Piyasada birçok barkodsuz ürün var

Mutlu ” Devlet gözlüklerin barkodlanmasını istiyor ancak, sisteme girilmesi amacıyla şifre dahi verilmedi. Bu durumda gözlükte devlet eliyle çıkarılan bir kriz yaşanabilir”dedi.

Karadeniz Optisyenler ve Gözlükçüler Derneği Başkanı Ali Mutlu yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı’nın kararı ile 1 Mart’ta uygulamaya girecek olan gözlükte barkod uygulamasını eleştirdi. Barkod’un kaçağı önlemek amacıyla hayata geçirildiğini söyleyen Mutlu, kaçak ürünlerin Türkiye’ye girmeden önlenmesinin son derece önemli olduğuna dikkati çekti.

Mutlu ” Devlet satın aldığı malın vergilendirilmesini, insan sağlığını tehdit edip etmediğini kontrol etmek amacıyla bir sistem kuruyor ve bencede güzel bir işe imza atıyor. Ancak gözlük, insan sağlığını doğrudan etkileyen medikal malzemeler gibi değil. Bir nevi moda ürünüdür. Türkiye’de 6 bin, Samsun genelinde ise 85 civarında gözlükçü faaliyetlerine devam ediyor. 2006 yılından bu yana bir çerçeve için devletin ödediği 50 lira olan ücret, 35 lira düzeyine indirildi ve rakamda pahalılaşan hayat şartlarına rağmen herhangi bir iyileştirmeye gidilmedi. Türkiye’nin yıllık 15 milyar TL olan ilaç gideri payından sadece gözlükçüler, 1 yılda 3 günlük reçete gideri payını alıyor. Böyle bir ortamda devlet en büyük alıcımızdır diye, benim dediğim olur anlayışı ile hareket ediyor. Devlet bu ürünlerin takip edilmesini istiyor ancak bunu yaparkende gözlükçüleri sistematik olarak mesleklerinden soğutur hale geldi. Ben bile dükkanı bırakıp çekip gidesim geliyor “dedi.

Gözlük satışlarının Medula Sistemi aracılığıyla Sosyal Güvenlik Kurumu’na(SGK) bildirildiğini söyleyen Karadeniz Optisyenler ve Gözlükçüler Derneği Başkanı Ali Mutlu, sistemin bazen hizmet vermediğini öne sürdü. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin büyük bir devlet olduğunu kaydeden Mutlu, sistemin çalışmamasına sunucuların yetersiz kalmasının neden olarak gösterilebildiğini söyledi. Medula Sitemi’nin gözlükçüleri ve eczacıyı perişan ettiğini iddia eden Mutlu “1 Mart’ta barkod uygulamasına geçileceği belirtiliyor ve barkodsuz ürünlerin alınmayacağı devlet tarafından söyleniliyor. Yani piyasada bulunan birçok ürünün barkodu bulunmuyor ve uygulamaya kısa bir süre kaldı. Gözlükte devlet eliyle çıkarılmış bir kriz yaşanabilir “dedi.

Barkod uygulamasının birçok aksaklıklara neden olacağını söyleyen Mutlu şunları söyledi; “Üretici firmalar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden kendi ürettikleri ürünlere para verip barkod alabiliyorlar. Bu bakodlar alınırken herhangi bir fatura işlemine tabi tutulmuyor. Daha sonra bu barkodlar, Ulusal Bilgi Bankası’na bildirilirkende herhangi bir evrak istenmiyor. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na da sadece barkodlar bildiriliyor. Yani herşey kağıt üzerinde gerçekleşiyor. Bu durum bazı belirsizliklere neden olabilir. Ayrıca barkodların Ulusal Bilgi Bankasına bildirilmesi amacıyla verilmesi gereken şifrelerde uygulamaya bir ay kala hala gözlükçülere verilmiş değil. Böyle yapılarak yetişmiş gözlükçü esnafını meslekten soğutuyorlar. Gözlükçülere çok kazanıyor gözüyle bakılıyor ancak hiçbir şey göründüğü gibi değil. Türkiye’nin 81 ilinde her ilçede mutlaka bir gözlükçü vardır.

Bu meslektaşlarımızın mesleğini sevmesinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca gözlükçüler mesai kavramı gözetmeksizin sabah 08.00 akşam 22.00 saatleri arasında çalışmaktadır. Hayvan gibi çalışıyoruz hiçbir sosyal hayatımız yok sinemaya bile gidemiyoruz. Biz kaybedeceğimizi bile bile dükkan açıyoruz ve bu ülkenin Bakanı gözlükçülere çıkıp hırsız yakıştırması yapabiliyor. Gözlükçüler ne zaman hırsızlık yapmıştır? Hiç bir zaman. Gözlükçüler devletini seven ve milletine bağlı insanlardır “dedi.

Süleyman BIYIK