Günde neredeyse 18 saat kullanılan çerçeveler için garanti süresi çok uzundur. Ter insanın idrarından daha asitlidir. Etkilemeyeceği bozmayacağı metal ve kaplama yoktur. Kaplama yapan firmalar sadece 6 ay garanti vermektedir.
Sayın Hayim bey ,
Yazdıklarınızı dikkatle okudum.
Tamamen doğru şeyler, kesinlikle katıldığımı ifade etmek isterim
Sektör olarak değişim gösteremememiz, böyle garanti belgesi gibi basit sorunları aşamamamızın en önemli sebebi kanunla kurulmuş bir meslek örgütümüzün olmamasıdır. Konuşamıyoruz bir araya gelemiyoruz. Problemlerin çözünüm de ortak akıl işletemiyoruz
Yazınızdaki konuya gelince....
Bence doğru soru şu?
Gözlük gibi bir üründe 2 sene garanti olur mu?
Bu uygulamayı tedarikçiler üreticiler ,Çin Den önceki alışkanlıklarını yüksek karlılıklarını sürdürebilmek için uygulamaya koymuşlardır ,Bunlar palyatif çözümlerdir ,Çin gibi bir devi durdurabilmeniz bu uygulamalarla mümkün değildir.
Fon da aynı amaçla hayata geçirilmiş, geldiğimiz noktada, bu üreticileri korumadan çok rant aracına dönüştürülmüş, kayıt dışılık alabildiğince artmıştır.
Günde nerdeyse 18 saat kullanılan çerçeveler için garanti süresi çok uzundur. Ter insanın idrarından daha asitlidir. Etkilemeyeceği bozmayacağı metal ve kaplama yoktur. Kaplama yapan firmalar sadece 6 ay garanti vermektedir. Akdeniz Ege gibi sıcak bölgelerde ter nem, kötü kullanım, çerçevelerin kaplamalarını hızlı bir şekilde bozmaktadır. Tüketiciler çerçeveleri kullanım kılavuzundaki talimata göre çoğu zaman kullanmamaktadır. Çocuklar da yaşları gereği çok sağlam çerçeveleri bile kolaylıkla tahrip etmektedir. Bizde de AB de olduğu gibi CE ye uygunluk aranmalı, sadece kullanım kılavuzu verilmelidir
AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİNDE “GÖZLÜK ÇERÇEVELERİ İÇİN BİR GARANTİ BELGESİ UYGULAMASI “ YOKTUR. SADECE “CE” YE UYGUNLUK ARANMAKTADIR. KULLANIM KILAVUZU VERİLMEKTEDİR.
Sağlık hizmeti sunucusu olarak aynı zamanda tüketiciyiz. Aldığımız garantili bir ürün arıza, bozulma, hata verdiğinde satıcıya gidemiyoruz. Satıcının böyle bir yükümlülüğü yoktur. Satın aldığımız işyerine gitsek bile, Biz bir şey yapamayız, elinizde bulunan garanti belgesinde yazılı bir servise gidin diyerek yönlendiriyor. Ürünün tamiri parça değişimi yeniden değişimi gibi hiçbir uygulamaya karışmıyor. Garanti hizmetleri, servis tarafından ücretsiz sunuluyor. Ayrıca ürünü bize satarken garanti belgesini faturaya ekleyerek aslını aldım diye bir imza da attırılmıyor.
Yaptığımız sektörel ankete göre, Garanti belgesi uygulamasından meslektaşlarımızın tamamı zor bürokratik işlemler yüzünden bezmiş bıkmış ve şikâyetçidir. Garantiyi sunan üretici ve ithalatçının servis istasyonları açarak, servis hizmeti de sunması gerekmektedir. Sonuçta biz satıcıyız.
Kullanıcı Çerçevenin üzerine oturuyor eğiliyor, tek elle yüzüne takıp çıkarıyor, menteşe ve pad vidası değişimi, sapların geri dönüş açıları bozuluyor, yüze adaptasyon ve uyumu, pad, sap, sap ucu değişimi, silme bezi, eskiyen çerçeve muhafaza kutuları ücretsiz olarak gözlükçü tarafından karşılanıyor. nilör misinası, nilör kanal misinası değişimi, kırılan gözlüklerin kaynak işlemleri ücretsiz yapılıyor ama yapılan servis bakım hizmetleri MÜŞTERİ TARAFINDAN garantiyi veren tedarikçi firma yapmış gibi algılanıyor. Servis için fabrika ve ithalat merkezleri gösterildiği için kargo ile gidip gelmesi gerekiyor, kargo ücretini de tedarikçi ödemesi gerekirken gözlükçü ödüyor. 35 TL ye sattığı gözlük için 20 TL kargo ücreti ödeniyor.
Yedek parça giderlerinin tamamını gözlükçüler karşılıyor. Tedarikçilerin garanti hizmeti kapsamında sundukları tek hizmet, servis diye merkezlerine gönderilen ürünü yenisi ile değiştirmektir. Gözlükçüler garanti belgesi uygulaması yüzünden ithalatçıların ve üreticilerin ücretsiz servisi konumundadır. Kullanıcı hatası bir gözlüğü hak iddia etmekte üyelerimizde sözleşmemiz fesih olmasın, bir şikâyet oluşmasın, haksız bir mağduriyet yaşamayalım diye kullanıcı garanti belgesini ibraz dahi edemese her türlü servis hizmetini hiçbir ücret almadan sigortalılarınıza sunmaktadır. Kullanım hatası yüzünden oluşan anlaşmazlıklarda servis olmadığı için her gözlükçüde farklı uygulamalarla karşılaşılıyor. Bu uygulamada tartışma ve karmaşa yaratıyor.
Garanti belgesi uygulamasının gözlükçüye getirdiği bürokratik külfetten başka bir yararı yoktur. Garanti belgesi uygulaması olmadan da biz bu hizmetleri müşterilerimize zaten sunuyorduk, bir farkla bu servis hizmetlerini kendi adımıza yapıyorduk bu bir noktada bizim müesseselerimizin müşterimize verdiğimiz garanti hizmetiydi. Şimdi bürokratik işlemimiz arttı bu garanti servis hizmetlerini üreticiler ve ithalatçılar yapması gerekirken onların servisi konumuna getirildik. Sözleşmede biz üretici ve ithalatçı firma adına değil kendi adımıza servis ve sağlık danışmanlığı hizmeti ile ilgili her sorumluluğu yine üstlenebiliriz.
Sonuç olarak AB ülkelerinde garanti belge uygulaması hizmet sunumlarında yoktur. CE ‘ye uygunluk aranmakta ve kullanım kılavuzu verilmektedir. Üyelerimiz bir garanti belgesi numarasını eksik girmiş olsa dahi, örnekleme ile çok büyük kesintilere uğramaktadır. Garanti belgesi uygulaması yüzünden sözleşmeleri fesih olan meslektaşlarımız mevcuttur.
Protokole, medula optik provizyonu üzerinden marka takibi, servis bakım ve sağlık danışma hizmetlerinin Optisyenlik müesseselerince 2 sene ücretsiz sunulacağı ile ilgili bir madde eklenebilir. Kare kod uygulaması getirilebilir.
Saygılarımla
TAYLAN KÜÇÜKER
bütün yazılanlar,söylenenler sonuna kadar doğru.Garanti kartı uygulaması da sonuna kadar suistimal edilen bir konu.Bizler gibi,tüketiciler de bozuldu.”oğlum maç yaparken gözlüğünü kırdı,sapını garantiden değiştirin ”diyen bir anneye ne diyeceksiniz? (tarafımızdan yaşanmıştır.) Bu nasıl bir garantidir ki,maç yaparken kırılmamasını kapsıyor? Bu nasıl bir tüketicilik hakkıdır ki,müşteri kendini haklı görebiliyor? bundan 10 sene önce bir tüketici bu tip bir taleple karşımıza gelemezdi. Utanırdı..İnsanları bilinçlendirelim,tüketiciler haklarını bilsinler diye verilen mücadelenin sonunda ,aslında büyük ve çok uluslu şirketlerin yerel ve küçük ölçekli işletmeleri yoketmek için kurdukları bir tezgaha düşüldü.
Belki okumuşsunuzdur.Hürriyet gazetesinden İsmet Berkan’ın başlattığı bir kampanya var şimdilerde…Batı da var olan bir tüketici hakkıymış.Sorgusuz-sualsiz sınırsız iade kampanyası.
Şimdi efendim,buna gerekçe olan olayda şöyle gerçekleşmiş:
İsmet bey,istinye parktan aldığı bir takım elbiseyi beğenmediği için geri götürmüş.Tezgahtarlar da haklı olarak neden diye sormuşlar..Hiçbir kusuru olmayan bu malı almamak için biraz direnmişler.İsmet bey de bozulmuş.Hürriyette ki köşesinden ve Twitter’dan işletmeyi ve olayı ifşaa etmiş.İşletme sahibi ( tatilden )devreye girerek,basını karşısında görmek istemediğinden, iade kabul edilmiş.olay bundan ibaret.Şimdi tüm olanaklarını kullanarak ismet Berkan, köşesinde,tğketici hakkı olarak herkesin sebep göstermeden aldığı bir ürünü iade edebilmesi ( değiştirmesi değil ) için kampanya başlatıyor.Tüketici dernekleri de destek veriyorlar.
Basit bir tüketici hakkı olarak görülen bu konu,genelde küçük ölçekli Türk esnafını,özelde de bizi yakından ilgilendiriyor.Bir garanti kartı uygulamasında bile bu kadar mağdurken,böyle bir hakkın kafalarda yer etmesi ile nasıl başa çıkacağımız meçhuldur.
Sektörümüz ilgilelerine sesleniyorum.
Tüketici dernekleriyle irtibata geçilsin.Tüketicilere sınırsız iade hakkı yerine, gereksiz alış-verişlere girmemeleri gerektiği anlatılsın.Tüketicilerin gerçek menfaati düşünülüyorsa, aynı üründen 1 tane alınacağına , 3 tane almasını sağlayan tuzaklar uzak durulması sağlansın.( burada 1 alana 1 bedava kampanyaları yapan optikçileri de saygıyla analım )
Bırakın iadeyi, bir değiştirme olayında dahi tezgahtarın harcadığı zamanı ve emeğin hakkını kim verecek?
Şimdi bile haftasonu sattıkları gözlükleri bütün bir hafta boyunca iade alan,değiştiren,optikçilerin ,iade talepleri art arda geldiğinde neler olacak düşünmek bile istemiyorum.