‘’Bir garip gece bu gece ‘’ diye düşündü. Ne öten cırcır böcekleri var, ne de bir yıldız.
09 Mayıs 2021 - 16:54 'de eklendi.
17 Günlük eve hapsolmuş, Tv ve internetten yorgun düşmüş bir bedenin sıkıntısı içinde olan tek şey, Almanların kulak kurdu dediği, bir yerden duyulan bir şeyin, bir şarkının sürekli diline dolanması.
‘’Yusuf’u vurdular Kenan ilinde yar yar yar..
Ağlar Yakup ağlar, Yusuf’um deyu.‘’
Muhtemelen Önceki akşam bir sahur programında dinlediği bir ilahi. Sabahtan beri mırıldanıp duruyor. Bir ara uyumak için kendini zorlayıp yatağa uzandığında da bu türkü ve ona eşlik eden kalp sesi vardı. Güp, güp, güp!
Bir süredir başını her yastığa koyduğunda duyduğu bu ses, öyle sinir bozucu bir şeydi ki, ondan ancak uyuyarak kurtulabiliyordu. Aksi gibi bu gece de hiç uykusu yoktu. Zorlamakta gereksiz.
Aslında tam şiir yazılacak bir gece diye düşündü, Trafik ışıklarının sürekli yanıp sönen sarı ışıklarını fark edince.
Şu an da kaç şair bu geceyi uykusuz geçiriyor acaba? Koronayla, sokak yasaklarıyla ne dizeler yazılıyordur belki de. Bu şiirlerin kaçı insanlara ulaşacak, kaçı beğenilmeyip çöpe atılacak, kim bilir?
Sonra sesli bir şekilde yanıtladı kendini. ‘’Ben bilmem !‘’. Arada böyle kendi kendine konuştuğu olurdu.
‘’Ben bilmem. Ben zaten hiçbir şey bilmem. tek bildiğim gereksiz işlere giriştiğim. Bir koşuşturma içinde hayat geçip gidiyor. Ancak böyle özel günlerde dikkat edebiliyoruz. Odalaşma faaliyetinde onu bu işlere bulaştıran Müslim abisinin sözleri aklına geldi.
Bizim halkımız apartman yönetimine aday olmayı bırak, toplantılarına bile gitmez. Ya boş iş olarak gördüğünden, ya da adayların hepsi tanıdıktır. Tercihi ile kimseyi kırmak istemediğinden. Bu toplum bunca yıl cumhuriyeti yaşamış. Hala sivilleşme nedir bilmiyor. İşte burada sana görev düşüyor, Şafak bey kardeşim. Çok şükür dükkanın sensiz de idare olunabilir. Bu yeni dönemde yönetimde görev almalısın. Zor olacak. Çok meslektaşın üzerine gelecek. Ama birilerimiz bunu yapacak. Şimdi görev zamanı .
Bir asır gibi süren sokağa çıkma yasağının 4. Gününde kelimelik oynamak için açtığı telefonunda WhatsApp grubunda kendine yazılan mesajı okumaya başladı.
‘’Başkan ben Şeyh optikten Muharrem. Gecenin bu saatinde rahatsız ediyorum. Ama artık dayanacak gücümüz kalmadı. Bak sayın başkanım. 2020 ‘yi saymıyorum bile. Ocak ayından bu güne haftada en az 2 gün kapatma ile 4 ayda 32 gün kaybımız var. Mayıs ayı hepten ziyan oldu. En az 20 günlük kapatma desek 52 gün kapalı geçirdik. Daha ne kadar artar bilemiyorum. Senenin yarışına geliyoruz, onunsa yarışı boş geçiyor. En iyi iş yapacağımız dönemleri önümüzdeki borçları düşünerek geçiriyoruz. Devletten 5 kuruş yardım aldığımız da yok.
Oda olarak bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz? Oda olmakla hata mi ettik? . Nöbetçi Gözlükçü uygulamasından başka öneriniz yok mu? Saygılar‘. Muharrem Gürsen.”
kendi kendine söylendi.
Hadi gel de cevap ver.
Dizi seyretmekte olan eşi, “bir şey mi dedin canım?” dedi.
Yok, yok diye kısa kesti. Balkona çıktı. Mırıldanmayla karışık kendi kendine sorular sormaya başladı.
Böyle küresel bir salgın çıkacağını, bunun ekonomik bir krize dönüşeceğini bilsem görev alır miydim ? Dedi kendi kendine. Nöbetçi uygulamasının saçma olduğunu ben de biliyorum. Ama bu karara karşı durabilme gücümüz var mı? Oda olmasak ta, dernek olarak kalsak durum şimdikinden farklı mı olacaktı? Tüm arkadaşlarımız medya da yer almak için ellerinden geleni yaptılar. Daha kendi aramızda birleşme yokken,” hadi kapatalım dükkanları kararları boykot edelim” desek kaç kişi bu karara uyar?
Ama Muharrem de haklı. Belli ki canı yanmışta, ODA’ sına sığınıyor.
Benim görev almamda ki başlıca etken, mesleğe çeki düzen vermek, mesleğe eski saygınlığını kazandırmak, dışarıdan gelecek etkilere karşı birlik beraberliği sağlamak, meslek üyeleri ve özellikle çalışanlar için daha iyi koşullar yaratmaya yardımcı olmaktı.
Ama Muharrem’ in bu koşullarda haklı olarak bunları beklemeye tahammülü yok.
Benim de tahammülüm yok diye düşünerek içeri yatağa uzandı. Bu sefer de kulak kurdunun müziği kendiliğinden değişti.
Görelim Mevlam neyler?
Neylerse güzel eyler.
Metin Turanlı
Yazarın diğer yazılarını okumak için tıklayınız |
Özel hastanelerdeki skandallar göze de sıçradı. 700 binin üz...
Online ticarette taklit ürün sorunu kangren oldu. Tüketici ş...
Haber vermeden geldiğim bu köy kahvesinde Ruşen Amca'yı görü...
ÜNİVERSAL GÖZLÜK SAAT OPTİK ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET AŞ’YE...
Optik ve gözlük sektörünün uluslararası ölçekteki en önemli ...
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...