5510 Sayılı Kanun’a göre işverenler, işçinin meslek hastalığına yakalandığını öğrenmelerini takip eden üç gün içerisinde SGK’ya bildirimde bulunacaklar.
24 Ekim 2015 - 10:44 'de eklendi.
Sosyal güvenlik uygulamalarında ikincil mevzuat çok önemli. Kanunla genel ilkeler belirlenirken, yönetmelik, tebliğ ve genelgelerle uygulamanın detayları netleştiriliyor. Bu yüzden bilhassa genelgeler hem SGK birimleri hem de işverenler tarafından dikkatle takip ediliyor. Bu kapsamda SGK’nın son olarak yayımladığı bir genelge (2015/22) var ki hakikaten şaka gibi.
Meslek hastalığı bildirimi
5510 Sayılı Kanun’a göre işverenler, işçinin meslek hastalığına yakalandığını öğrenmelerini takip eden üç gün içerisinde SGK’ya bildirimde bulunacaklar. Aksi halde, 2 bin 466 lira ila 4 bin 932 lira arasında değişen tutarlarda idari para cezası ödemek durumundalar. Ayrıca gecikme sebebiyle SGK’nın işçiye yaptığı yardımlar da işverenden tahsil ediliyor.
Genelge ne diyor?
SGK, yasada yer alan bu bildirim görevinin nasıl yerine getirileceğini son genelgede açıklamış. Genelgede aynen şöyle diyor:
“İşveren tarafından yapılacak meslek hastalığı bildirimlerinde; sigortalının, öncelikle Kurum Sağlık Kurulu tarafından çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğu tespit edilecektir. Daha sonra dosyanın gönderildiği sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi tarafından işverene tebligat gönderilerek, işverenden tespit edilen meslek hastalığının kurumumuza bildirilmesi istenilecektir. Bu bildirimin, tebligatın tebellüğ edildiği tarihten itibaren üç iş günü içerisinde kuruma yapılıp yapılmadığı hususu tespit edilecektir.”
Yani genelge ile SGK diyor ki:
* Önce ben SGK olarak işverene işçinin meslek hastalığına yakalandığını haber vereceğim.
* Benim verdiğim haberi ve bilgiyi işveren 3 gün içerisinde tekrar bana yani SGK’ya bildirecek.
* Eğer benim verdiğim bilgiyi tekrar bana 3 gün içerisinde bildirmezse, 2 bin 466 ila 4 bin 932 lira arasında ceza keseceğim.
Evet, SGK aynen böyle diyor ve bu genelge şu an SGK’nın internet sitesinde resmen yayımlanmış durumda. Genelge bu haliyle, sadece sosyal güvenlik mevzuatı değil, kamu yönetimi literatürü açısından da incelenmeye değer. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa devlet, “ey vatandaşım, ben sana bir belge göndereceğim, sen üç gün sonra bu belgeyi tekrar bana yollamazsan sana ceza keserim” demiş oldu.
Yorumu siz değerli okurlarıma bırakıyorum.
Sadettin ORHAN
Türk optik sektörünün ve uluslararası markaların hedef pazar...
Durmaksızın artan maliyetler, satın alma kısıtlaması, enflas...
Eylül ayına ait optik katılım payı fatura bedelleri çalıştığ...
Binoküler çift görme, etkilenen kişileri günlük yaşamda cidd...
"Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz, Cumhuriyeti biz ...
Lüks gözlük imalatçısı Luxottica'nın kurucusunun oğlu Leonar...
AB Parlamentosu şimdi AB Komisyonu'na sertifikasyon sürecini...
Bu kadar çok standap izleyince, bir ara ben de cesaretlenip ...
Operasyon kapsamında 6 kişiye adli işlem yapıldı....
Üçüncü çeyrekteki hafif yavaşlamaya rağmen, Kering Eyewear g...