“Bundan böyle bir şeyler söyler veya yazarken insanların zekasıyla alay etmeyiniz.” Sayın Göray Uğurlu, tanıyanlar bilirler ki ben kimsenin fiziki yapısı, sosyal hayatı ve zekâsıyla alay etmem. Rakiplerimi asla küçümsemem. Bir tartışmaya girmeden önce mutlaka konu hakkında edinmem gereken tüm bilgileri edinir, raporlar ve sunumda hata yapmamak için defalarca kontrol ederim. Eğer yazılarımı okuduysanız ki […]
06 Şubat 2013 - 23:55 'de eklendi.
“Bundan böyle bir şeyler söyler veya yazarken insanların zekasıyla alay etmeyiniz.”
Sayın Göray Uğurlu, tanıyanlar bilirler ki ben kimsenin fiziki yapısı, sosyal hayatı ve zekâsıyla alay etmem. Rakiplerimi asla küçümsemem.
Bir tartışmaya girmeden önce mutlaka konu hakkında edinmem gereken tüm bilgileri edinir, raporlar ve sunumda hata yapmamak için defalarca kontrol ederim. Eğer yazılarımı okuduysanız ki okumuş olduğunuzu düşünüyorum ben asla masal anlatmam. Verilerle yola çıkar tezimi de sonuna kadar savunurum. Çünkü hikâyecilerden farklı olarak, temsilin getirdiği bir sosyal sorumluluğum var. Hata yapma şansım yok. Bir karar aldığım ve bunu uygulamaya geçtiğim anda temsil etiğim grubun çıkarlarını, halkımın sağlığını ve devletin menfaatini aynı anda hesaplamalıyım.
Sayın Uğurlu şimdi asıl konumuza dönelim. Ortada bir yazı var ve siz bunu yorumlayarak muhalif yanınızı ortaya koydunuz.
Benim için önceliği olan birlik konusu ile başlamak isterim:
Konfederasyon, birlikten kastınız bu olsa gerek ve ilkeli bir birlikten söz ediyorsunuz.
Şunu bilin ki Konfederasyonu oluşturan başkanlar arasında güçlü ve ilkeli bir bağlılık var. Başkanlarım verdikleri sözden dönmezler. Gerektiğinde derneklerini kapatırlar, federasyon başkanlığından ayrılırlar ve konfederasyon başkanlığından istifa ederler. Siz bunu anlayabilir misiniz, bilmiyorum. Kırk yıl başkanlık etmek kaygıları yoktur. Parayı bana getirin, yönetim kurulunuzu ben oluşturacağım ve mutlaka ben başkan olacağım demezler. Benim yol arkadaşlarım… Onların “kırmızı çizgileri” yoktur. Biz her zaman konuşarak, yeri geldiğinde kavga ederek ve sonuçta mutlaka anlaşarak tek düşünce ve tek sesle ortaya çıkarız.
Benim başkanlarım ne sermayeye kölelik ne de kendilerine oduncu diyen hekimlere uşaklık ederler. Araştırmak, tartışmak, verileri toplamak ortak akılla sonuca ulaşmak, mesleki kazanımları, halk sağlığını ve devletin çıkarlarını göz önüne alarak çalışmak onları en büyük erdemidir.
Sayın Uğurlu, Konfederasyon temsil gücü en yüksek mesleki kuruluştur. Bu gücü meslektaşlarının onlara emanet ettiği temsil hakkından ve kurumlarla yaptığı müzakereciliğinden geliyor. Bir Bakanlık ya da Kuruma gittiğinizde muhataplarınız, konusunda uzmandır ve tüm verilere hâkimdir. Onlarla konuşmalarınıza dikkat etmelisiniz. Zayıf noktanızı yakaladıklarında sizi yok ederler. Olaya hakim olmadığınızı anladıklarında size kendi istediklerini empoze ederler ve anlaşma değil savaşmaya geldiğinizi hissederlerse tüm silahlarını size doğrulturlar ve haklı gerekçeler sunmadan sadece “istemezük” derseniz sizi bir daha görmezler.
Şimdi, Konfederasyon dışındaki tüm temsilcilere buradan sesleniyorum. Onlar da konfederasyon da bu güne kadar yaptığı faaliyetleri açıklasın. Kim mahkeme kapısında sürünerek ne kazanmış, kim yüzbinlerce lira harcayarak yaptığı çok yıldızlı toplantılar sonucunda ne kazanmış ve konfederasyon kısıtlı bütçesi ile ne kazanımlar elde etmiş. Karşılaştırmalı raporlar hazırlayalım; kararı meslektaşlarımız versin.. Bu açık davettir.
Gelelim optometriye…
Optometri, bizim “kırmızı “çizgimiz” denmeyecek kadar önemli bir olgudur.
Sayın Göray Uğurlu, toplum sağlığı ve önlenebilir körlük sizin için ne anlam ifade ediyor bilmiyorum ama bir konfederasyon temsilcisi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve insan olarak benim için çok şey ifade ediyor.
Size konfederasyonun benim için en önemli projesinden söz etmek istiyorum.
Önlenebilir körlük, erken teşhis ve tedavi için bir çalışma yaptık. Dünya Sağlık Örgütü verileri ile başlatılan çalışmayı Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile yürütmeye başladık. Amacımız ilköğretim kayıtları sırasında çocuklarımızda göz muayenesi ve görme raporunun zorunlu olmasıydı. Bunu başarabilseydik tüm çocuklarımız ilköğretime başlarken mecburen göz muayenesinden geçeceklerdi ve sorun varsa erkenden yakalanacaktı; ama olmadı.
Çünkü bu zorunlu hale gelseydi yeteri kadar göz hekimi olmaması ve özellikle Anadolu’da göz muayenesine ulaşmanın yaşatacağı sorunlar sıkıntı yaratacaktı. Bu nedenle yani yeteri kadar göz hekimi olmadığı için proje askıya alındı hayata geçirilmedi. Sayın Göray Uğurlu benim memleketimin çocuklarının yarın görmemelerinin vebalini kim ödeyecek? “Masaya oturmak”tan kastım şudur. Adı doktor, pratisyen hekim, optometrist veya ne olursa olsun biri olsun ki herkes göz muayenesinin ilk adımına ulaşabilsin, çocuklarım büyüdüğünde kör olmasın.
Beni Sayın Abdullah Aydın ve Sayın Tuğrul Uğurlu ikilisini bir masaya oturmaya çalışmakla itham ediyorsunuz.
Sayın Göray Uğurlu, Sayın Aydın ve Sayın Uğurlu iki önemli kişiliktir fakat Optometri konusu onları aşıyor.
Bu konu zincirlerin daha çok kazanmak için reçete yazıp gözlük satmak ve ruhsat açıklarını kapatmak için var. Yani Optometri gelecek, optisyenleri işten çıkarıp mesleklerin serbest dolaşım hakkı ile ithal optometrist getirecek, hem reçete yazacak hem de gözlük satacaklar.
Göz doktorları (oftolmologlar)’nın faaliyet alanlarının büyük bölümü refraksiyon tespitidir. Bunu kaybetmemek için ciddi anlamda lobi yapıyorlar.
Geçici üçüncü maddeden yararlanarak ruhsat alan bir grup meslektaşımız var. Bunların bazıları, kursa üniversitede gidildi bu nedenle biraz uğraşırsak hak kazanır ve vakıf üniversitelerine geçiş yaparız. Kurs süresi içinde alınan dersler, denklikle düşer kısa bir eğitimden sonra optisyen olur ve Optometri hakkı kazanırız düşüncesindeler.
Optisyen kardeşlerim Optometri eğitiminin nasıl olacağını bilmeden optometri gelirse bende kısa bir eğitimden sonra optometrist olacağım diyorlar.
Ben de halkımın göz muayenesine çabuk ve ucuz ulaşmasını istiyorum.
Tüm bu lobi çalışmaları sonucunda “Ben optometriye ve ilkesiz birliğe karşıyım” demek sorunu çözecek ve gelişmeleri olumlu yönlendirecekse sizin dediğiniz gibi olsun… Bırakın, herşey kendiliğinden gelişiyor nasıl olsa.
Bu ayın 17 sinde Samsun’daki toplantıda Optometri konusunu ve konfederasyon olarak yapılan çalışmaları bir sunumla anlatacağım. Teknik bilgilere orada değineceğim için bu yazıda konuyu açıklama gereği duymuyorum. Samsun toplantısından sonra görüşmek ümidiyle.
Turgut Çakar
(Göray Bey, gördüğünüz gibi eğer size söyleceyek bir sözüm varsa bunu yüzünüze söyleyebiliyorum. Yazılarımdan derin anlamlar çıkarmaya uğraşmak yerine, doğrudan söylediklerime odaklaşırsanız zaman kazanmış olursunuz. Saygılarımla…)
İstanbul'da düzenlenen operasyonda, kaçak yollardan yurda so...
17. Bölge Gaziantep Optisyen Gözlükçüler Odası Başkanı Cuma ...
Düzenli göz kontrolleri için takviminize hatırlatıcılar koyu...
2023 yılının Ordu’da vergi rekortmenleri açıklandı. Ancak li...
Milleri liderliğindeki İtalyan-Fransız devi, Meta'nın başken...
Resmi Gazete 'de yayımlanan düzenlemeye göre tıbbi cihaz ona...
Türkiye’de giderek artan sarı nokta hastalığı havuzuna her s...
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından kart ödemel...
İnsanları görme, körlük ve görme bozukluğu konularında bilgi...
Gözlük kullanıcılarının reçeteli gözlük ve güneş gözlüklerin...
bakın arkadaşalar atasun optik cok iyi bir reklam yapıyor.insanların gözlük kullanmaya teşvik ediyor.yanıltıcı bir reklam yok.ha atasun benim babamın uşağı deyil ama adamlar adam gib reklam yapıyor.kimseyide kandırmıyor.onun için sen yanındaki mağza organık eteli camları recete karşılığı bedava veriyor sen onu eleştir
Yılmaz arkadaşım hiç Atasun a gidip ne satıyorlar diye baktımı?Ben gittim reçetemle.Adamlar dedikleri 60 tl ile bir stant yapmışlar oradan sunum yapıyorlar.Bizim ürün aldığımız firmalardan çok ucuza ürün alıyorlar.Sonra camlarla alakalı farklar başlıyor platin cam,altın cam,zar zur cam Parası olan 60 a gidiyor 500 ile çıkıyor.Tezgah süper,mükemmel.Burada önamli olan fiatlı reklam yapmaları,kanunun dur dediğide bu zaten gerisinde sıkıntı yok,halkı bilinçlendiren reklam güzel.Diğer mevzuda haklısın meslekdaşım maalesef müşteriden korkuyor,en ucuzunu verip günü kurtarıyor.Halen katılım almayan var.hayretler içindeyim.Tek umudum batacak arkadaşlar hazirandan itibaren umutluyum.Çok kapatacak olacak.Bu arada toptancılarıda buradan uyarmış olayım.Yüksek kiralar,personel giderleri,genel masrafla,buna mütehatip düşük fiatlarla bu iş yürümez.Olmasını istemem ama… Read more »
levent arkadaşım atasun diyorsunki 68 diyor ama 68 fazlasını satıyor.e kardeşim daha ne isdiyorsunuz keşke herkes satış yapsa düşük deyil hakkını alarak.bizler sağlık hizmeti veriyoruz.bakın bir avukatın yanında konuşmaya başla 500 tl veiryorsun danışma üçreti.bizler başlıyoruz hastaya vidatan başlayıp ipe kadar her şeyi hatta gerekirse vatandaşı drluk bile yaptığımız oluyor.karşılığı ne peki hiç
Bu tartışmalara bir son verilmeli. Birileri gelsin istiyor birileri gelmesin istiyor. Turgut bey’ e tamamen katılıyorum. Bir Optisyen olarak ister bir hak tanınsın veya tanınmasın hiç farketmez, Türkiye’ nin gözlük kullanım oranını yükseltmek istiyorsak, bilmi istiyorsak bu olmalı. Bir Optisyen ve İşyeri sahibi olarak bunu söylüyorum. Herhangi bir kişi, dernek vs ile alakam yoktur. Göz doktorları istemiyor, gözlükçüler istemiyor. bunlara bir son verilip ülkemizinde gelişmesine katkıda bulunmak turgut beyinde ifade ettiği gibi Adı doktor, pratisyen hekim, optometrist veya ne olursa olsun biri olsun ki herkes göz muayenesinin ilk adımına ulaşabilsin, çocuklarım büyüdüğünde kör olmasın. Sadece doğuda değil batı da bile… Read more »
siz atasunun elemanısınız galiba.:)
Atasunla bir alakam olmadığından emin olabilirsiniz. Kendi mağazam bulunmaktadır. Bunu burada milyon kerede tartışsak mutlaka bir gün gelecektir . Önemli olan bunun bizim yöneticlerimizin ortaklaşa yöneterek kontrollü bir şekilde ülkemize girmesidir. Biz sabaha kadar yırtınsak ta optometriye karşı olsakta optometri türkiyeye gelecektir. Önemli olan kontrollü bir şekilde bilinçli bir şekilde alt yapının tamamlanması ile getirilmesidir.
sayın tevfik bey optometrinin gelmesi veya gelmemesi değil 1- OPTOMETRİSTİN GÖZLÜKÇÜ DÜKKANLARIN DA GÖZ MUAYENESİ YAPILMASINA KARŞILAR GÖZ DOKTORLARININ SAYISI DÜŞÜK VE BELLİ MERKEZLERDE YOĞUNLAŞMIŞLARDIR OPTOMETRİSTLERİN DOKTOR OLMADIĞI YERLERDE GÖREV ALABİLİRLER DAHA ÖNCEKİ YÖNETİM BAŞKANI GÖZLÜKÇÜLER KENDİ REÇETESİNİ KENDİ ÜRETECEK DEMESİ YANILTICI BİLĞİLERLE BİLGİ EKSİKLİĞİYLE MESLEKTAŞLAR ARASINDA SORUN TEŞKİL ETMEKTEDİR 2- OPTOMETRİ EĞİTİMİ GELMESİ OPTOMETRİST OLACAĞIM KENDİ MAĞAZAMDA REÇETEMİ YAZACAĞIM DİYE DÜŞÜNEN OPTOMETRİSTLER MAĞAZA İÇİNDE KESİNLİKLE OLMAYACAKLARDIR OLACAĞIZ DİYENLER YANLIŞ BİLGİ DİYORUM HADİ YA DİYEN OPTOMETRİST OLANLAR BEN DÜKKAN İÇİN DE GÖZ MUAYENESİ YAPACAĞIM İDDİĞA EDEN ÇIKSIN HER İKİ TARAFDA BÖYLE ZANNEDİYOR BÖYLE BİR ŞEY KATİYEN MÜMKÜN OLAMAYACAĞINI SÖYLÜYORUM FARZ… Read more »
Sayın yazıcı;
Ben gördüğümü söylerim.Maalesef Avrupada oldukça yaygın,reçeteyi yazıp gözlüğü vermek optimetriyi getiren bunuda yapacaktır.Yanılırım inşallah.
sayın turgut çakar her zaman taktir ettiğimiz sevdiğimiz kardeşimdir bütün düşünce ve yazılarına
katılma anlamıda değildir kısacası tek soru soracağım halkın sağlığını ve devletin çıkarlarını göz
önüne alarak çalışmak onların en büyük erdemidir mesleği ve meslektaşı göz önüne almayı
düşünmüyormusunuz
ne yapıyoruz ben bu söylemi çok önce senin de hatırlayacağın söylemle bana her şey seni hatırlatıyor diyorum son nokta, meslek örgütümüzün üzerinde yaratılan degişimler ve dönüşümü eşbiçimlilikmi hoşça kal diyorum
Sevgili Turgut abi; Biliyorsun fikirlerimize ters düşen,hatta daha kötüsü mesleğimize ihanet eden insanlarla senelerce mücadele ettik.Siz abilerimizin göğüs göğüse verdiği mücadeleye elimizden geldiği kadar nacizane dışarıdan destek verdik ve kazandık,bizim doğrularımız ve mesleğimize olan saygımız vardı.Hiç bir şeyi dışarıdan izlemedik,inlerimize sinip beklemedik.Bilirsin seni her aşamada desteklemiş ve tüm mantıklı kararlarında saygı duymuşumdur.Hatta danıştığım ve doğrusunu öğrendiğim çok şey olmuştur.Bazı meslekdaşlarımla,kardeşim dediğim adamlarla bile ters düşmüşümdür.Senide ayriyetten gönlümde ayrı bir yere koyarım bilirsin…………………………………….. Fakaaaaat bugün bu yazını dikkatlice ve defalarca okumama rağmen tam bir netlik bulmuş değilim. Abicim yazında bahsettiğin yurdum insanı doktor maduru olabilir bir noktaya kadar ama bunu çözmek… Read more »
ha! bir şeyi yazmayı unuttum abi senin sözün tarih yanlışları affetmez bir gün insanın önüne çıkarır.
Sayın Çakar
“Optometri için ön koşulsuz ve acil gelmesini isteyenler gibi kökten inkarcılar da hata yapıyorlar… Öyleyse fanatik taraftarlar da inkarcılar da ön yargılardan sıyrılıp bizim gibi tartışılmasını isteyenlerle konuşup gerçekle yüzleşmelidirler.” Tırnak içinde yazdığım bu ifadeler size ait değil mi? Evet, size ait. Burada yazılanlarla hiç alakası olmayan açıklamalarda bulunuyorsunuz. Bu yazıdaki ifadelerin çocukların kör olmasıyla ne ilgisi var? İnsan kendi yazdığı bir yazıyı yine kendi yazısıyla nasıl çarpıtabilir ? Hayretler içindeyim!
Bakın Sayın yazar Özcan Yüksel ne diyor?
DÜNYAYI MASALLAR KURTARACAK. O nedenle ” BANA BİR MASAL ANLAT BABA İÇİNDE OPTOMETRİ OLMASIN.” diyorum.
Saygılar.
sayın g.uğurlu,sizi meslek önerilerinde pozitif yönlerinizi kullanmanızı yoksa pozitif yönleriniz, negatif yönlerinizi kendinize ve sn A.aydın la paylaşmanızı arz ederim.çünkü sadece konuşmakla iş olmuyor,siz meslektaş için işinizi bırakıp gece onbirde sabah altı da resmi kurumlara hiç gittinizmi..acaba.