Sakarya ve çevre illerden otobüslerle vatandaşları İstanbul’a götürüp hasta olmasa bile gereksiz göz ameliyatı yaparak SGK’dan para aldığı ileri sürülen özel göz kliniği, İstanbul Kartal’da hizmet veren özel bir göz kliniği Sakarya’nın da içinde bulunduğu çevre illerden her gün otobüslerle insanları taşıyarak “bedava(!)” göz muayenesi ve ameliyatı yapıyor. İddiaya göre skandal boyuttaki olay SGK’dan haksız […]
19 Şubat 2013 - 14:04 'de eklendi.
Sakarya ve çevre illerden otobüslerle vatandaşları İstanbul’a götürüp hasta olmasa bile gereksiz göz ameliyatı yaparak SGK’dan para aldığı ileri sürülen özel göz kliniği,
İstanbul Kartal’da hizmet veren özel bir göz kliniği Sakarya’nın da içinde bulunduğu çevre illerden her gün otobüslerle insanları taşıyarak “bedava(!)” göz muayenesi ve ameliyatı yapıyor. İddiaya göre skandal boyuttaki olay SGK’dan haksız kazanç elde edilmesi ile vurguna dönüşüyor. Hasta olarak otobüslerle taşınan kişilerin gözle-rine gereksiz tetkikler ve katarakt ameliyatı yaparak faturaları şişirdiği ifade edilen klinik ameliyat ve tetkikler karşılığında SGK’dan hasta başına biner liraya para alındığı dile getiriliyor. İşte Sözcü’de manşetten verilen Nil Soysal’ın o haberi:
KARASU VE ADAPAZARI’NDAN
İddia müthiş; İnsanların sağlam gözle-rine katarakt teşhisi koyup, apar topar ameliyat ediyorlar! Doğru mu değil mi, bunu anlamanın yolu, hasta gibi başvurmaktan geçiyor. Kime mi? Otobüsçüye! Çünkü başvuru anında etkin ve yetkin isim, kliniğe Karasu ve İzmit’ten vatandaşları taşıyan A.E… Ama onun gibi daha nice isim var. Zonguldak’tan hasta getiren otobüs bile var! Karasu’dan gelen otobüs bana en uygunu… Çünkü o otobüse Adapazarı AVM önünden binebiliyorum. “Adapazarı’nda oturuyorum. İstanbul’a muayeneye götürdüğünüzü duydum” dediğim anda ilk soru ilginç: Yaş kaç? Diyorum; “Annemle geleceğiz. Ben 50, annem 72 yaşında…” Hemen koltuklarımız ayırtılıyor ve 31 Ocak Perşembe günü saat 09.30 için sözleşiyoruz.
GÖZLERİM SAĞLAM MI DEĞİL Mİ?
Otobüsçü ile sözleştikten sonra, ilk iş annemi de yanıma alıp, İstanbul’da tanıdığım ve güvendiğim bir göz kliniğine gitmek oluyor. Normalde doktor fobim var ve doktora giden biri değilim. Aynı nedenden, çok güvendiğim bu klinikten de 2005 yılında kaçmışlığım var! O tarihte sol gözümde, retina arkasında ileri tetkik gerektiren bir sıvı birikintisi görüldü. İstenen tetkikleri yaptırmadığım gibi, o gün bugündür bir daha da hastaneye adımımı bile atmadım. Ama bu sefer durum farklı. İşin içine gazetecilik ve habercilik girince, benim için de işler değişiyor. Doktor daha bakar bakmaz görüyor ve “Sol gözde retina arkasında sıvı birikintisi var. Tetkik şart!” diyor. Çaresiz tetkikler başlıyor. Netice korktuğum gibi çıkmıyor. Doğumsal ano-mali… Annemin maşallahı var. Yaşına göre gözleri hiç de fena değil. Sadece sağ göz arkasında ve çok geride katarakt başlangıcı olduğu, 6 ayda bir kontrol edilmesi gerektiği söyleniyor.
SANKİ TURİSTİK KATARAKT GEZİSİ
Sabah 06.30’da İstanbul’dan yola çıkı-yoruz. 09.30’da Adapazarı AVM önünden otobüse binip, Kartal’daki kliniğe gideceğiz. Biz erken gidip, otobüsü bekliyoruz. Biraz sonra yaşlı bir karı koca yanımıza geliyor. Soruyorum, “Yoksa siz de mi İstanbul’a muayeneye?” “Evet” diyorlar ve aramızdaki sıkı muhabbet de böylece başlıyor. Geçen hafta sol gözlerinden katarakt ameliyatı olmuşlar. Bu hafta da sağ gözlerinden olacaklarmış. Hallerinden gayet memnunlar. Diyorlar ki; “Katarakt herkeste var. Belli sende de var!” “Bende mi? Nereden anladınız?” diyorum. “Gözlerin kıpkırmızı” diyorlar. Deneyimli hastanın hali de başka oluyor…
YEMEK VE ÇAYLAR ŞİRKETTEN
Otobüse binmemizle, bir anda turistik bir geziye dahil olduğumuzu düşünüyorum. Otobüste hemen hemen herkes birbirini tanıyor. Sık sık bu tura katıldıkları her hallerinden belli. Kendisi gidip ameli-yatını olan, bu kez komşusunu götürüyor. Zaten otobüsçü dediğim A. E. ile de hayli samimi herkes. Meğer aynı köylülermiş. Adapazarı’ndan İstanbul’a gelene kadar yolda iki mola var. Birincisi beş dakikalık ihtiyaç molası. Diğeri 15 dakikalık çay molası. Çaylar şirketten ama otobüs ücrete tabi. Kişi başı 10 lira topluyor A. E. geçen haftadan ameliyat günü verilenler ilk önce girecekmiş. Sonra ilk kez gelenler (annemle ben bu kategorideyiz), daha sonra da kontrole gelenler. Otobüs kliniğe yanaşır yanaşmaz, A. E. önderliğinde içeri alını-yoruz. Lobide çay ikramı ile karşılanı-yoruz. Klinik görevlileri gelen her otobüse tepsiyle çay ikram ediyor. Sıra sıra koltuklara oturup sıramızı beklemeye başlıyoruz.
OTOBÜSÇÜ ÇOK FORSLU
Sıramızı beklerken, annem de ben de gözlerimize inanamıyoruz. Bizim otobüsçünün forsuna diyecek yok. Sanırsınız klinik müdürü… Muayene odalarına giri-yor, çıkıyor. Klinik personelini yönlendiri-yor. Herkes onu dinliyor, getirdiği hastalara müthiş ilgi alaka gösteriliyor. Ama az sonra madalyonun öteki yüzünü de gör-meye başlıyoruz. Giriş katındaki lobi en güvenli yer. Çünkü ikinci kata çıkan, iki gözlü olarak inmiyor lobiye. Yarım saatlik bekleme süresince ne ben, ne de annem bir üst kattan iki gözlü olarak inen tek bir insan bile görmüyoruz. Hatta birbirimize çaktırmasak da, her ikimiz de hafiften huzursuz oluyoruz. En nihayetinde annem dayanamayıp, “Yaka paça ameliyata almazlar değil mi?” diye soruyor. Ne yalan söyleyeyim, aynı huzursuzluk bende de var. Ama foto muhabiri arkadaşlarım Yalçın Bel ve Enver Abdullahoğlu dışarıda sıkı takipteler. En ufak bir sorunda yanımda olacakları için içim rahat.
HAKSIZ KAZANÇ SAĞLAYIP AÇIK AÇIK SUÇ İŞLİYORLAR!
Kartal’daki bu göz kliniğine günde 6-7 otobüsün hasta taşıdığı oluyor. Ancak sağlıktaki mevzuata göre bu şekilde hasta kabul etmek yasaya aykırı. Burada bir yandan yasa çiğnenirken, bir yandan da haksız kazanç sağlanıyor. Tamamı SGK’lı olan bu hastalar, sadece 10’ar lira olan otobüs ücreti ile bedava ameliyat olduklarını düşünüyorlar. Ama bu hastaların her biri için klinik devletten 23 lira muayene ücreti alıyor. Katarakt ameliyatı için devletin hasta başına ödediği rakam ise 410 lira. 410 liralık bir ameliyatta 5 dolarlık bir mercek kullanıldığı düşünüldüğünde, kliniğin cebine bir günde giren parayı varın siz hesaplayın.
HER KATARAKT HASTASININ AMELİYAT OLMASI GEREKMEZ
Katarakt konusunda Türkiye’nin önde gelen hekimlerinden olan Prof. Dr. Akif Özdamar, basit gibi görünse de katarakt ameliyatlarının da riskli olduğuna dikkat çekti. Katarakt olan gözün yaşam kalitesini olumsuz etkilemediği sürece ameliyat edilmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Akif Özdamar, “Yüzde 100 güvenli olan ameliyat yoktur. Katarakt ameliyatlarında göz içinde oluşabilecek bir iltihaplanma, körlüğe neden olabilir. Bu nedenle kullanılan mercek ve ameliyathane ortamı çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
BENDEKİ SORUNU GÖRMEDİ
Öncelik annemde. Çünkü burada yaş faktörü çok önemli. Bunu dile getirmeseler de, anlamamak mümkün değil. Zaten kli-niğe gelen hastaların yaş ortalaması da bu saptamayı doğruluyor. 60 yaş altında hemen hemen kimse yok. Doktor annemi muayene ediyor. Muayene beş dakikada bitiyor. Teşhis, katarakt. Bunu biliyoruz, daha doğrusu bekliyoruz. Ama dahası da var. Daha doğrusu annemde yok yok! Göz tansiyonu çok yüksek. 25’e varmış. Göz sinirlerinde ciddi tahribat yapmış olma olasılığı çok yüksek.
Durum vahim ve bir dolu tetkik gerekiyor. Bu tetkikleri SGK karşılamıyor. Toplamda 450 lira. Ama bizim otobüsçümüz var! O nedenle indirimden yararlanıyoruz ve sadece 140 lira ödeyeceğiz! Bu tetkiklerden sonra da annem katarakt ameliyatını olacak.
VERDİĞİ REÇETE DE TUTMUYOR
Sıra bende… Benim muayenem anneminkinden de kısa sürüyor. Gözlerim sapasağlam. Yaşım 50 ama, gözlerimin durumu 40 yaş gözü gibi. Aynen böyle diyor doktor hanım. Peki sol göz retinamdaki sıvı birikintisi? Onu görmüyor bile! Yakın gözlüğü için reçetemi yazıyor ve işim bitiyor. Aynı reçeteyi önceki muaye-nemde de almıştım. İki reçeteyi kıyaslıyorum. Arada ciddi fark var. Üstelik sorunum olduğu halde uzak gözlüğü de vermiyor!
TAVSİYE ETMEMİZ RİCASIYLA
Otobüsçümüz bırakmıyor bizi. Diyorum ki, “Biz İstanbul’da akrabaları ziyaret edeceğiz, bu gece dönmeyeceğiz Adapazarı’na.” “Öyleyse yemek ikram edeyim” diyor ve bizi hastane kafeteryasına davet ediyor. Bu davet bize özel değil. Burada tura katılan herkese bedava yemek ikramı var. Otobüsçünün bir de ricası oluyor bizi uğurlarken, “Lütfen tüm çevrenize tavsiye edin.”
Kaynak : http://sozcu.com.tr/2013/gunun-icinden/devleti-boyle-soyuyorlar.html
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...
işte bunlar asıl insanların saglıgı ile oynuyor ve gören yok bende yakınen biliyorum gerekli olsa da olmasa da amelyat ediyorlar .ve üstüne hastayı korkutarak cebinde ki son kuruşa kadarda alıyorlar durum kötü diye yeni sağlık bakanımızı bunları düzeltmesi için alakadar olunmasını rica ediyoruz.
allah islah etsin….işallah belalarını bulurlar.
NERDE BU DEVLET SAĞLIK BAKANLIĞI NEREDEE
MERAK EDENLERE KIMSE YAZMAMIŞ HASTANENIN ADINI BEN SOYLIIM KARTAL GÖZ ATALAR ŞUBESİ
Aslında bunu istanbul ‘un çogu biliyor da o arkadaşlar resmen bunu gibi bir çok hastane var ve sgk bu konuda .Gözlükçülerin müşterilerini arıyor ve soruyor sizi kim yolladı diye şayet yollamış ise bir yönlendirme varsa cezai müeyyide uyguluyor ama adamlar otobüslerle pazara lahana getirir gibi getiriyor nedense kimseler görmüyor bunları.bu adamların hastaneye gidecek imkanı olmadıgından gelip amme hizmeti olsun diye bunlar bunu ediyordur keşke birileri görebilse bu yanlış işleri.
KATILIYORUM BEN HASTALARA REÇETE ARKASI YAZDIRIRKEN BİLE SÖYLÜYORUN SGK SİZİ ARAYABİLİR NE ALDIĞINIZİ BİLİN BU KADAR ÖZEN GÖSTERİRKEN MİLLET NELER YAPIYOR PARANIN AÇAMAYACAĞI KAPI YOK DÖRMEZDEN GELİNİYOR İŞTE
peki sonuç ne oldu, ilgili hastane ve doktorlara ne tür yaptırımlar oldu, benzer olayı bir gözlükçü yapsa idi başına ne gelebilirdi, bana göre aynı hastane aynı sartlarda devam edecek, sadece o kartalda yaşanmıyor, bi suru hastane ve göz merkezi aynı sekilde çalışıyor, sanırım eski bakanlardan yaşar okuyan zamanında ankarada gözlükçüler randevu aldı diyekoskoca bakan basın toplantısı yapmıstı hemde canlı yayında, simdi ?
Bildiğim kadar ile 8-10 kez şikayete maruz kalan bu hastane her seferinde bu işten yırtıyor. Kanun, kendisine saygılı olana işler bu ülkede. Kanun gücü ile para kazanmak üzere düzenleme peşinde koşanları vurur ilk önce o arzu edilen maddeler!. Unutulmamalıdır ki; Zengin arabasını dağdan aşırır, fukara düz ovada şaşırır!. Yargının tepesindeki zat zamanında ne demişti? “Yargı mensubu vicdanı ile cüzdanı arasında sıkışmıştır”. Ne demektir bu? Yargı zengine farklı, çulsuza farklı bilet keser! Yeter ki dava kamuya mal olmasın!. Kamu olaya dahil olursa sadece masraf artar!. Sen de bu arada habire SGK müfettişine hesap verir durursun!. Bu nedenle yasamaya da, yasal düzenlemelere… Read more »
aynen öyle kardeş, olan garibana olur, o hastaneye hiç bisey olmaz, hatırlarmısınız bilmem, ankarada 15 20 tane gözlükçü sırf randevu aldı diye, koskoca bakan canlı yayında basın toplantısı yaptı ve anlaşmalarının fesh edildiğini duyurdu, o garibanlar sadece randevu aldığı için, aynen dediğin gibi olan garibana olur, randevu almak suçsa, peki şehir şehir gezip hasta toplamak ne acaba ..
Seni teprik ederim güzel arkadaş çok güzel dedin aynen böyle işliyor bu işler de kimseler gerekli olanlar farkında deil.