Siz bir taraf, biz de bir tarafız!

Tek tek ilk okul çağındaki bir çocuğa anlatır gibi anlatıyorsunuz, bu oda ve birlik, bize Türkiye büyük millet meclisinin vermiş olduğu inanılmaz bir ayrıcalık inanılmaz bir itibar diyorsunuz, gelin bir olalım hep birlikte tek nefes olalım çalışalım, üretelim, biriktirilelim ve emek verelim diyorsunuz, buna emek veren kim varsa bu işlerin başında beraber olalım diyorsunuz, mesleki geleceği uzun yıllara yayalım diyorsunuz, anlayan çok, anlamayan mı?

Sanki başka bir dil kullanıyormuşuz gibi ee ben ne olacağım cevabı alıyorsunuz, bencilliğe bakın.

Hele bir kentimiz var ki, Koca bir kent bunu anlamıyor yada o kent liderleri meslektaşına gerekli bilgileri vermiyor, (neredeyse o kent adına açılmış davalardan o kentte bulunan bir çok meslektaşımın haberi olmadığını bilmemden dolayı bu cümlem) kandırılmış yeteneksiz sözcülerin elinde olan, o kent e oluyor, ben sizin bencilliğinize mi, hiç bir şey bilmemezliğinize mi, yanıltığınız insanlara mı, meslek düşmanlığınıza mı, hainlerle işbirliğinize mi neyinize kızayım kardeşim.

Lensçi bir taraftan, öksüz bir taraftan yabancı sermaye ve onun uşağı bir taraftan, nereyle savaşacağımızı şaşırdık!

Cehaletiniz hırsınızın önüne geçmiş ben, ben, ben diyorsunuz, zannediyormusunuz ki bu hain davranışların affı var? Tabii ki  yok olmayacak da. Harcadığımız zaman, harcadığımız emek ve maddiyat, sizin şahsi çıkar savaşları yüzünden heba olacak değil.

Büyük bir bölgenin, desteklediğimiz bir bölgenin sonu olma yolunda gidiyor, üç beş akıl yoksunu kendini o bölgenin lideri zanneden zavallı, bölge meslektaşını uçuruma götürüyor.

Çağırdınız anlattık, biriz, bir aradayız dedik, ancak fıtrat aynı fıtrat, yine arkadan vurmaya çalıştınız, siz diyorsunuz ki giden arabaya geri vites atın nasıl atalım meslektaşım, ben şu memleketi sevmiyorum onunla birlikte olmak istemiyorum diyorsun, seni ne yapalım Atina’ya mı  bağlayalım? Nedir bu öz güvensiz davranışın, ötekiliği destekleyen düşüncene mi? Sana mı destek olalım?

Eksik yada fazla ajanlık yaptığınız ses kaydımı buradan tekrar edeyim, keser döner sap döner, gün gelir hesap döner. Anlamı mı? Çok basit, ne yaparsanız iyi ya da kötü karşılığını bulacaksınız. Ancak bu saat itibariyle, ne  size ne yandaşlarınıza, ne güvendiğiniz ticaret odanıza nede başkanınıza geri vites yok, herkes bu saat itibariyle bu oyunun içerisinde…

Ne dirsek teması kurduğunuz kendi karanlık soyadı Aydın olan, ne gözünü para bürümüş, açgözlü ajan, haysiyet ve onur yoksunu soyadı sahipsiz olan; Bir adım geri tepme yok size,

Tarih sahnesi şunu söyler, kılıcı çeken kılıçla ölür, sizler bu mesleki ölümü kendinize harakiri yaparak gerçekleştirdiniz, daha önce de yazdığım ancak algılayamadığınız, cümlelerimi tekrar edeyim, birliğe dava açan, bu birlik oluşumunu yok etmek isteyenler yani menşei Hollanda ve İtalyan olanlar la sizin bayrağınız aynıdır.

Size algı yaratan sizi ve kentinizi maşa olarak kullanan, meslek düşmanıyla, ölmeden bir altın vuruş yapayım diyenle duruşunuz aynıdır. Sizin güruh unuz ihanet, bizim güruhu muzda mesleki itibardır, bu anlamla siz bir taraf biz de bir tarafız, bu da  böyle biline…

Mersin Optisyen, Gözlükçüler Odası Başkanı
Serkan YAKAN