Seyyah

Zira yapacağımız iş bir kişilik bir iş değildi. Elimizde 6 farklı hastaneye ve 9 farklı doktora ait reçetelerle kendimize bir güzergah çizdik.

Önce devlet hastaneleri dolaşılacaktı. Öğle paydosuna kalınmadan onlar hallolacak, daha sonra öğle tatilini pek kullanmayan özel hastaneler dolaşılacaktı.

Bu şekilde akşam mesai bitimine kadar elimizdeki reçete eksikleri tamamlanmış olacaktı. Tabii ben size konuyu anlatmadan neredeyse yazımı yarıladım değil mi?

Hepinizin bildiği gibi meslektaşımız sabırsızlıkla beklediği e-reçete sistemine 2 ay önce geçmiş bulunmakta, tüm gözlük camiasına hayırlı uğurlu olsun.

İlk ay sistem gereği belli bir tarihe kadar e-reçete sistemi sorun edilmeyecekti. Daha sonraki günlerde ise sistem oturana kadar eski sistemle birlikte yürüyeceği bizlere duyurulmuştu. Doktorlarımızın e-reçete sisteminde arıza var diyerek e-reçeteyi yok saymaları takip eden ay içinde daha çok manuel reçete çıkmasına sebep olmuştur. Sistem arızasının gerçekten olup olmadığı bizler tarafından bilinmemektedir. Aklımızda halen birkaç soru, bir muamma olarak durmaktadır.

Gerçekten e-reçete sistemi çalışmıyor mu? Yoksa eski sistem reçete yazmak daha mı kolay?

Bizler aklımızdaki bu sorularla mücadele ederken Sayın kurum yetkilileri, kendilerince haklı olarak, bu seferde reçetelerin üzerine yazılan ‘’e-reçete sistemi çalışmamaktadır’’ yazısının gözlükçüler tarafından yazılabilme ihtimaline takıldılar. Bahsi geçen yazınında üzerinin imzalı olması veya bu yazının yanında ikinci bir imzalı doktor kaşesinin gereğini uygun gördüler. Böylece piyasada dolaşan reçetelerin bir çoğu sorunlu reçete konumuna düşmüş oldu. Bizler gelen reçetelerdeki bu sorunu görüp hastalar ile paylaştığımızda eskiden olan sorunlarda olduğu gibi büyük tepkilerle karşılaştık. İşlemleri yokuşa süren esnaf durumunu yaşadık. Konunun böyle olduğunu bile bile adam sendecilikle veya bizim gibi farkında olmadan eksik kaşeli reçete( ? )alan meslektaşlar ise bu ayın teslim tarihi yaklaşmaya başladığı şu günlerde birer EVLİYA ÇELEBİ, birer SEYYAH oldular.

Listelerinde kayıtlı olan reçetelerin bahsi geçen eksiği olanlarını ayırıp hastane, hastane dolaştırmaktan başka çıkar yol bulamadılar. Oysaki manuel yazılan reçeteler belli bir kurum tarafından tarihli, protokol numaralı, kaşeli ve imzalı olarak yazılmıştı. Bunların ayrıca üzerine’’SİSTEM YOKTUR ‘’ ibaresinin yazılması doktorlarımı, vatandaşımı,yoksa biz meslektaşlarımı zora soktu?

Bu haftamızda reçetedeki kaşe tek mi olmalı? Çift mi olmalı? diyerek geçti. Sorunun cevabını dernek yetkilileri dahil tam olarak bilen yoktu. Neyse ki kurum yetkililerinin duyuru sayfasına yazdığı yazı ile netleşti.

Çift olmalıydı!

Benim gibi yanına adam alıp bu işleri çözmeye çalışana hastaneleri yakın olan meslektaşa 50 tl’ye mal olan bu çalışma, elindeki reçeteler Malkara’dan gelen İstanbullu meslektaşlara iki kişilik meşhur Tekirdağ Köftesi ve benzin dahil 200 tl leri buldu. Avrupa yakasında olup ta Kadıköy’ e kaşeye giden meslektaşlara da köprü ve otopark parası dahil benzinle beraber 100 tl’ye mal oldu. Fakat bu işi takip edebilen adamı veya emekli babası olanlar toplu taşıma ücretleriyle işi 20-30 tl’lere kurtardılar. Neyse ki şükür bazıları gibi şehir dışı reçeteleri yırtmak zorunda kalmadık. Bundan sonra ne olur bilinmez.

Umut ediyorum ki kurum yetkilileri sayfamızı okuyorlardır, durumu bir daha değerlendirir bizleri bu çileden kurtarırlar.

Tüm meslektaşlarıma hayırlı işler, bol bereketli, sorunsuz günler dilerim.

Levent Akagündüz