İnanıyorum ki sivil toplum temsilcileri ve bakanlık yetkililerinin karşılıklı müzakere ederek çözülmesi yolunda adımlar atacaktır.
01 Aralık 2015 - 14:56 'de eklendi.
Kasım seçimlerinin ülkemize ve umutlarını, büyük, güçlü, müreffeh Türkiye’ye bağlamış milletlere hayırlar getirmesini dilerim.
Malumunuz sağlık sektörü ülkemizdeki güven istikrar ortamının zedelenmesi dünya ekonomisindeki ve komşu ülkelerimizdeki negatif gelişmeler içerisinde bir dar boğaza girmiştir.
Yeni kurulacak hükümetin tüm bu olumsuzlukları dikkate alarak 13 yılda gerçekleşen sağlıkta dönüşüm programının her türlü paydaş tarafından sürdürülebilir hale getirmesi gerekmektedir.
SUT Fiyatları Sektörümüz kronik bazda bazı problemler yaşamaktadır. Bunlardan bazılarını saymak gerekirse, en başta SUT fiyatlarının revizesi, üniversite hastanelerinin ödeme problemi, kamuda yerli ürün tercihi, ilaç fiyatları, döviz kuru belirlenmesi gibi birçok başlık yazabiliriz.
Bu mesellerle ilgili, inanıyorum ki sivil toplum temsilcileri ve bakanlık yetkililerinin karşılıklı müzakere ederek çözülmesi yolunda adımlar atacaktır. Sivil toplum uzun zamandır koordineli bir şekilde bakanlık yetkileri ile teknik toplantılar yapmaktadır.
Bu toplantıların neticesinde birçok problemin çözümüne de katkıda bulunulmuştur. İlerleyen zamanda mutlaka sivil toplum ve sağlık sektörü karar verici bakanlıklar arası rutin bilgi alışverişinin devam etmesi gerekmektedir. Finansman modeli Sağlık sektöründe yaşanan kronik meselenin derinlemesine incelendiğinde yapısal olduğunu düşünmekteyim.
Öncelikle söylemek isterim ki, sağlık hizmeti sosyal devletin karşılaması gerektiği, vatandaşının ise en konforlu şekilde bu hizmete ulaşmasını sağlanması politikasından asla vazgeçilmemelidir. Burada prensipte herhangi bir sorun yok fakat işleyiş öyle değil. Bu hizmetlerin finansman modeli genel bütçe doğrultusunda sağlığa ayrılan pay ve sağlık hizmetinin verimli kullanımı döngüsünde problem yaşanmaktadır.
Zaten dar gelen bütçeyi daha fazla israflar neticesinde sağlık hizmet sunucularını sıkıntıya düşürmektedir. GSS’nin ayrılması Ülkemizde mevcut hükümet tarafından SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur’un bir araya getirilmesi ile oluşturulan SGK, 1 Ocak 2012 tarihi itibarıyla GSS (Genel Sağlık Sigortası) uygulamasına başlamıştır. GSS’nin temel amacı ülke genelinde tüm vatandaşların temel sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesini sağlamak.
Aslında eskiden yalnızca çalışan bireylerin iş akdi ile oluşan zorunlu sigortaları varken, günümüzde bu hizmet tıpkı özel sağlık sigortası gibi işsiz de olsa herkesin prim ödeyerek sağlık hizmetlerinden yararlanmasını sağlamaktadır. Pirim ödemeye gücü yetmeyen bireylerin primlerinin de devlet tarafından karşılanmasını sağlayan bir sistemdir.
Yapılması gereken bir öneri olarak, en baştaki sosyal devlet prensip saklı kalmak kaydı ile Genel Sağlık Sigortası müessesesini özerkleştirip Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan ayırarak kendi başına yönetilen yarı bağımsız bir kurum olmasını sağlamaktır.
Böylece bireyler ödedikleri pirim katsayısı ile beraber belki ilerde özel hastanelere hiç fark ödemeden gidebilecek duruma gelecek sağlık hizmet sunucuları ise hizmet kalitesini artırabileceklerdir.
HÜSEYİN SARPKAYA
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...
Etkileyici sonuçlar elde eden ekip, korneaları zarar görmüş ...
21 Kasım 2024 Perşembe Korede olacak şekilde Optik davet pro...
Optisyenlik Programı Öğretim Görevlisi, Optisyen İlkay Altun...
Gözlük devinin varisi, Milano makamları tarafından soruşturu...
Meta'nın gözlük üreticisi Reality Labs üçüncü çeyrekte 4,4 m...
Avrupa Optometri ve Optik Konseyi'nin (ECOO) sonbahar konfer...