Ülkemizde insanlarımızın gözlüğe ne denli ihtiyaç olduğunun belirlenmesi ve gelişmiş ülkelerdeki gözlük kullanma oranlarını yakalayabilmek için çaba sarf edilmelidir.
04 Eylül 2014 - 22:26 'de eklendi.
Kimi insanların doğası gereği çocuk yaşlarından itibaren, kimilerinin ise yaşlarının ilerlemesine bağlı olarak görme fonksiyonlarında bozulmalar gerçekleşmektedir.
Her ne kadar bilim insanlarının modern toplumda teknolojik cihazların kullanılması ve dengesiz beslenmeyle birlikte göz bozukluklarının daha sık görüldüğüne dair düşünceleri bulunsa da, insanoğlunun binlerce yıl öncesinde dahi görme fonksiyonlarında bir takım bozulmalar yaşadığı bilinmektedir.
Gözlüğün icadından bahsetmek için öncelikle gözlük merceğinin hammaddesi olan camın başarılı bir şekilde işlenebildiği dönemleri düşünmek gerekir. Zira insanoğlunun cam üzerindeki bilgisi ve işçilik yeteneği belirli bir noktaya gelmeden, gözlük ile göz kusurlarının giderilmesini sağlayan mercekten de bahsedilmesi mümkün değildir.
13. yüzyılda yaşamış İngiliz bir bilim insanı ve filozof olan Roger Bacon, felsefede “deneysel bilim” olarak bilinen ve modern bilimsel düşüncenin atası olarak kabul edilen ekolun ilk temsilcilerinden kabul edilir. Roger Bacon’un savunduğu deneysel bilim düşüncesi kapsamında yaptığı çalışmalar, günümüzdeki manasıyla ilk gözlüğün de üretilmesini sağlamıştır.
1727 yılında İngiliz bir bilim insanı olan Edward Scarlett tarafından “gözlük sapının bulunması”, modern anlamda ilk gözlüğün de ortaya çıkmasını sağladı. Philadelpia’da 1783 yılında açılan “ilk gözlükçü” dükkânı kısa süre içinde halkın yoğun ilgisini görerek, dünyanın çeşitli bölgelerinde de ardı ardına yeni gözlükçülerin açılmasını ve insanların görme kusurlarından basit bir cam mercek takarak kurtulabileceğini öğrenmesini sağladı. Gözlüklere olan ilginin artması sonucunca seri üretim yöntemleri geliştirildi ve böylece gözlüklerin üretim maliyetleri nispeten olsa da azaldı. Halkın her kesimi tarafından ulaşılabilir fiyatlara satılması ile gözlük dünya üzerinde milyonlarca insanın net bir görüş kazanmasını sağladı.
Ülkemizde 30.12.1940 yılında yapılan ilk gözlükçülük kanunumuz, yeniden altmış dört yıl sonra düzenlenerek 22.06.2004 tarihinde kabul edildi.
Toplumumuzda yıllarca saygınlığını koruyan mesleğimiz bugün, sayıları otuz sekize ulaşan meslek yüksek okulları ile yılda bin beş yüze ulaşan mezun ve buna rağmen optisyenlere halen istihdam sağlanmaması yüzünden sektör ayakta kalabilmek için kıyasıya bir rekabet içine girmiş ve maalesef tabiri caizse, kendi ayaklarına kurşun sıkar hale gelmiştir. Optisyenlik Müesseleri bugün ayakta kalabilmek ve sadece günü kurtarabilmek için gözünü karartmış tüm rekabeti fiyat kırarak yapmaktadır.
Her yıl artan optisyenlerin ne olacağı ile ilgili akademik bir çalışma yapılmazken, mesleğimizi temsil eden derneklerimizin organize ettiği şûralar da meslek yüksek okullarının plansız gidişlerini destekleyerek, sadece bu “gözü kara” gidişte nasıl işbirliği yapılacağı üzerinde durulmaktadır.
Oysaki tartışılması gereken ilk şey; ülkenin ne kadar optisyene ihtiyacı olduğunun tespit edilerek 5-10-15-20 yıllık planların yapılmasıdır. İkinci aşamada ise her yıl mezun olanların nerelerde istihdam edileceğinin öngörülmesi ve optisyen ihtiyacının yıllara göre planlamasının yapılması gerekmektedir.
Bütün bu çalışmalara paralel olarak yürütülmesi gereken bir diğer önemli konu ise; ülkemizde insanlarımızın gözlüğe ne denli ihtiyaç olduğunun belirlenmesi ve gelişmiş ülkelerdeki gözlük kullanma oranlarını yakalayabilmek için çaba sarf edilmesidir.
Saygılarımla
Orhan Küreli
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...