TUIK 31.12.2008 Nüfus raporuna göre ülke nüfusu 71.517.100 İl ve ilçe merkezinde yaşayanların nüfusa oranı % 75 = 53.611,723 Sadece istanbul’da yaşayan nüfus %18 = 12.697.164 Türk Oftalmoloji Derneğine Kayıtlı Göz Hekimi toplamı 4520 Yıllık poliklinik hizmeti gün sayısı 260 Yılda 1 kez periyodik göz sağlığı kontrolü için gerekli dağılımın hesaplanması 2008 Genel Nüfus verilerine […]
16 Ocak 2013 - 11:15 'de eklendi.
TUIK 31.12.2008 Nüfus raporuna göre ülke nüfusu 71.517.100
İl ve ilçe merkezinde yaşayanların nüfusa oranı % 75 = 53.611,723
Sadece istanbul’da yaşayan nüfus %18 = 12.697.164
Türk Oftalmoloji Derneğine Kayıtlı Göz Hekimi toplamı 4520
Yıllık poliklinik hizmeti gün sayısı 260
Yılda 1 kez periyodik göz sağlığı kontrolü için gerekli dağılımın hesaplanması 2008 Genel Nüfus verilerine göre;
71.517.100 kişi / 260 işgünü = 275.066 Kişi/Gün
275.066 Kişi/Gün / 4520 Göz Hekimi = 61 Kişi/Gün ; 1 Göz hekimine düşen
Yılda 1 kez periyodik göz sağlığı kontrolü için gerekli dağılımın hesaplanması
2008 il – ilçe Nüfus verilerine göre;
53.611,723 / 260 işgünü = 206.198 Kişi/Gün
206.199 Kişi/Gün /4520 Göz Hekimi = 46 Kişi/Gün ; 1 Göz hekimine düşen kişi
Yılda 1 kez periyodik göz sağlığı kontrolü için gerekli dağılımın hesaplanması
2008 istanbul Nüfus verilerine göre;
12.697.164 / 260 işgünü = 48.835 Kişi/Gün
48.835 Kişi/Gün / 30 kişi poliklinik = 1627 istanbul’ da gerekli Göz Hekimi.
Yukarıdaki veriler resmi kaynaklardan ulaşılmış sayısal bilgiler içermektedir.
Mevcut göz hekimlerinin tümü non-stop, tatil yapmaksızın sadece poliklinik hizmeti vererek dahi bu işin altından kalkılması yukarıdaki sayısal verilerle mümkün görünmemektedir.
Mevcut kadroya öğretim görevlileri, ihtisas hekimliği yapanlar, sadece cerrahi uzmanlık yapanlar dahildir. Bunları da ayırdığınızda poliklinik hizmetlerindeki yetersizlik daha da artmaktadır.
Gerçek sayısal verilerle yapılacak istatistikler uçurumun derinliğini tüm çıplaklığı ile gözler önüne serebilir.
Rasyonel hesaplama yöntemiyle gidildiğinde
Yılda 1 kez periyodik göz sağlığı kontrolü için gerekli dağılımın hesaplanması 2008 il – ilçe Nüfus verilerine göre; (özellikle ülke nüfusu referans alınmamıştır)
53.611,723 / 260 işgünü = 206.198 Kişi/Gün
206.199 Kişi/Gün / 10 poliklinik = 20.000 Kontrolör gerektirmektedir.
Kısaca mevcut kadronun 4 katı büyüklüğünde istihdam açığı mevcuttur.
Bunun kapatılabilmesi optometri eğitimi ile mümkündür.
Türkiyede gözlük kullanım oranları ile sağlıklı istatistiki veriye ulaşmak ancak SGK kapsamındaki nüfüs üzerinden yapılabilmektedir. Bu oran yaklaşık %15 olarak telaffuz edilmektedir.
Refah seviyesi arttıkça gözlük kullanım oranında da paralel bir yükseliş gözlenmektedir. Görme sağlığı kontrolüne ulaşabilen nüfüsun dışında kalan büyük bir halk kitlesi doğru dürüst bir refraksiyon testinden dahi geçirilememektedir.
Eğitimciler sınıflarında basit bir görme eşeliyle doğru bir tarama yaptığı takdirde dahi kontrole sevk edilecek çocuk sayısını görme testinden geçirecek poliklinik imkanı yoktur.
En iyimser tahminle ülkemizde sağlıklı bir görme testi yapıldığında gözlük kullanım oranının asgari de %45 seviyesine çıkacağı aşikardır. Bu oranın %60 seviyesine ulaşması işten bile değildir.
Ülkede en büyük hendikap gözlük kullanan kişinin “kusurlu insan” muamelesine tabi tutulmasıdır. Özellikle Anadolu’da bu durum çok yaygın olup özellikle kız çocuklarına gözlük kullandırılmaktan kaçınılmaktadır.
Kişisel tespitimdir en sağlıklı göze sahip olanlar “kamyon şoförleridir”
Özellikle ileri yaşlardaki kamyon şoförleri gözlük kullanmaz. Hepsinin dikiz aynasında mutlaka çakma marka bir güneş gözlüğü ise olmazsa olmaz aksesuarlardandır.
Ne gariptir ki trafik kaza istatistiklerinde de başı çeken gurup ağır vasıta şoförleridir!. Zira mesleki racona terstir gözü bozuk kaptan olmak!.
İş kazaları başta olmak üzere dikkatsizlik neticesi meydana gelen birçok kazanın temelinde “görme eksikliği” yatmaktadır. Tembel yada hiperaktif çocukların da sorunlarının temelinde görme eksikliğine dayalı dikkat dağılması mevcuttur.
Zamanında tespit edilemeyen göz kusurları kalıcı başka problemlerin tetikleyicisi olmakta ve gereksiz tıbbi tedavi sürecinin de işletilmesine yol açmaktadır. (Göz tembelliği, psikolojik destek vs)
Kısır çekişmeler içerisinde hapsoldukları küçük dünyalarından at gözlüğü ile bakanlar sosyolojik etkiler dahil toplumun bir çok sorununa temel teşkil eden koruyucu halk sağlığı önlemlerinden ve bunu sağlayacak nitelikli eleman eğitim ve istihdamından bir haber “istemezükçü” kesilip yaşamın gerçeklerinden başlarını kuma sokup görmezden gelmeye çalışarak ülkeye sadece zarar verdiklerinin farkında bile değiller.
SGK’nın sağlık harcama bütçesinde esamisi okunmayan gözlük giderlerine yük getireceğini iddia ederek karşı çıktıkları eğitimin gecikmesinin ülke ekonomisine getirdiği yükü hesaplamaktan aciz bu kitleye söyleyecek tek bir sözüm var.
Kral Çıplak!.
Sabit SALMAN
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...
Bilindiği gibi ülkemizde gözlük kullananların sayısı %15’tir. Size göre ise bunun en az % 45 oranına çıkarılması mümkündür. ( Bu Avrupa seviyesidir.) Hatta hızınızı alamıyorsunuz bu oranı %60’a çıkartıyorsunuz. Yani Avrupa seviyesinin de üstüne çıkıyorsunuz..
Böyle bir şeye ancak avcı fıkralarında rastlanır. Yaptığınız yorumların tümü ECOO’nun görüşleridir. Bu ağız ECOO ağzıdır. Yapmak istediğiniz ise çıplak olan kralın giydirilme çabalarıdır.
Doğrudan ülkemize optometri gelsin diyemiyorsunuz. Optometri eğitimi gelsin diyorsunuz. Bu utangaçlığınızın nedenini çok iyi biliyoruz.. Sizin anlamadığınız şu Sabit Bey, KÖPRÜNÜN ALTINDAN ÇOK SULAR AKTI.
Göray UĞURLU