Anılan dosyanın incelenmesi neticesinde konuya ilişkin bir hukuki görüşün sunulması yerinde olacaktır.
21 Ocak 2021 - 13:19 'de eklendi.
5193 SAYILI KANUN VE BAĞLI YÖNETMELİKLERİN İLGİLİ BAZI MADDELERİNİN ANAYASA’YA AYKIRILIK BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
GİRİŞ
Son zamanlarda, Danıştay’da mevcut bir davanın Anayasa Mahkemesi’ne sevk edilmesi sebebiyle 5193 sayılı kanun ve bağlı yönetmeliklerin ilgili bazı maddelerinin Anayasa’ya aykırılığı konusu optisyenlik ve hukuk camialarında çokça tartılmaya başlanmıştır,
Bu konuya ilişkin anılan dosyanın incelenmesi neticesinde konuya ilişkin bir hukuki görüşün sunulması yerinde olacaktır.
1. Dava Konusu ve Süreci
26.06.2004 tarih ve 5193 Sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun’da yer bulan Ek Madde 1 ile Geçici Madde 4’ün ve bunlar ile birlikte 24.05.2019 tarih ve 30783 sayılı Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliği Yönetmeliği’nin, 2709 sayılı Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bu hükümlerin iptali için açılmış davayı Danıştay 8. Daire, Anayasanın 2., 7., 38., 123. ve 135. maddelerine aykırı olduğu kanısına ulaşılması gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine sevk edilmesine karar vererek dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne göndermiş bulunmaktadır.
2. Anayasaya Aykırılığı İddia Edilen Düzenlemeler
Danıştay’ın vermiş olduğu bahse konu karar ile anılan kanunun ve yönetmeliğin bazı maddelerinin Anayasa’ya aykırı olduğu hususlar tesis edilmiştir. Keza 5193 Sayılı Kanun’un Ek 1. maddesi ve Geçici 4. maddesinin 3. fıkrası ve ilgili yönetmelik maddeleri kamu kurumu niteliğindeki optisyen-gözlükçüler odaları ve Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliği yapılanmalarına yansımaları da hasıl olmuştur.
Bahse konu Ek madde 1 şu şekildedir;
“Bu Kanuna tâbi meslek mensupları; mesleki faaliyetlerini geliştirip kolaylaştırmak, meslektaşlar arasında yardımlaşma ve iş birliğini temin etmek ve mesleki ahlâk ve disiplini tesis edip korumak üzere, kamu kurumu niteliğindeki optisyen-gözlükçüler odaları ve Türk Optisyen Gözlükçüler Birliğini teşkil ederler.”
Geçici 4. Maddenin 3. Fıkrası ise şu şekildedir;
“Birlik Merkez Yönetim Kurulu, seçimden itibaren bir ay içinde toplanarak odalar ile Birliğin yurt içindeki ve yurt dışındaki faaliyetleri, organları, görevleri, toplantıları, karar alış usulleri, gelirleri, giderleri, organlar için seçim, seçilme yeterliliği, seçimlerin yapılış usulü, mesleki sicil, hizmet bedellerinin ve aidatın tespiti, disiplin cezaları ile infaz ediliş usulü, odalar ve Birlik ile ilgili diğer iş ve işlemlerle ilgili yönetmelikleri hazırlar.
(…) 25/1/1956 tarihli ve 6643 sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanununun mali ve idari hükümleri ile disipline ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır.
3. Anayasaya Aykırılığın Değerlendirilmesi
5193 Sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun Geçici 4. Maddesinin 3. fıkrası ile ek 1. maddesi ve 30783 sayılı yönetmelik hakkındaki iddialar ayrı ayrı ele alınmalıdır.
3.1. Anayasa Madde 2 ve Madde 38 Bakımından
Geçici 4. Maddenin üçüncü fıkrası ile kıyasen uygulanacağının öngörüldüğü 6643 sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanunu’nda ise eczacılara yönelik birtakım disiplin cezaları belirlenmiştir. Disiplin suçu teşkil edebilecek davranışların eczacılar için bizatihi kanunda değil Türk Eczacılar Deontoloji Tüzüğü ile belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu mealde bizzat hangi kanun ve hangi eylemin hangi cezayı gerektirdiği hususunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
5193 Sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun Geçici 4. maddenin 3. fıkrasında yer alan; “25/1 1956 tarihli ve 6643 sayılı Türk Eczacılar Birliği kanununun mali ve idari hükümleri ile disipline ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır” cümlesindeki “disipline ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır” kısmının, Anayasanın 2. ve 38. maddesine uygunluğu kanaatimce bulunmamaktadır.
3.2. Anayasa Madde 7, Madde 123 ve Madde 135 Bakımından
Anayasanın 7. Maddesinde; “Yasama yetkisi Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.” denilmektedir.
Ek 1. Madde ile kuruluşu gerçekleşen Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliği’nin, müstakil bir kanun ile kurulmayan ve yasama organı tarafından çerçevesi çizilmeden, ilk defa uygulamaya konulacak belirsiz ve geniş bir alanın düzenlenmesine ilişkin yetkinin; kurulması öngörülen Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliği’ne bırakılması, Anayasa’nın 7.,123. ve 135. maddelerine aykırı olduğu kanaatine bizleri ulaştırmaktadır.
3.3. Kıyas Yasağı Bakımından
Unutulmamalıdır ki, suç ve cezada kanunilik ilkesinin tabii bir sonucu da ceza içeren kanunların uygulanmasında kıyasa başvurulamayacağına yönelik genel hukuk kaidesidir. Nitekim bu husus 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Suçta ve cezada kanunilik ilkesi” başlıklı 2. maddesinin 3. fıkrasında; “Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.” şeklinde ifade edilmiştir.
Bu değerlendirmelere göre, Optisyen-Gözlükçüler meslek mensuplarının oluşturduğu kamu kurumu niteliğindeki optisyen-gözlükçüler odaları ve Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliğinin kuruluşunun kanun vasfını şeklen taşıyan yasal düzenlemede; bu meslek örgütüne üye olacakların hangi eylemlerinin disiplin suçu teşkil edebileceği ve bu eyleme karşılık orantılı olarak hangi disiplin cezasının verilebileceği açıkça belirlenmediğinden hukuki güvenlik ve belirlilik ilkeleri ile suçta ve cezada kanunilik ilkelerine aykırı düzenleme yapıldığı açıktır.
SONUÇ
Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliğine ilişkin hükümlerin, 6643 Sayılı Türk Eczacılar Birliği Kanunu’nun kıyasına dayalı olamayacağı ortadadır. Anayasa’ya aykırılık arz eden mevcut kıyas içeren düzenlemelerin, bugün için dahi özellikle ilgili Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliği Yönetmeliği’nde belirlenen ve üyeler üzerinde uygulanması öngörülen disiplin işlemleri ve kesilmesi gereken para cezalarının uygulanmasında, birtakım aksaklıklara sebep olmaktadır. Optisyen-gözlükçüler odaları ve Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliğini ilgilendiren söz konusu bu mevzuat hükümlerinin, Anayasaya aykırılığı başta olmak üzere optisyen ve gözlükçüleri ilgilendiren yönetmelik maddelerinin eksikliği sebebiyle sektörde icraat konusunda da aksaklıklara yol açtığı görülmektedir. Yalnızca söz konusu iki madde düzenlemesi ile oda ve birlik kuruluşunun gerçekleşmesi mümkün olamadığı gibi bu durumun beraberinde Anayasaya aykırılığı da ortaya çıkarabileceği açıkça görülmektedir.
Optisyen-gözlükçüler odaları ve Türk Optisyen-Gözlükçüler Birliğini oluşturan 5193 Sayılı Kanun’un Ek 1. maddesi ile Geçici 4. maddesinin, olayın Anayasa Hukuku kapsamında değerlendirilmesi neticesinde, işbu maddelerin Anayasa’ya aykırı olduğu iddia ve kanısı yüksek mahkeme tarafından en doğru yönde tespit edilecek bir kararla neticelendirilecektir.
Av. Suat ŞİMŞEK
Yazarın diğer yazılarını okumak için tıklayınız |
Haber vermeden geldiğim bu köy kahvesinde Ruşen Amca'yı görü...
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...