
Çok Şubeli Gözlükçü Sayıları son yıllarda gereğinden fazla artan alışveriş merkezleriyle birlikte çok şubeli optik mağazaları artmaya başlamış ve bazılarının şube sayıları 40 a yaklaşmıştır.
Diğer ülkelerdeki ve ülkemizdeki bu optik zincirlerinin iki amacı vardır. Çok kazanmak ve daha çok mağaza açmak.
Bunu da kalite geliştirerek, yenilik yaratarak değil, büyük miktar malı ucuza alarak, elemanları düşük ücretle çalıştırarak, uzak doğuda kendi adına ucuz üretimler yaptırıp 10-20 katına satarak ve daha birçok benzeri ticari yöntemler kullanarak karlılıklarını maksimize ederler. Gıda sektörünün fast food restoranları, optik sektörünün zincir mağazalarına denk gelir. Her ikisinde de konsept aynı, mekan aynı, servis aynı, ürün aynı, şablonlar aynıdır.
Zincir mağazalar genellikle karlılığı yüksek fason ürünleri tercih ederler. Özgün ürünler üreten, yenilikçi firmalar onların beklentilerini karşılamaz. Çünkü onlar üreticileri veya tedarikçileri bunaltacak kadar çok taleple gelirler. Büyük iskontolar isterler, çabuk isterler, çok miktarda isterler, ödemede uzun vade isterler vs.
Bağımsız gözlükçülerin bilinçli tüketicinin sağduyusuna güvenmekten başka bir seçeneği yokken, çevredeki birkaç gözlükçünün kazancına göz diken zincir mağazalar, reklam kampanyaları ile geçici şok indirimlerle, maddi güçlerini kullanarak tüketiciyi kendilerine yönlendirmeye çalışırlar.
Göz boyamanın bu kadarına kim direnebilir ki?
Rıfat Kayın
KaynaK: http://www.makalemarketi.com/saglik-ve-zinde-yasam/goz-sagligi/1146-gozluk-alirkengozluk-alirken-nelere-dikkat-edilmeli.html
satış teknikleri başlığı altında, sağlık mesleğini bir ticaret mesleği gibi olarak algılayan ve bu konularda birçok yazıyı kaleme alan bir kişiden şu anda bu tespitleri duymak çok şaşırtıcı…Çünkü şu an bağımsız gözlükçü diye adlandırdığınız gurup, bu mesleği sağlık mesleği olarak algıladıkları için “satış teknikleri”uygulamıyor…ama şu an eleştirdiğiniz zincir mağazalar ve personeli satış teknikleri uygulayarak servis yapıyor…. SATIŞ TEKNİKLERİ YANLIŞMIY DI ….yanlışsa niye senelerce kaleme alındı ve bir dergide yayınlandı….KEMAL’E Mİ ERMENİN ZAMANI NE ZAMANDIR ACABA….