Fuardaydık

Ulusal nitelikli tek optik fuarımız.

 

15 bin kişinin ziyaret ettiği söylenen, dört yüze yakın markanın teşhir edildiği fuarımızın yine de beklentilerin üzerine çıkamadığı yetkili kaynaklar tarafından dile getirildi.

 

Özellikle optik sanayimizin bazı büyük firmalarının fuar dışında kendi organizasyonlarını oluşturmalarını İstanbul Silmo fuarına karşı paralel bir yapılanma olarak dile getiren İstanbul Fuar merkezi organizasyon yetkilileri, İstanbul optik fuarının uluslararası kimlik kazanmasından korkan ve engellemeye çalışan her türlü oluşuma karşı inatla her yıl daha bir azimle optik sektörüne hizmet edeceklerini dile getirdiler.

 

Bu arada organizasyonu güzel ve iyi niyetli çalışma olarak tanımlayan optik müesseseleri,fuarın daha etkin hale gelmesi için ilginç önerilerde de bulundular.

 

En son geçen ay Erzurumlular gecesine katılan bir optisyenin gözlük defilesinin her sene tekrarlanmasının yeterli olmadığını dile getirerek, şunları söyledi.

 

–Şimdi abi.

Biz tabiatıynan bu fuardan memnunuz.

Ama yani değişik şeylerde yapmak lazım.

Örneğin, ben Erzurumlular gecesine gitmiştim. Orda ortaya çağ kebabı koymuşlardı. Davetlilere kesip kesip veriyorlardı. Biz de döner verelim demiyorum ama, gözlük derneklerimiz ya da cam depolarımız var.

 

Eskiden olduğu gibi seramik cam kesme makineleri ile cam kesimi gösterilir. Maraşlı dondurmacılar gibi çeşitli hareketlerle sovun kralı yapılır. Hemen yanında da son model teknolojik kesimler yapılabilir mesela. Ama nerdee? Bizimkiler anca aidat istesinler.

 

Mini etekli kızların azlığından şikayet eden bir optisyen ise şu öneriyi getirdi.
–Bu çağda mini etekli kızlar mı olur? Sene oldu 2014 hala mini etek? Hala mini etek? Alem diş macunu reklamı yapıyor, tangalı mankenler kullanıyor. Biz hala mini etek? Pes vallahi…
Tanıtımın, özellikle magazinsel tanıtımın eksikliğinden şikayet edenler de vardı:
–Bizde bir haberin tanıtımı ancak sansasyonel haberlerle mümkün. 20 milyonluk İstanbul da 15bin kişi bu fuara gelmişse demek ki kimsenin bizden haberi olmamıştır.

Hiç kendimizi kandırmayalım. Hiç bir şey yapamadınız. Bari elinizde ki manken kızlar üzerinden bir gözlük güzeli yarışması yapsaydınız da biraz ses getirseydiniz.
Önerilerin ardı arkası kesilmiyor.
—Altın gözlük ödülü konsun. Yerine göre gümüş, bronz gözlük ödülleri konsun. İdeal gözlükçü olma yolunda teşvik edici ödüller olsun.
Fuar dışı öneriler de geliyor.
–Şimdi, ben Artvin de 8 yıldır gözlükçülük yapıyom.

1300 kilometre yol yaptım geldim buraya. İstanbul’u tanımam, bilmem.

Bizim meslek örgütümüzün bir misafirhanesi olsa, orda kalsam. Hem güvende olsam, hem derneğe katkım olsa. fena mı olur?

 

—Bak işportaya savaş açıyoruz ya. Bu çok güzel bir gelişme. Ama daha önce dernekler üyelerine işporta gözlüğe hizmet vermemeyi tembihlesinler. 5 liraya alınan gözlüğe vida ve plaket takmayı yasaklamaları lazım. Hele hele işporta gözlüklere cam takmayı kesinlikle yasaklamalılar…

 

İyisiyle kötüsüyle geride bıraktığımız bir optik fuarından akılda kalanlar yüksek topuklu, mini etekli mankenlerimiz, jöleli ve takım elbiseli gençlerimiz, çağ atlayan sporcu gözlüklerimiz ve 350 bin liralık gözlükler oldu..

 

Bir daha ki optik fuarında buluşmak üzere, bir daha ki fuarda görüşmek üzere…

 

Hoşçakalın.

 

Metin Turanlı