Hem işin içerisinde değilsiniz, hem sektör sizleri tercih etmiyor, hem de bu konuda yetenekli değilsiniz, büyük hayalimizi yok etmeye çalışıyorsunuz.
24 Temmuz 2019 - 17:56 'de eklendi.
Değerli meslektaşlarım,
Çok yazı yazmasını ya da ortalıkta çok konuşmasını seven biri değilim. Bu yazıyı da gözlükçü kamuoyunu bilgilendirmek oda birlik sürecinde nelerin yaşandığını anlatmak için kaleme alıyorum.
Mersin Dernek, Akdeniz federasyon başkanlığı ve konfederasyon Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundum, inşallah Oda Birlik süreci sonlandığında benimde bu görevlerim son bulacak.
Oda Birlik süreci başladığı andan itibaren yabancı sermaye ve onun iş ortaklarıyla inanılmaz bir mücadele içerisine girdik, çok şükür bu mücadelede hep kazanan taraf olduk;
Bu mücadele bizi yeteri kadar yıprattı, etrafımızda yani kendi içimizde gizli ajandaları olan ve her defasında meslek için çaba sarf ettiğini söyleyen ancak, sadece kendi çıkarlarını düşünen, ego sahibi, akçe düşkünü yöneticilerle de mücadelemizi sürdürmeye başladık.
Oda birlik yönetimi kurulurken yönetime içimizde olan tartışmalar ve ayrışmalar nedeniyle anamın ak sütü gibi helal olmasına rağmen, sürece zarar vermemek ve süreyi hızlandırmak adına yönetim kuruluna adımı yazdırmadım.
Ancak Mersin’de de Genel Sekreter olan İlker AKGÜL beyefendinin yönetim içerisine yaptığımız seçimler neticesinde görev almasını sağladık. Bunu da iyi ki yapmışız, çünkü sürecin başladığı andan itibaren, Mersin’den İlker kardeşim, Adana’dan Kutay kardeşim, Isparta’dan Sırrı kardeşim görevlerini layıkıyla yapmaya başladılar. İşlerinden, evlerinden, ailelerinden çaldıkları mesaiyi Oda Birlik Yönetim Kurulu’nda, gönüllülük esası ve dürüstlükle çalışarak tüm meslektaşlarımıza gösterdiler. Allah onlardan Razı olsun.
Tabi her zaman olduğu gibi bizim bu üç arkadaşın yönetim kurulundaki başarılı ve dürüst çalışmaları, her defasında gerek yönetim kurulu içerisinde bulunan birtakım çıkar amaçlı kişiler gerek aç gözlü ve ego sahibi insanlar tarafından devamlı olarak kesilmeye başlandı.
Geçici olarak kurulacak ve daha sonrasında yapılacak gerçek Genel Kurultayda seçilecek olan Oda Yönetimleriyle beraber Oda ve Birlik rayına oturacak fakat daha süreç başlamadan bir takım insanlar dava açma yarışına girdiler başta Diyarbakır, oda kuruculuğu neden Diyarbakır’a verilmemiş.
“E be aslan kardeşlerim bu süreç mücadelesinde ne yaptınız hangi çakıl taşını getirip mesleğin önüne koydunuz ne kadar mesai ve para harcadınız, ne diyebilirsiniz bunu yabancı sermaye yapsa şaşırır mıydık şaşırmazdık ama Diyarbakır yaptı onlara benden bir alkış”,
Bu da yetmezmiş gibi, ki en vahimi ve düşündürücü olanı, bu işlerin içerisinde devamlı olarak yer alan biz olmazsak bu işler yürümez diyen konuşunca bir şey olduğunu zannettiğiniz Taka Reis’i olamayacak adama yalakalık yaparak arkasından Reis, Reis diye dolanarak o Taka Reis’inin her türlü çevirdiği dolaba göz yuman, ancak yönetimde görev alamayınca ya da geçici odanın kurulumu kendisine verilmeyince dava açmayı kendilerine uygun görüp yıllardır hayalini kurduğumuz oda birlik sürecini sonlandırmak için uğraşan ego sahibi insan ve bunun yancıları; kimler mi…?
Birisi akademisyen ben hiçbir şey istemiyorum beni halk istiyor deyip, onların gemisinde yolculuk yapan, biri bu memleketin en sahtekâr lenscisiyle hareket eden, kendi konuşuyormuş gibi yapıp tasması lensçinin elinde olan, gerçi bu lenscinin elinde tuttuğu çok tasma var da onlar kendilerini bilir.
Biri yıllarca başkanlık yapmış ancak Bizans oyunlarını seven asla sözünde durmayan, biri bu sürecin mimarı benim deyip karakteri dahi oturmamış bir zavallı…
Bir tanesi var ki karnı hiç doymayan ilkokul mezunu ama çakal, aç gözlü o küçücük aklıyla kendini akıllı zanneden etrafındakilere, ki çoğunluğu liyakat sahibi olmayan ama sahibine sonsuz sadık, bu Reis tarafından şövalye ilan edilenler.
Yani anlayacağınız değerli meslektaşlarıma yönetimde adamlıklarıyla çalışan kimselerin adamı olmayan bu arkadaşlar, Bizanslılar, Yunanlılar ve Truva atının içinde olanlarla Aslan gibi çarpışmaya devam ediyorlar, ben ve benim gibi düşünen tüm meslektaşlarımızın sonuna kadar her türlü yanındayız.
Bu durumda, bu yapılanlarla zincir mağazaların yaptıkları arasında ne fark var soruyorum size arkadaşlar?
Hem işin içerisinde değilsiniz hem gözlükçülük sektörü sizleri tercih etmiyor hem de bu konuda yetenekli değilsiniz, ancak bunların hiçbirini yapamadığınız gibi seçilemeyince de ben bu oyunda yoksam hiç kimsede olmasın zihniyetiyle büyük hayalimizi yok etmeye çalışıyorsunuz biz bu oyunu bozacağız.
Değerli bir kardeşimin dediği gibi; emek vermeden koltuklarda oturmak isteyen düzenbazlar, elbette o koltuklarda oturabilirsiniz ama sadece 23 Nisanlar’ da Hadi Sağlıcakla Kalın.
Rabbim’e Emanet olun.
Serkan Yakan/ Optisyenler ve Gözlükçüler Konfederasyonu Genel başkan yardımcısı
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...