şeklini değiştirilmesi için bir çalışma yapmayı düşünmeleri gerekiyor artık.

Bu belgenin yerine gözlüğün kullanma kılavuzu oluşturulabilinir. Çerçeveyi zemin üzerine nasıl koyulması gerektiğini, camların özelliklerine göre temizlikleri nasıl yapılması gerektiği anlatıla bilinir.

Müşterinin kendisi veya bir yakını tarafından çerçeveye zarar vermesinden sonra gelip ee bu garanti kapsamında değiştir. Değiştir de garanti belgesi nerede diye soruyorsun yok ben bunu senden aldım.

Vatandaş daha bu belgenin saklanması gerektiğini bile bilmiyor. sıkıntıyı optikçi çeksin. Her akşam beddua ediyorum bu uygulamaları getirenlere, ha onlarda pişmanlar bu yaptıklarını kaldırmak için çaba harcasalar tükürdüklerini yalamış olacaklar.

Senin anlayacağın şimdi burada geldik işlerimiz düzene girsin diye Mevla’ya dua ediyoruz.

İşte sana mesleğim üzerindeki bir kamburu anlattım. Bunun gibi daha bir çok kambur var, Bizim mesleği herkes sahipleniyor gözüküyor da ama derdimizi kimse çözmüyor veya çözmek istemiyor, gerisini sen düşün artık, diyorum.

Bana, sizin meslek adama kitap yazdırır diyor… Dostça ayrılıyoruz, tüm meslektaşlara sektördeki yöneticilere saygı ve sevgilerimi sunarım…

METİN KÜÇÜKVAROL