SAĞLIK BAKANLIĞI VE S.G.K. BUNA NE DİYECEK?

Bu sistem şu anda özel ve kamu hastanelerinin, eczanelerin ve optiklerin ortak kullandığı bir sistemdir ve 1 Ocak itibariyle e-reçeteye geçiş de gerçekleşmiş olacak.

MEDULA sistemi şu an tüm Türkiye genelinde eczanelerin SGK’ya ilaç vermek amacıyla kullandıkları bir sistem. Her nasıl oluyorsa bu sistem genellikle her pazartesi ve her cuma günleri çalışmamakta. Pazartesi ve cuma günleri ise malumunuz olduğu üzere, ülkede en çok reçete yazılan günler. Doğal olarakta devletin ilaca en çok para harcadığı günler. Ama nedendir bilinmez bu günlerde bu sistem bir şekilde çalışmamakta.

Ülkemizde 24000 eczane var ve bu eczanelerin hepsinin dakikada 3 tane reçete girdiğini var saysak dakikada 72 bin reçete giriliyor demek olur. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletinin koskoca SGK’sının bilgisayarları, serverları dakikada 72 bin reçete girecek kapasitede değil midir? Biz bu kadar aciz bir ülke miyiz ki, bu sistem her hafta bir şekilde çalışmaz hale gelmekte ya da çalışmaz hale GETİRİLMEKTE MİDİR?

Çok basit bir internet sitesinde bile milyonlarca işlem yapıldığında sistem çalışırken, bizim devletimizin sağlık sektörünü üstüne bina ettiği sistem nasıl olupta çalışmamaktadır? Bu sistem şu anda özel ve kamu hastanelerinin, eczanelerin ve optiklerin ortak kullandığı bir sistemdir ve 1 Ocak itibariyle e-reçeteye geçiş de gerçekleşmiş olacak. Şu anda manuel olarak gelen reçetelerde yazan ilaçları görebiliyorken, 1 Ocak itibariyle sanal ortamda reçeteler gelecek ve çalışmayan bu medula sistemiyle sanal ilaçları nasıl göreceğimiz, gerçekten de merak konusu…

TUBİTAK gibi bir kurumumuz varken ne oluyor da bu sistemler fason firmalara ürettirilip, ihaleler onlara verilip bu sistemin çökertilebilmesine zemin hazırlanıyor acaba? Şu an eczaneler gerçekten de içler acısı bir durumdalar. Eczacılar, insanlara sistem çalışmıyor dediklerinde, sanki onların bilgisayarlarında bir problem var da, o yüzden çalışmıyormuş gibi bir algı oluşuyor. Bir kısım laf anlamaz insanlarla eczacılar arasında da maalesef münakaşalar söz konusu olabiliyor.

Koskoca devletin sağlık sistemini böyle çalışmayan bir sisteme bina etmek ya da bir sistemi çalıştırmamak ile acaba kim(e) ne kazan(dırıl)ır? Yoksa ince hesaplar yapılarak, sistem çalışmadığında insanlar ilaç almaktan vazgeçer biz de bu şekilde kar ederiz şeklinde düşünceler mi vardır? Bu şekilde perişan olan insanların hesabını acaba kim verecektir? İnsanlar sadece soğuk algınlığı, grip, kas ağrısı vb. gibi basit hastalıklardan muzdarip değil. Diyabeti olan, tansiyonu olan, astımı olan, koahı olan, kanser hastası olan, epilepsisi olan ve daha nice kronik hastalığı olan insanlar, çalışmayan bu sistem yüzünden muzdarip olmakta ve bu muzdaripliklerini de eczacılara aksettirmekteler…

Bilmem ki bu işin çözümünü sağlayabilecekleri halde sağlamayanlar nasıl hesap verecekler? Elektrik alt yapısı çalışmaları nedeniyle denilip sistem kapatılırsa (hiç mi jeneratör diye bir şeyi bilmez bunlar?), teknik alt yapı çalışmaları nedeniyle sistem kapatılırsa (hiç mi yedek sistem nedir bilmez bunlar?), bizce çözüm bu sistemi kapatanların hepsinin de toptan fişini çekip, yerine adam gibi çalışan insanlar getirilmeli, değil midir?

Bu yazıyı bana gönderen eczası arkadaşım; eczanede sisteminin çalışmaması nedeniyle, sırada bekleyen 10 tane hastanın içinde bunları yazdığını da ifade ediyor. Sistemin başındakiler de maalesef ki ne kadar reçeteyi karşılamazsak o kadar iyi olduğu modundalar. Ve buradan da kar etmeyi hedeflemektedirler…

SGK’dan ya da Sağlık Bakanlığından eğer sağır, kör ve dilsiz değillerse bunu duyan ve çözüm için adım atacak olanlar var mı?..

Önder Aytaç

KaynaK : http://www.haberx.com/saglik_bakanligi_ve_sosyal_guvenlik_kurumu_buna_ne_diyecek