Optisyenligi bitireli 3 yıl oldu… Bugün yarın dükkan açacağım diye oyalıyor beni. Bir dükkan 2 kişiye fazla. Ama olsun. Bu kaplıca muhabbeti iyi oldu. Gelince şaşıracağı bir şeyler yapmam lazım.
06 Haziran 2020 - 11:14 'de eklendi.
Oh be..bir 15 gün kafam rahat artık.
Peder bey geldiğinde dükkanı nasıl işlettiğimi görecek.
Baksın bakalım ben bu isi yapabiliyor muyum yapamıyor muyum?
Optisyenligi bitireli 3 yıl oldu… Bugün yarın dükkan açacağım diye oyalıyor beni. Bir dükkan 2 kişiye fazla.
Ama olsun. Bu kaplıca muhabbeti iyi oldu. Gelince şaşıracağı bir şeyler yapmam lazım.
Adem konuşurken ben kafamda bu düşüncelerleyim.
Sonra sayısal oynamaya girdim. İçerde bir şey “iyi şanslar… iyi şanslar…” Diyip duruyor. Baktım etrafta bir şey yok. Sonra bir baktım bir sehpanın üzerinde bir papağan. Çok gırgır bir şey ya…
O anda sen aklıma geldin. Alsana oğlum buraya bir papağan…
Bademcik Adem, buralarda pek umursanan biri değil.
Her daim gülümseyen bir ağzı var. Bu adamın dikkate alınmamasının sebebi, gülümseyen dudakları olmalı. Sürekli yukarıya doğru yayılan bir ağızla konuşan Adem, karşısında onu ilgiyle izleyen birini bulunca anlatıyor.
..Papağan?
…Hım papağan! Hani böyle konuşan 3.5 kelime de söyleyebilen… Şimdi içeriye müşteriler girse, girer girmez de böyle bir kuşla karşılaşsalar.? Fena mı olur?
Allah Allah! Nerden aklına geliyor böyle şeyler diyorum.
Diyorum ama, itiraf edeyim hoşuma da gitti.
Düşünsene abi. Papağan gelenleri “”günaydın… Hoşgeldin “” diye karşılayacak…””Gözlük güzel oldu… Çok güzel oldu””diye şakıyacak… Fena mı abi? Bir anda çocukların ilgi odağı olacak. Al sana farklılık.
Keyiflendim. gülüyorum.
Adım papağanlı gözlükçüye çıkar Adem.
Çıksın abi, fena mı? Reklamın kötüsü olur mu? Bir de biraz geveze olursa.
Bayanlar şöyle, baylar bu tarafa.. Lan kel sen söyle geç diyecek fıkradaki gibi.
Gülmekten yerlere yatıyoruz. Gözlerimden yaşlar akıyor.
Oldu! Bir iki tane de küfür öğretelim bari.
..Öğret güzel abim. Diyor.
Daha önceden anlattığı bir fıkraya atıfta bulunarak … Papazın papağanı gibi olsun.
Dediğin de ben kasıklarımı tutuyordum. O çalan cep telefonuna hıçkırıklarla karışık cevap veriyor, ben bankoya kapaklanmışım. Eline kağıt kalem alarak sipariş verilen badem miktarını yazdı. Gülerek ” 15 dakikaya kadar geliyorum” diyerek çıktı, ben hala yüzümde eksik olmayan gülümseme ile İnternette acik olan sahibinden.com sayfasında aranan sayfasına papağan diye yazdım. Bir anda karşıma onlarca satılık ilanı çıktı. Aklımda fıkra, yüzümden gülümseme eksik olmadan incelemeye başladım. Sultan, jako gibi çeşitleri var.
Bir de ücretsiz olarak verenler var. Sevabına.””Ulan ne iyi insanlar var”” diyorum. Açıklamasında yazmışlar. ilgilenemedigimizden, ücretsiz diye. Balıkesir den bir telefon var. Arıyorum.
Alo?
Alo ! Ben bu İnternette ki papağan la ilgili aramıştım…
Konuşabiliyor mu?
Konuşuyor beyefendi.”Cimbom “diyor..”gel gel “diyor. “çok güzel ” diyor. Önünde tahtası var. Bazen tahtaya “”tık, tık..”diye vurup, sonrasında kendi kendine “kim o ?” Diyor. Biz aslında Cırcır ı bırakmazdık ama, ben de ise başladım. Eşimde çalışıyor. İlgilenecek kimse yok. Bu hayvan yüzünden para kazanacak değiliz. Ona iyi bakabilecek bir yuva bizi mutlu etmeye yeter.
Bu duyduklarımdan sonra mest olmuş vaziyetteyim.
..Balıkesir di mi? Yarın gelsem?
AAA biz bu akşam İstanbul’ a gidiyoruz. Hem bunca yolu gelmeniz gerek yok. Pet kargolar var. Hayvan kargoları. Telefonu var bende. Onlarla görüşün. Buradan alabilirler.
Tabii ya ne gerek var gitmeme. Hayvan kargosu diye bir şey duymamıştım ama, olsun. Duymadığım daha neler vardı kimbilir?
Aradım verdiği telefonu. Hesap numarası verdiler. 350 liraymış ücret. Pahalı gibi geldi ama hemen açıkladılar. Hayvan kargosu bu. Güvenli ve steril ortamda sağlıklı ulaşması gerekiyormuş. Utandım kendimden. Hem ücretsiz kuş alıyorum hem 3 kuruşun hesabını yapıyorum. Özür diledim. Verdiği hesaba parayı yatırdım. Kargoyu bilgilendirdim. Hafta sonuna kadar getireceklerini söylediler.
Bu gün başıma gelen en güzel şey, Adem ile Badem oldu dedim. Papağana hemen Badem adını koydum. Dükkanda ona uygun yer aramaya başladım. Hafta sonu aradım.
Bu civarda getirecekleri bir de köpek olduğunu onu da beklemeleri gerektiğini söylediler. Çok ta nazik insanlar. Özür dilediler. Pazartesi uygunsa beni rahatsız edeceklermiş. “Hay hay ” dedim.
Düne kadar Badem mi var dı dedim?
Kız bir şey anlamadı.
Pazartesi akşam aradım, “dükkanı kapatayım mi, yoksa bekleyeyim mi?”
diye. saat 11 oldu.
Onlarda beni arayacaklarmış. Arabanın lastiği patlamış, yarın gelseler daha iyi olurmuş. Gece yolculuğu hayvanların psikolojisini bozabilirmiş.
Sonra ki günlerde de bir kaç kez aradım. Ulaşılamıyor. Ya badem bir şey oldu, ya da dolandırıldım. Bu gün 15 gün oldu. Utancımdan Ademe de söyleyemiyorum. Ondan habersiz bir işe kalktım diyerek. Zaten papağan da pek iyi bir fikir değildi. Ama hiç aklımdan da çıkmıyor. Babamlar kaplıcalardan döndü. Adem, boş boğaz herif. Babama da aynı geyiği yapmış. Babam ters adam. Hemen fırçasını atmış.
Başka işiniz mi yok? Dükkan pislikten geçilmiyor. Bir de kuş tüyleriyle mi uğraşacağız.
Bu şekilde insanın hevesini kırmıyorlar mı, sinir oluyorum. Papağan belki iyi bir fikir değildi ama bizim mahalle de bir terzi vardı. Dükkanında maymunu vardı. O aklıma geldi. Ne güzel bir esnafmış o. Ben yapsam şimdi “” O oo! Maymun yapmışsın Salim.” Diyerek bir tefe koymadıkları kalırlar.
Yok ben en iyisi kendi dükkanı mi açayım. Peder den bize hayır yok.
Metin Turanlı
Antakya Yayladağı’nda öğrencilere Beta Optik tarafından ücre...
Türkiye’ nin optik dijital dergisi, Tüm cihazlarda erişilebi...
"Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranların...
Kurum ile Bankaların protokolleri sona erdiği için artık ban...
Thélios azınlık hissesi planlarken, kalan hisseler kreatif d...
Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayip Birinci, yapılan bir...
Nemrut taş heykellerinden birine sanal ortamda giydirdiğimiz...
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal A...
Kod8 Yazılım Teknolojilerinden Optik Mağazaları İçin Yeni Dö...
Bu söyleşi çok ses getirecek. Mutlaka izleyin. Odaların ve B...