Sizler, kendinize göre bir toplum, biat etmiş, baş kaldırmayan, her şeyi görmezden gelen, sorgulamayan bir meslek örgütü istiyorsunuz.
11 Ekim 2014 - 15:33 'de eklendi.
Eleştiri toplum içinde yapılan yanlış veya hatalı davranışları düzeltmeye yönelik bir tavırdır.
Fakat ne hikmetse geri kalmış toplumlarda eleştirilmek her daim yadırganmış, eleştirende toplumun cahil bireyleri tarafından linç edilmeye çalışılmıştır.
Bu durum ilk çağlardan günümüze kadar hep bu şekilde süre gelmiştir. Baş tada söylediğim gibi tamamen cahil ve geri kalmış toplumların kompleksinden kaynaklandığı ispatlıdır.
Bu tip insanlara göre;“Eleştirilmek reddedilmektir.”
Her medeni insan eleştirilmenin önemli olduğunu bilir. Eğer birileri sizi eleştiriyorsa gelişmenizi istiyordur, bir şeyler ters gidiyordur. Eleştirilmek sevilmemek anlamında alınmamalıdır. Sizi gelişmeniz adına eleştirenlere kızmayın ve reddedildiğini zi düşünmeyin. Medeni toplumlar kendilerine yapılan eleştirileri dikkate alarak bugünkü seviyelerine ulaşmışlardır. Hatta eleştirenleri eleştirir duruma gelmişlerdir.(aynen benim gibi)
Bugüne kadar yazmış olduğum kendi becerime ve kültürüme göre bazı yazılar ne hikmetse birilerini rahatsız etmiştir. Bir takım gruplar, oluşturdukları linç ordularıyla bana saldırmışlar, fakat benim yaptığım eleştirilere ve bağlantılı sorulara yazılı olarak hiçbir açıklama getirememişlerdir. Bu tarz adamlar halen utanmadan bulundukları yerleri korumaya çalışmakta ve devam etmektedirler. Vermiş oldukları hiçbir sözü tutamamış, mesleğimizi yerden yere vurmuş adeta giden adamları aratır olmuşlardır. Bence artık bunların bu limandan ayrılma vakitleri gelmiştir.
Şu andan itibaren herkesle iyi geçinmek, gönlünü hoş tutmak adına eleştirilerden vaz geçelim. Bir anlık tüm yanlışları görmezden gelelim; Mesela kurum haklarımızın çok iyi olduğunu, mesela her gün yenisi eklenen okulların ileride mesleğimize faydası olacağını, mesela bazılarının menfaat için bir yerlerde bulunmadığını, mesela gençlerin kandırılmadığını, mesela para için bir takım şeylerin mesleğe zarar verdiği halde görmezden gelinmediğini, mesela yapılmaması gereken reklamları, mesela, pasajlarda ve avm’lerde olmayan su tesisatlarını, mesela zamanında devam zorunluluğu olduğu halde hem dükkanlarında bulunan, hemde gözlükçülük ruhsatı için başka başka şehirlere eğitime giden eczacıları (nasıl olduysa), mesela bazılarının adını kullandırarak yazılar yazdığını, mesela, mesela, mesela… Eee oldu mu? Olmadı değil mi? İnsanın içi rahat etmiyor, vicdanı rahatsız oluyor değil mi?
İşte sizler, kendinize göre bir toplum, biat etmiş, baş kaldırmayan, her şeyi görmezden gelen, sorgulamayan bir meslek örgütü istiyorsunuz. Sizler daha üyelikten ayrılan üyelerinizin neden ayrıldığını bile irdelemiyor, sorgulamıyorsunuz, hatta utanmıyorsunuz, utanmadan hesap soruyorsunuz. Başaramadım bırakıp gideyim diyemiyorsunuz. Bu kadar yoz, bu kadar egoist, bu kadar bencilsiniz.
Hele hele hiç ELEŞTİRİLMEK İSTEMİYORSUNUZ.
Herkese hayırlı işler bol bereketli günler dilerim.
Levent Akagündüz
Retinitis pigmentosa ve yaşa bağlı makula dejenerasyonu gibi...
Marcolin’in Türkiye’deki resmi distribütörü Merve Optik’tir....
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Ufukla yükseklik arasındaki farkı göremeyenler, kibirle bilg...
Venedik'teki tarihi Palazzo Flangini'de "The Lens of Time – ...
Göz hastalıkları alanında uzmanlığıyla tanınan değerli mesle...
Fransa’da göz sağlığı alanındaki yetki sınırlarına dair tart...
Şanlıurfa İl Jandarma Komutanlığı tarafından “Suç İşlemek Am...
Anneler günü geleneği, Antik Yunanlıların Yunan mitolojisind...
Merhuma Allah’tan Rahmet, kederli ailesine, sevenlerine, sab...