20 Kasım 2012 - 17:40 'de eklendi.
Başlıktan bizim anladığımızı hukuki kurumlar da aynı şekilde anladığı için sağlık alanında reklama mevzuatta izin verilmiyor ya da sınırlandırılıyor.
Son zamanlarda özellikle televizyon yayınlarında toplumu bilgilendirme ya da aydınlatma adı altında yapılan programlarda, bu yasakların veya sınırlandırmaların ihlal edildiğini görüyoruz.
Kendimize göre yasakların hemen çaresini buluyoruz.
Nasıl yapıyoruz? Örneğin; bir Tedavi Sevenler Derneği veya Kulübü kuruyoruz ve televizyon ekranında her gün aynı konuyu tekrar tekrar anlatıyoruz. Konu aynı, konuşmacılar aynı, kelimeler noktası virgülüne kadar aynı.
.
Zaten bir çekim yapılmış, her gün veya haftada üç, dört gün gösteriliyor. ‘Filan hastalık nedir hocam?’, ‘Peki tedavisi nedir?’, ‘Bu tedavi bizde de yapılıyor mu?’ ‘Evet….’ Bu arada alt yazıda filan sağlık kuruluşunun veya danışma hattının telefonları geçiyor. Tabii ki amaç sadece bilgilendirmek…
.
Toplumu sağlık konusunda bilgilendirmek çok güzel, onu destekliyoruz ama nasıl oluyor da sürekli sadece üç veya dört konuda bilgileniyoruz, daha doğrusu örtülü reklama maruz kalıyoruz? Bir kaç hastalık ve tedavi yönteminden başka sağlık problemi yok mu?
.
Koruyucu hekimlik, sağlıkla ilgili uyarılar yok mu? Acaba bu konuların getirisi ya da tedavisi mi daha kârlı? Program sırasında başka bir alt yazıda da artık emekli sandığı hastalarının ve resmi hastaların sevksiz kabul edildiği yazıyor. Eskiler bu tip yollara “Hile-i Şeriye” diyorlardı.
Günümüzde demokratik hakkımız veya yasalara uygundur diyoruz. Tabii ki bu saydıklarımızın hepsinin tamamen yasalara uygun olduğunu kabul ediyoruz. Gerçekten yasal mı? Yasal ise etik mi?
.
İlgili tüzük ve yönetmeliklerde haksız rekabete yol açıcı davranışlar, mesleki etik kurallara aykırı şekilde talep yaratmaya yönelik tanıtımlar yasaklanmış, örtülü reklam yapılamayacağı belirtilmiştir. Bilgilendirme yapılacaksa; her konuda yapılması, tanısı ve tedavisi ucuz da olsa halkımızın bilgilendirilmesi, hastalıklardan korunma yollarının anlatılması, örneğini kuş gribinde yaşadığımız gibi halka sağlıkla ilgili uyarıların aktarılması daha doğru değil mi? Hakkıyla sağlık programları yapanları şüphesiz bu saydıklarımızın dışında tutuyor ve onları her zaman destekliyoruz.
.
Yine televizyon reklamlarında da sağlığın kullanıldığını görüyoruz. Şu hastalıktan korunmak için şunu yemelisiniz ya da şu ürünle şöyle sağlıklı olursunuz, çocuğunuz şöyle büyür gibi sağlığın araç edildiği abartılı reklamlar ile topluma doğru bilgilendirme yapılabilir mi?
.
Yeri gelmişken değinilmesi ve yazarken daha duyarlı olunması gereken bir konunun da medyadaki sağlık haberleri olduğunu söyleyebiliriz. Sağlıkla ilgili bir haber okuduğumuzda bazen, yeni olmayan ve bilinen bir konunun yeni bir yöntem gibi anlatıldığını ya da neredeyse tamamen araştırma aşamasında, hatta hipotez seviyesinde bir olayın aktarıldığını görüyoruz.
.
Böyle bir haberin etikliğini bir yana bırakırsak; bu hastalığı olan kişinin psikolojisini ve gereksiz umutlanmasını nasıl açıklayacağımızı düşünmeliyiz. Toplumca hep beraber bilgilenmeye, aydınlanmaya, yeniyi ve doğruyu bulmaya evet ama sağlığın reklam aracı olmasına hayır demeliyiz.
.
Saygılarımla.
Prof. Dr. Özge ARDIÇOĞLU