Katlanamam ezikliğe, katlanamam yalnızlığa…Tek başınalık bana göre değil. O yüzden elimde çatal, her davete koşarım. Hele Ata da “Göcek’ten kaptan arkadaşlar geliyor. Masa kuracagız, gel bu akşam” dediğinde “tamam” dedim. Güzel bir ortam olacak demek ki…
Neler yaşadığını bilemem ama, bu gözlerin uzun bir süredir bir şeyler görmediği ortada…
Ben size milenyuma girmeden bir gözlük firmasının promosyonu olan bir tatil anlatacaktım. Bu adam engel oldu. Ama yazıyı değiştirmesine izin vermeyeceğim.
Kırılırım, dökülürüm, yıkılırım, bozulurum, soyulurum, çatlarım, kokarım, kabarırım, parçalanırım, kesilirim, Bunların hepsi benim doğamda var.
Kimseyi sevmiyorum. Ya da sevemiyorum. Zaman içinde böyle abuk sabuk bir adam oldum çıktım işte. Ama bu konuda yalnız değilim. Kimse kimseyi sevmiyor artık.
Çok duygusal bir film. Yaşlanınca insan duygusallaşır derler ama ben de duygusallık falan hak getire. Duygusallığa değil, boş çerçeveye takıldım.
Barış Manço, Cem Karaca, Ersen’in sahne kıyafetlerini al, Salim abi’ye giydir. Aynı onlar gibi!
Şu gözlüğün şeysine bir baksana, yanpiri duruyor yüzümde.
Nedir mükemmeliyetçilik? Bir işin, bir hizmetin ileride olması muhtemel tüm sorunların göz önüne alınarak en ince ayrıntısına dek hesaplanarak sunulması…
Dükkanın elektrik aksamında sorun var. İkide bir sigortalar atıyor. Burada da en zor şey elektrikçi, su tesisatçısı, marangoz gibi şeylerle uğraşmak.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.