Optisyeninsesi portalında 20.03.2015 tarihinde yayınlanan “Çanakkale zaferi mi?” başlıklı yazımı küçük eklemelerle tekrar hatırlatmak istedim.
18 Mart 2024 - 7:17 'de eklendi.
18 Mart’ta andığımız bu kahramanlık öyküsünü farklı bir bakış açısıyla irdelediğim ve Optisyeninsesi portalında 20.03.2015 tarihinde yayınlanan “Çanakkale zaferi mi?” başlıklı yazımı küçük eklemelerle 18.3.2023 tarihinde tekrar hatırlatmıştım.
Kahramanlık öyküsü olarak aktarılan bu insanlık dramının arka planının da bilinmesi gerekiyor. Bu nedenle her 18 Mart’ta bu kronolojik bilginin hatırlatılmasında yarar görmekteyim.
Çanakkale savunmasının kronolojik akışı;
14 Aralık 1913 General Liman Von Sanders Osmanlı Ordusunda göreve başladı.
Seyit onbaşı 215 kiloluk top mermisini sırtında taşırken, 1914 yılında ordu komutanımız Liman von Sanders paşaydı.
Savunma Bakanımız Sarıkamış’ta 38 Bin askeri donarak kara gömen Enver paşaydı. (Sarıkamış trajedisi dip notta)
İstihkam komutanımız ; Erich Paul Weber paşaydı.
İstihbarat komutanımız ; Perrinet von Thauvenay paşaydı.
Donanma komutanımız ; Wilhelm Anton Souchon paşaydı.
Genelkurmay ikinci başkanımız ; Bronsart von Schellendorf paşaydı.
Boğazlar komutanımız ; Guido von Usedom paşaydı.
Tahkimat komutanımız ; Johannes Merten paşaydı.
Ordu başmüfettişimiz Bischof, lojistik komutanımız Schlee, tümen komutanlarımız Heuck, Nicolai, Sodenstern, 9.Tümen komutanı ise Tümgeneral Hans Kannengiesser’di. 1914’te Osmanlı Ordusu’yla çalışmaya başladığında yarbaydı. Türk askeri ismini söyleyemediğinden ona Kalınkeser Paşa adını koydu. (Anıları 1927 kitap olarak yayınlandı.)
28 Temmuz 1914’te 1.Dünya savaşı başladı.
Akdeniz’de devriye görevi yapan Alman Donanmasına ait Goeben (Yavuz) Breslau (Midilli) savaş gemileri İngilizlerin Akdeniz donanmasının takibinden kaçarak İstanbul’a ulaştı.
Savaşın başladığı tarihten 19 Gün sonra 16 Ağustos 1914’te gemiler Osmanlı Donanmasına verildi.
Bir Ay sonra 23 Eylül 1914 tarihinde Amiral Souchon Osmanlı Donanmasının komutasına getirildi.
Yavuz ve Midilli ismi verilen savaş gemilerinin Alman mürettebatına Osmanlı üniforması giydirilip, fes takıldı.
29 Ekim 1914 tarihinde Yavuz Sivastopol limanına saldırdı! (Neden?)
1 Kasım 1914 tarihinde Rusya Saldırgan konumundaki Osmanlı’ya savaş ilan etti ve Osmanlı’nın 1.Dünya harbine katılmasına sebep oldu. (Yavuz olayında Enver Paşa’nın yanında Kalınkeser Paşa da vardı.)
3 Kasım 1914 tarihinde Fransız ve İngiliz donanması Çanakkale tabyalarını bombaladı.
5 Kasım 1914 tarihinde İngiliz ve Fransızlar Osmanlı’ya savaş ilan ettiler!
18 Mart 1915 tarihinde Çanakkale Saldırısı başarıyla püskürtüldü, Çanakkale’ye saldıran güçler geri çekilmek zorunda kaldı.
Bu sonuçsuz kalan saldırı karşılıklı binlerce cana mal oldu.
1.Dünya savaşının sonunda Osmanlı Devleti 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşmasını imzaladı.
1. Dünya Savaşı’nın sonunda imzalanan barış antlaşmalarının maddeleri 18 Ocak 1919 Paris Barış Konferansı’nda belirlendi.
13 Kasım 1918 tarihinde İstanbul işgal kuvvetlerine teslim edildi.
1915’te Çanakkale boğazından geri çekilmek zorunda kalan işgal donanması bu olaydan 3 yıl sonra Çanakkale’yi elini kolunu sallayarak geçti.
15 Mayıs 1919’da Hasan Tahsin’in İzmir’de Yunana ilk kurşunu ile fiilen Kurtuluş savaşı başladı.
23 Nisan 1920 T.B.M.M. Açıldı.
3 yıl süren İstanbul’un işgali 6 Ekim 1923’de sona erdi.
29 Ekim 1923 Cumhuriyet ilan edildi.
Osmanlı’da bütün komuta unvanlarını taşıma onuru yabancı subaylara verilince, 215 kiloluk top mermisini sırtında taşıma unvanı kime kaldı?
Seyit’e.
Aslında sadece bir top mermisi değildi… Akla, bilime, gerçeğe saygısız, ilkel, yeteneksiz, korkak, milletine gaddar, yabancıdan medet uman, basiretsiz kafanın yüküydü, o Seyit’in sırtındaki.
Kendi koltuğu için dini-imanı alet eden, adeta nefes alırcasına rahat yalan söyleyebilen, el alem istedi diye el alemin savaşına giren, kendisi saraylarda otururken milletin evlatlarını hoyratça ateşe süren, hastalıklı zihniyetin yüküydü, o Seyit’in sırtındaki.
Biz, Çanakkale’de bir MUHAREBE kazandık, 1. Cihan HARBİNİ (savaşı) kazanmadık.
Yakın tarihi bu kronolojiye göre iyi belleyip hamasetten sıyrılabilirsek dünyadaki siyasi manevraları daha kolay okuyabilir, daha az kündeye gelir, sırtımız daha fazla güneş görür. 23.03.2022
Hakan Ertunk
DİP NOT; SARIKAMIŞ , Birinci emperyalist paylaşım savaşına taraf olarak giren ve açılan Kafkas Cephesinde Türkçülük ve İslamcılık hayalleriyle Enver Paşa’nın ‘düşmana’ tek kurşun atmadan yarı çıplak ve aç 38.000 askerin Allahüekber dağlarında donarak ölümlerine sebep olduğu bir vahşetin adıdır Sarıkamış.
Enver paşa basına sansür uygulayarak Sarıkamış dramını 7 yıl gizlemeyi başardı. Kamuoyu Sarıkamış dramını harekatta görevli 9.Kolordu Kurmay Başkanı Yarbay Köprülülü Şerif İlden’in 1922’den önce Akşam gazetesinde çıkan daha sonra kitap olarak basılan “sarıkamış” adlı eserinden öğrenebildi.
Köprülülü Şerif İlden ”Sarıkamış” adlı anılarını şöyle bitiriyor; Gelecek kuşaklara ibret olsun ki biz, tüm millet yanlış yaratılmış bir adamın arkasında kurtuluş aradığımız için feleğin dediği güne düştük.
Yazarın diğer yazılarını okumak için tıklayınız |
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...