BIST 100
11.134,73 1,58%
DOLAR
40,9337 0,01%
EURO
47,7254 0,02%
GRAM ALTIN
4.394,29 -0,29%
FAİZ
39,90 0,00%
GÜMÜŞ GRAM
49,90 0,00%
BITCOIN
113.630,00 -0,66%
GBP/TRY
55,0603 -0,10%
EUR/USD
1,1636 -0,14%
BRENT
67,29 0,67%
ÇEYREK ALTIN
7.184,65 -0,29%
İstanbul Parçalı Bulutlu
İstanbul hava durumu
27 °

Zorunlu Açıklama/ Abdullah Aydin

abdullah

14 Kasım 2014 tarihinde ATV’de ve basında yer alan çocuklarda göz sağlığı ve gözlükle ilgili haber:

 

15 Kasım 2014 Cumartesi günü sektör içerisinden arka arkaya gelen telefonlarla, ATV’de ve basında yer alan haber programı hakkında ne düşündüğüm bana sorulmaya başlandı. Daha sonra da Derneğimiz Eğitim Komitesi üyesi, İzmir Ege Üniversitesi Optisyenlik Programı’nda öğretim görevliliği yapmış, şu an İzmir Gediz Üniversitesi Optisyenlik Programı’nda öğretim görevlisi olarak görev yapan Sayın Cumhur Akarsu ile ilgili ileri geri konuşmaların yapıldığını duydum. Her zaman yaptığım gibi, herhangi bir yorum yapmadan önce gerek gazete haberlerinin içeriğini gerek televizyondaki haber programını defalarca inceledim.

 

Televizyon haberindeki Sayın Prof. Dr. Safiye Yılmaz’ın açıklamalarına şöyle bir bakalım:

Çocuklarda gözlük kullanımının özellikle çok önemli olduğuna vurgu yaparak 7-9 yaş arası çocuklardaki göz tembelliğine ve göz kaymasına dikkat edilmesi gerekliliğini ve tedavi sürecinin bir bütün olduğunu, görmeyen gözün kayacağını, bunun bir kural olduğunu, yanlış bir gözlük verildiğinde hastanın görmesinin düzelmeyeceği gibi kaymayı kalıcı hale getireceğini, hastanın görsel sistemi doğru düzgün odaklanmadığı sürece gözün kaymaya devam edeceğini, iyi bir tedavi ile 7-9 yaş arasına kadar çocuklarda göz tembelliğinin ve göz kaymasının düzeltilebileceğini, daha sonraki erişkin başvurularında göz tembelliğinin ve göz kaymasının düzeltilmesinin imkansız olduğunu, bu kaymalarda ameliyatla tedavi yapılsa bile göz kayması ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirtmiştir.

 

Burada verilen mesajlara baktığımızda, ebeveynlerin çocuklarının göz sağlığı konusunda son derece dikkat etmeleri gerektiğini, optisyen/gözlükçülerin çocuklara hazırlayacakları gözlüklerin reçete dahil tedavi sürecinde çok önemli bir faktör olduğunu, yanlış yapılmış bir gözlüğün tedavi edemeyeceğini vurgulayarak optisyenlik mesleğinin ne kadar önemli bir meslek olduğunu, optisyen/gözlükçüye ve optisyenlik müessesesine herhangi bir karalama olmaksızın aksine yücelttiğini görmekteyiz.

 

Ancak, telefondaki tepkilere ve sosyal medyaya, üniversiteye atılan e-maillere baktığımızda, tepkilerin, zannediyorum ki, ATV haber spikeri Sayın Cem Öğretir’in “Yanlış gözlük şaşı yapıyor.” “Gözlüklerinizi mutlaka göz hekiminize kontrol ettiriniz.” sözlerinden kaynaklandığını görmekteyim. Burada da yine optisyenlik/gözlükçülük mesleğinin ne kadar önemli olduğunu kavramamız gerektiğine inanıyorum. Bizler işimizi doğru yaptığımız sürece hiçbir söylenen söz bizi karalayamaz.

 

Saygıdeğer Meslektaşlarım,

Bizler optisyen/gözlükçüler olarak, optisyenlik müesseselerimize giren nihai tüketiciye kendi annemiz babamız, kendi kardeşimiz, kendi çocuğumuz gibi bakabiliyor, mesleki yeterlilikler konusunda kendimizi geliştirebiliyor, yaptığımız işi hakkaniyet ölçüsünde ve en iyi şekilde yapabiliyorsak endişe duyacağımız hiçbir şey olamaz.

 

“Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” ve “vurun abalıya” mantığı ile hareket etmeden, gördüğümüz eksiklikleri ne olursa olsun dile getirerek, bu eksikliklerin giderilmesi noktasında daha çok çaba sarf ederek mesleki açıdan en iyi olma yolunda kendimizi zorlamalıyız. Burada birkaç sözüm de, meslek içi eğitimlere karşı çıkanlara, web sayfalarından meslek içi eğitim haberlerini çıkaranlara ve meslek içi eğitimleri farklı bir şekilde anlatanlaradır.

 

Gerek Sayın Prof. Dr. Safiye Yılmaz’ın gerek İzmir Gediz Üniversitesi Optisyenlik Programı Öğretim Görevlisi Sayın Cumhur Akarsu’nun, toplumun ve optisyen/gözlükçülerin göz sağlığı konusunda dikkat edilmesi gerekenler hususunda yapmış oldukları açıklamalardan ve optisyenlik/gözlükçülük mesleğinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamalarından dolayı 45 yıllık bir meslek adamı olarak teşekkürü bir borç biliyorum.

 

Gerçeklere tepki göstererek değil, bakış açımızı değiştirerek çözüm üretebiliriz.

Niye tepki vereyim ki, ben yanlış gözlük yapmıyorum ki…

 

Abdullah AYDİN

TOOMAD Genel Başkanı

Reklam

YORUM YAP

Yorum yapabilmek için kuralları kabul etmelisiniz.

ilker 29.11.2014 22:05

Sayın Başkanım ve sevgili abim Abdullah Aydın,
Şu anda Gediz Üniversitesinde görev yapan sayın Cumhur Akarsu bey, öncesinde Ege Üniversitesinde görev yapıyordu. Bildiğimiz gibi Ege Üniversitesi devlet üniversitesi, gediz özel üniversite… Sayın Cumhur Akarsu bey, ege üniversitesinde yüz kızartıcı suç işleyip, “üniversite komisyon kararı ile üniversiteden uzaklaştırılmıştır” “ispatı için ege üniversitesi dekanlığından belge isteyebilirsiniz” Dolayısı ile bir kişiyi savunmadan önce öncelikle o kişinin öz geçmişini taramakta yarar olduğunu düşünüyorum.. Bu konuda titiz olmazsak, söz konusu savunmaya çalıştığımız kişilerin yüz kızartıcı suçlarına ortak olabilme durumları ortaya çıkabilir.

Yanıtla
ibrahim şenada 22.11.2014 14:20

zaten bizim sektörel olarak en büyük sıkıntımız , çözüm yolu bulmak değil birbirimizi yermek ve zarar vermek. eğer meslegimizle ilgili olarak hatalarıda konuşmadığımız sürece bizler yaptığımız düzgün işleri de savunamayacak hale geliyoruz. benim yaşım 35 her gün farklı şeyler ögreniyorum. koltuk sevdalısı olmak insanlara zarar verebiliyor bu konuda fazla yorum yapıp ukalalık yapmak istemiyorum çünkü fazla bilgim yok. eger bu sektörü seviyorsak bir şekilde tek ses olmalıyız.

Yanıtla
levent 22.11.2014 12:05

Sayın yorumcular;
Doktor hanımın anlattıkları doğru o işin ayrı bir boyutu.Fakat benim bahsettiklerim mesleğin ne şekilde,ne hale getirildiği.

Yanıtla
oktayogur 21.11.2014 22:54

İbrahim Bey,Levent Bey zaten konunun doğruluğunu kabul etmiş.Bununla ilgilide anlayanlara adresleri vermiş.Anasını boyayıp babasına satanlardan bahsetmiş.Bu işleri sadece prim için yapanlar konunun muhataplarıdır,bizler değil.
Diğer anlattıklarıda dikkat çekici,bugüne kadar uyutulmuşuz hissine kapıldım.Niye gruplar dernekler tarafından korunuyor.Bence ödenmeyen aidatlar,parasız kalan dernekler sorunun cevabı.Denize düşen yılana sarılır.

Yanıtla
ibrahim şenada 21.11.2014 20:18

levent bey
Bazı sorunları çok güzel anlatmışsınız ve haklı olduğunuz ve altına imza atacağım çok şey var ben sizin abdullah bey ile olan şahsi konularınızı bilemem ama ben sadece yapılan tv programında konuşulan konunun sizin de kabul edeceğiniz bir sorundur. bende gözlükçülük yapıyorum fakat o kadar bu işi sadece karşısındaki insanı bir hasta değil de keyfi alışveriş yapan biri gibi satan maalesef gözlükçü diyebilecegimiz dükkan var 1 vida takmayı beceremeyen işçiliklerini başka yerde yaptıran reçete okumayı bile bilmeyen insanlarında bu işi yapması bizleri kırıyor sizinde bu tür hatalı üretimleri engellemek adına hem toplumu hemde bu işi yapan insanları bilgilendirilmesinden yana olmalısınız. eski duayenlerden insanlar kalmadı ama demek ki eski duayenlerde yerlerine kimse yi yetiştirmeyi düşünmemiz ben bu meslegi çok saygı duyduğum bir insanın yanında başladım. ama usta sadece işinle değil yetiştirdiği insanlada övünmeli. sizlerde bu meslegi seviyorsanız verilen bilgilere sizde katkıda bulunun. saygılar.

Yanıtla
levent 21.11.2014 18:45

1.Ecoo’dan çıkmak.(sebebi konuşulur.)
2.Mesul müdürlüğün kaldırılması.Şirketlerin optik mağaza açamaması(aynen eczaneler gibi)
3.Su tesisatı olmayan optik dükkanlarının kapatılması
4.Güneş gözlüklerinin sadece optik mağazalarda satılabilir bir sağlık ürünü olduğunun ispatlanması.
5.İşportada satılan numaralı gözlüklerin kaynağının bulunması .
6.Gözlüklerini belli merkezlerde yapan grup mağazaların deşifre edilmesi
7.Malını 12 ay optik mağazalara sattıran ama güneş gözlüklerini AVM lerde sattıran firmaların deşifre edilmesi ve bunların kulaklarının kopartılması
8.Önü açılan optisyenlik eğitimlerinin sınırlandırılması,bununla ilgili bakanlık çalışmaları,üniversitelere tepki koymak
9.Devletin okul çağına gelen her çocuktan zorunlu göz taraması talebinin gerçekleştirilmesi projesi,bununla ilgi çalışmalar yapmak.
10.Derneğimiz içinde bulunan tüm toptancıların,imalatçıların ve grup mağaza temsilcilerinin dernekten ilişiğinin kesilmesi.
11.Tekelleşmeye götürülen cam üreticileri ile ilgili olarak rekabet kurulu ile ortak çalışma başlatmak.
12.Eski optisyenlerden hiçbir ücret almadan ve elindeki eğitim bilgilerine hiçbir sponsor aramadan meslektaşlarıyla paylaşmak.
13.Tüm başkanların koltuk sevdasını bırakıp tek bir bayrak altında birleşmesi.
14…………………………………buradan sonrasını siz tamamlayın, benden bu kadar.

Yanıtla
levent 21.11.2014 17:54

Sayın Bağış;

Sanırım burada olanlar sizin oralardan görünmüyor. Size şimdi paragraf paragraf anlatıcam.
Sayın Abdullah Aydın’ın da, bugünkü TOOMD yönetiminin oluşumundada sokaklarda bizzati olarak çalıştım.
Her iki dernek içinde elimden geleni yaptım, anlattılar inandım. Hatta Abdullah Aydın’ın TOOMD oluşumunda görev verilmek üzere teklifte aldım.

Fakat Aynen Tuğrul Uğurlu gibi belli doğruları olan ve bu doğrulardan sapmayan bir yapım olduğu için ilerde ters düşeceğimi tahmin ederek çeşitli mazeretlerle kabul etmedim. Tuğrul Uğurlu başkanlığında oluşturulan kadronunda seçilebilmesi için o dönemdeki arkadaşlarımla birlikte elimden gelen çalışmayı, hatta ne gerekiyorsa onu yaptım.(keşke kendisiyle daha önce tanışmış olsaydım, o kadroda olsaydım, bugün herşey bambaşka olurdu.) İşimi gücümü bırakıp bölgemde sokak sokak dolaştım. Eski dostum yeni öğretim üyesi Turgut Çakar çok iyi bilir. Bir gece saat 24.00 civarları toplantı sonrası G.O.Paşada işkembe salonunda konuşulanları hiç unutmadım halen kulaklarımda Tahir Acar’da oradaydı.

Anlatılanları dinledim ve tam istediğim gibi bir oluşum galiba bu sefer olacak dedim. Maalesef yanılmışım. Anlatılanların hiç birine uyulmadı. Adamlar daha dakka bir gol bir kadıköy-eminönü vapurunda derneğin karar defterini unutu verdiler.(kargalar bile güler)Tuğrul Uğurlu’nun çok güzel projeleri vardı.

İşine gelmeyen eski dostları adam hastanede yatarken bir toplantıda alaşağı ediverdiler. Son şansta oydu biliyormusunuz?

Şayet bu mesleğin başkanları durumumuza göre davransaydı, mesleğimiz bu halde olmazdı. Seneler önce malını kendini kasakasa satan, şartlar koyan bir firma satçilere ve katlı mağazalara mal verirken bunlar Abdullah Aydın tarafından görülmezden gelindi. Beni çocuk gibi avutup yolladılar sonrada sponsorları olan firmanın sırtını sıvazladılar. Bu ilk kıvılcımdı ama gereken maalesef yapılmadı.Bahsi geçen firmayı ciddi bir şekilde safa çekip hesap sorulmalıydı.

Şehmus bey; Biliyormusunuz daha bir firmadan ne kendime, ne anama, ne rahmetlik babama bir çift cam dahi talep etmedim. Hiç bir sponsorun hediyesini, yemek teklifini, tatilini, kabul etmedim. Şimdiye kadar yapılan hiçbir sponsorlu davete veya iftar yemeğine gitmedim. Sadece ve sadece bilgilendirme toplantılarında bulundum. Anlayacağın bu meslek kendine zarar veren grupların sponsorluğunu kullandıkça, onlara borçlandıkça susar ve konuşamaz. Olanlar ortada meslek başkanlarımız ağzını açıp tek bir laf diyemediği sponsorları üzülmesin diye sadece susmayı tercih ediyor. Siz bana diyorsunuz ki ne kadar çok konuşuyorsun. Doğrudur benimle birlikte üç beş kişi haricinde konuşan yok ki.(Bunlardan biride MAHMUT YETİM hocamdır.) İnsanlar çaresizce kaderini bekliyor. İnanın şuraya bu yazdıklarımı okuyan onlarca insan birer yorum yazsa herşey normale döner.

Gelelim reklam meselesine olur olmaz denip duruyor. Ben size kısaca bir şey söyleyeyim yarın o çok güvendiğiniz başkanınıza sorarmısınız madem mesleğini çok düşünüyor.

AVM’LERDEKİ VE PASAJLARDAKİ SU VE TAHLİYE TESİSATI OLMAYAN MAĞAZALARLA NEDEN İLGİLENMİYOR?

Başka bir konu çalışılsaydı güneş gözlüklerinin sağlık malzemesi olduğu kanıtlanabilirdi. Sayın Abdullah Aydına bu konu söylendiğinde Avrupa dada bu böyle bir şey olmaz demişti. Halbuki her ülkenin sağlık kuralları kendine göre değişiklik gösteriyordu, üzerine çalışma yapılsaydı.Çözülebilirdi.

Projemiz çoktuda yapacak adam yoktu. Anlayacağınız Şehmus Bey siz çok olayın dışında kalmışsınız, şayet olayın içinde olsaydınız bana bu yorumu yazmazdınız.

Şimdilik bu kadar.

Not:Anadoluda insanların bacaklarına sadece namus için sıkılır.
Dip Not: Maalesef bu meslekte duayen kalmadı, hepsi rahmetlik oldu.

Yanıtla
Şeyhmus Bağış 21.11.2014 12:05

Sayın Levent Akagündüz;

İşiniz gücünüz insanlara laf atmak bu meslekte emeği geçmiş duayenleri kötülemek, hemen hemen her gün optisyeninsesi web sayfasını girer güncel haberleri okurum.

toomad olsun konfedarasyon olsun herkesi eleştiriyorsunuz.Kendi reklamınızı yapmaktan vazgeçin. Bu meslekte herkes kötü bir tek siz mi dört dörtlüksünüz. Gözlükçüler sıkıntıda senetlerini ödeyemez kiralarını ödeyemez haldeler madem bu kadar çok her şeyi biliyorsunuz bir proje sunun bu mesleği kaostan krizden kurtarın.

Yanıtla
Recep Akçay 20.11.2014 23:42

Sayın Başkanım bakış açınızdan dolayı sızı tebrik ediyorum işini düzgün ve doğru yapan öz verili çalışan optisyen/gözlükçü meslektaşlarımıda kutluyorum.

Yanıtla
levent 20.11.2014 16:45

Sayın başkanım;
Buda yazınızın yorumu olsun:
Şayet gözlükler optisyenlik ve gözlükçü mağazalarında yapılsa bu hatalar olmaya bilirdi.
Sizde biliyorsunuz ki bazı işletmeler eleman seçerken meslekle ilgisi olmayan,satış odaklı, tabiri caizse anasını boyar,babasına satar elemanlar seçiyorlar.İşte bu işletmelerde yazınızda bahsi geçenler oluyor. Kim olduklarınıda tüm camia çok iyi biliyor.Saygılarımı sunarım. 🙂

Yanıtla
levent 20.11.2014 13:05

Hoş geldiniz Abdullah Başkan;

Siz buralardamıydınız? Bizde sizi tamamen unutmuştuk. Sanırım en son saatçilere güneş gözlüğü veren bir firmanın vesilesi ile görüşmüştük.

Ben size gelip derman aramıştım, sizde bana noterden olumsuz bir cevap vermiştiniz. Çok yardımcı olmuştunuz sağ olun var olun.

Yaptığım şikayetten sonra bahsi geçen firma, sizden de aldığı cesaretle, katlı mağazalarada mal vererek cirosunu beşe katladı.Tabii ki sizin sayenizde,emeğinize sağlık,tekrar tekrar sağ olun, var olun. Mesleğimize katkılarınızdan dolayı size minnettarız. Şunuda belirtmek isterim, hayır olsun, bir şeyler olacak galiba, siz kolay kolay ortalarda görünmezdiniz.

Tekrar bekleriz iyi çalışmalar, başarılarınızın devamını dilerim.

Levent Akagündüz.
Not: Elimde imkan olsa boğa meydanına heykelinizi dikmek isterim.

Yanıtla