SGK da sayın Şükrüye Vural hanımın denetimlerin nasıl yapılacağı ile ilgili videosunu izleyince doğrusu şaşırmadım.
http://optisyeninsesi.tv/sgk/sukriye-vural-yeni-denetlemeler-nasil-olacak-191.html
Devletin bürokrat kesimi üzerinde daha önceki yönetimin biz gözlükçüler aleyhine yapmış olduğu yatırımlar gün geçtikçe ayan beyan ortaya çıkıyor.
Nitekim, emrivaki olarak gözlükçülerin önüne konan yukarıdan aşağıya duman duman ceza maddeleri tüten, ancak SGK nın kendi hatalarından doğan hiçbir fiile atıfta bulunmadan sadece her maddesi ile gözlükçüleri cezaya tabi kılan sözleşme ile SGK nın her aklına esen her uygulamayı gözlükçülere ceza yazmak üzere kullandığını bundan iyi izah edebilecek daha başka bir emrivaki olamaz.
Gerçekten zaten sağlık bakanlığının izin ve ruhsatı ile açılabilen ve sağlık bakanlığının senelerdir yapageldiği denetimleri bakanlığın bu konudaki uygulamasına güvenmiyerek elde bu konuda uzman eleman olmadan tekrar denetime tabi tutmak başka nasıl izah edilebilir ki?
Neyi ve neden denetim yapmak istediklerini zaten kendi ifadesinden de anlaşılabileceği gibi Sn. Şükrüye Vural hanım da bu toplantıda açıklıkla izah edememektedir.
Bu uygulama olsa olsa sadece, gözlükçülere verdikleri cüzi ödemelerin bir kısmını ceza olarak geri almak gayesini taşıyabilir.
Kontrole gelen elemanların gözlükçülük ile ilgili teorik alt yapısı olmadığını düşündüğümüzde; kullandığımız makinaları tanıtmak gayesi güden bir denetim olamayacağına göre bu denetim art niyetli olarak ceza yazmaktan başka bir amaç taşıyamaz.
Gözlükçülerin önüne konan sözleşmenin gözlük yaptırmaktan çok ceza uygulamaya dönük daha çok maddesi olması da bunu ifade ediyor.
Doğrusu, gözlükçünün vatandaşa sağlıklı bir gözlük vermesini sağlamak ise; barkot sistemi yerleştiğine göre reçetede belirtilen diyoptri ye göre camların takıldığı ve barkot ile uyumlu çerçeve verildiği konusunda bir endişe olamaz.
Yanlış montaj olması halinde ise SGK nın elinde bu konu da yetkili eğitimli kontrol elemanı olmadığına göre bu konudaki gelecek şikayetleri Sağlık bakanlığı ilgili müdürlüklerine havale edip kontrol ve düzeltilmesini sağlaması mümkündür kanaatindeyim.
Sn. Şükrüye Vural hanımın açıklamalarında denetimi hangi amaçlarla yapacakları konusunda bir açıklık olmadığına göre; bu konuda dernekleri ve dolayısı ile bizleri aydınlatmasını beklemek hakkımızdır.
Saygılarımla
AHMET DERMAN
Maalesef şöyle bir tezatlık var,
Reçete kayıt defterine reçeteyi yaz, fişini kes, sen en temiz gözlükçüsün, SGK’nın gözünde.
Çerçeveye kötü montaj yapmışın, cam iki günde düşmüş, yok hastayı yönlendirmişsin, aldatmışsın, kandırmışsın, en ucuz malzemeyi vermişsin, (anlamış değilim nasıl barkod alabiliyor bunlar) HİÇ ÖNEMLİ DEĞİL. O GÖZLÜKÇÜ TEŞEKKÜR HATTA PLAKET BİLE ALIR SGK ‘DAN….
Ama asıl işi hastasına en iyi cam çerçeve kombinasyonunu sağlamaya çalışan, en iyi hizmeti
sunan meslek erbabı haliyle fiş keserken ve kayıt defterine işlerken hata yapar, Kurum memurundan ödü patlar, aksi gibide illa bir reçeteyi unutur işlemeyi, yandı benim ustam, ondan kötüsü yoktur, düzensiz reçete kayıt damgasını yer, ve ustam aklından şöyle geçirir, “bırakçam artık bu işleri, hele çocuk okulu bitirsin.”. Çünkü o meslek erbabıdır, tüccar mantığı ile çalışmaz, bu bürokrasi ona göre değildir.
Gün gelecek meslek erbabı kalmıycak, kendini usta sanan çıraklar dolup taşacak. Kaliteli işçilik bulmak imkansız olacak. Meslek işçiliği en pahalı makinalarda olacağını düşünen tüccarların eline düşecek.